dekolonizasyon ne demek?

Dekolonizasyon; bir devletin, bir başka ülke halkı ve kurumları üzerindeki kontrolünü sona erdirmesi. Diğer bir deyişle sömürgeciliğin sonlandırılmasıdır. Politik ve kültürel anlamda gerçekleştirilebilir. Bu Kavram özellikle I. Dünya Savaşı'ndan önce kurulan sömürge imparatorluklarının parçalanması için kullanılır.1 Akademisyenler konuya ilişkin incelemelerinde özellikle bağımsızlık talep eden kolonilerdeki Creole Milliyetçiliği gibi halk hareketleri ve fikirler üzerinde yoğunlaşıyorlar.2 Ulusların kendi kaderlerini tayin etme hakkı Birleşmiş Milletler tarafından Dekolonizasyonun özü olarak tanımlanır.3 Birleşmiş Milletler'e bağlı Özel Dekolonizasyon Komitesi,Dekolonizayon Süreci içerisinde Kolonici ulusun süreci iptal gibi bir hakkı bulunmadığına ancak sürecin yönlendirilmesinde söz sahibi olabileceğine karar vermiştir.4 Buna örnek olarak:Hindistan'ın bölünmesi gösterilebilir. Bağımsız Devletler, bir bölge hakkında dekolonizasyon talep edebilse de bu orada yaşayan ulusun referandumuna bırakılır.5 Dekolonizayon süreçleri Hindistan'da olduğu gibi pasif ve kansız bir biçimde, bağımsızlık yanlısı gruplar tarafından yürütülen Bağımsızlık savaşları ile veya uluslararası ortamda Birleşmiş Milletler tarafından yürütülen süreçler ile neticelenmiştir. Dekolonizasyonun ilk örneklerine Thukididis'in yazılarında rastlanmıştır. Modern anlamdaki ilk büyük çaplı dekolonizasyonlar ise İspanyol İmparatorluğu'nun 19.Yüzyılda dağılması ile gerçekleşmiştir. Bu olayların ardından I. Dünya Savaşı sonunda Alman İmparatorluğu, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu, Rus İmparatorluğu; II. Dünya Savaşı sonu ve Soğuk Savaş'ın ilk yarısında Britanya İmparatorluğu, Fransız sömürge imparatorluğu, Hollanda İmparatorluğu, Belçika sömürge imparatorluğu, Japon İmparatorluğu, Portekiz İmparatorluğu, İtalyan İmparatorluğu; Soğuk Savaş sonunda ise Sovyetler Birliği(Rus İmparatorluğu'nun Ardılı) gibi Sömürge İmparatorlukları dağılmıştır.6

Dekolonizasyon zaman zaman sömürge yönetimi altındaki Entelektüellerin desteği ile daha geniş kitlelere ulaşmıştır.789

Günümüzde Hala Latin Amerika 10 ve Afrika11 Bölgelerindeki ülkelerin De facto olarak Bağımlı bölge olduklarına yönelik doğruluğu kanıtlanamamış iddialar bulunmaktadır.

Tarih

Dekolonizasyon 1770'lerde modern anlamda başlamış I. Dünya Savaşı ve II. Dünya Savaşı sonlarında büyük sömürge imparatorluklarının yaşadığı büyük yıkımlar ve parasal kayıplardan dolayı kolonileriyle ilgilenememesinden dolayı hız kazanmıştır.12Soğuk Savaş Döneminde iki kutuplu dünya yapısında süper güçler SSCB ve ABD dekolonizasyona destek vermişlerdir. SSCB baskısı altında ABD'den destek bekleyen imparatorluklar bekledikleri desteği bulamamış ve bastırılan isyanlar başarılı askerî müdahaleler olsalar da politik olarak kolonilerinin bağımsızlıklarına engel olamamışlardır.131415

Amerikan Devrimi

Britanya İmparatorluğuna Bağlı Kuzey Amerika'daki on üç koloni 1776 yılında artan vergiler ve demokratik yönetim İsteğiyle bir bildiri yayınlayarak bağımsızlığını ilan etti. Ardından başlayan savaş sonucu 1778 yılında Fransa ve 1783 yılında Paris Antlaşması ile Britanya tarafından tanınarak bağımsızlığını resmen ilan etti ve Amerika Birleşik Devletleri adını aldı.1617

Haiti Devrimi

Fransız Devrimi ile beraber oluşan boşlukta 1791 yılında Fransa'ya bağlı Hispanyola(Haiti) Adasında Çıkan Köle İsyanı Sonucu Bir Savaş Patlak Vermiştir. Ülkede 1789-99 Arası Süren Kargaşa Durumundan Dolayı Fransızlar Bölgeyle İlgilenememişlerdir.1803 Yılında Napolyon Bonapart, Lousiana'yı ABD ye Satarak sömürgeler ile ilgilenmediğini açıkça belli etmiştir bunun sonucu 1804 yılında isyancılar adanın kontrolünü De facto olarak ele almışlar ve Haiti İmparatorluğunu kurmuşlardır(Sonraki Süreçte Cumhuriyet İlan Edilmiştir).Fransa tarafından resmen tanınması ise 1834 yılındadır. 1862 Yılında ABD tarafından tanınması ile De jure olarak bağımsızlığına kavuşmuştur.

İspanyol İmparatorluğu'nun dağılması

Napolyon Savaşları Sonucu İspanya ve kolonileri arasındaki bağlantı kesildi. Bu Boşluktan istifade eden Latin Amerikalı Milliyetçiler Özellikle Yarımada Savaşının Ardından Bağımsızlık Hareketlerini Başlattılar.18

Kral VII. Ferdinand Döneminde Koloniler Krala Bağlılığını İlan Ettiler Ancak Daha Sonra Antlaşmayı Bozdular. 1809 yılında İlk İsyan Bolivya'nın La Paz İlinde Patlak Verdi. Britanya İmparatorluğunun La Plata Genel Valiliğini İşgali İle İspanya İle Kıta Arasındaki Bağlantı Tamamıyla Koptu. 1810 Yılı Mayısında Buenos Aires'te Askeri Cunta Kuruldu Ve Yönetimi Devraldı Bunun Sonucu Tüm Kıta Kolonilerde İsyan Patlak Verdi (Küba ,Porto Riko Ve Filipinler Hariç).En Büyük Koloni Olan Meksikada 15 Yıl İçinde Halkın Bazı Kesimleri Kraliyetten Yana Ve Bazı Kesimleri İse Bağımsızlıktan yana olmak üzere bölündü. İsyanlar Bastırılamadı.Orta Amerika Ülkeleri Ve Meksika Bağımsızlığını kazandı. Onları Güney Amerika Ülkeleri İzledi. Son Olarak 1824 Yılında Ayacucho Muharebesinde Perulu İsyancılar tarafından Bozguna Uğratılan İspanya Amerikan Anakarasından Çekildi.1898 Amerikan-İspanyol Savaşı İle Porto Riko,Küba Ve Filipinler de Elden Çıktı(Porto Riko Ve Filipinler Amerikan İdaresinde Kalırken Küba 1902 Yılında Bağımsız Olmuştur).Böylece İspanya Fas ve Batı Sahradaki Küçük Koloniler, Gine'de Küçük Bir Toprak Parçası Ve Atlantik Okyanusundaki Küçük Adalar Dışında Tüm Kolonilerini Kaybetti.1968 Yılında Ekvatoral Gine,1975 Yılında Batı Sahra da Kaybedildi Ancak İspanya Fas'taki Ceuta Ve Melila Şehirlerini terk etmedi.

Osmanlı İmparatorluğu

Osmanlı İmparatorluğu'nda dekolonizasyon, 19.ve 20. yüzyıllarda gerçekleşmiştir.19Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı himaye ve kolonilerin tamamı eski dünyada yer alır.20Osmanlı İmparatorluğu; Kuzey Afrika, Balkanlar, Cava Adası, Orta Doğu ve Doğu Akdeniz Adalarını kolonileştirmiştir.2122

Kıbrıs

Kıbrıs, Osmanlı-Venedik Savaşı süresince 1570 ve 1571 yıllarında Osmanlı İmparatorluğu tarafından ele geçirilmiştir. 1878 yılında ise fiilen (Latince: de facto) olarak Britanya İmparatorluğu'na devredilmiştir.23 Osmanlı, Kıbrıs'ı fethettiğinde ada popülasyonunun büyük çoğunluğu Rumlardan oluşmaktaydı. Fethin ardından adaya Türkler getirilmeye başlandı.24 Adada ilk hareketlilikler milliyetçilik akımının etkisi ile başladı. Yunan İsyanı'nın ardından Yunanlar bağımsızlığını ilan etti. Kıbrıslılar, bunun sonucu olarak kendilerine dini ve kültürel bakımdan Türklere nazaran çok daha yakın olan Yunanistan'a bağlanma isteğinde bulundular (Enosis).25 Yaklaşık 3 yüzyıldır süren Türk yönetimi ada halkını iyice rahatsız eder hale gelmişti. Yunan Devletine katılmak için sosyal ve kültürel çalışmalarda bulunsalar da Osmanlı döneminde silahlı direnişe geçilmemiştir. Osmanlı İmparatorluğu'ndan ayrılması ise 93 Harbi sonucu gerçekleşmiştir. Savaşta büyük bir hezimete uğrayan imparatorluk; Rusların, Ayastefanos Antlaşması'nda sunduğu ağır antlaşma şartlarından kurtulmak ve Rus baskısına karşı politik olarak müttefik bulmak amacıyla Ada'nın yönetimini 1878 yılında de facto olarak Britanya İmparatorluğu'na bırakmıştır. 1914 Yılında I. Dünya Savaşında Osmanlı İmparatorluğu'nun İttifak Devletleri yanında savaşa girmesiyle beraber karşı ittifakta yer alan Britanya İmparatorluğu adayı resmen (Latince: de jure) ilhak ettiğini duyurdu.

Mısır

1798 yılında Napolyon'un Mısırı işgal etmesiyle Mısırdaki Özerk Memlük yönetimi tamamen sona erdi.Sonrasında Arnavut komutan Kavalalı Mehmed Ali Paşa 1801 yılında Mısırdaki kontrolü ele aldı.1805 Yılında Sultan tarafından Paşa unvanı verilerek Mısır'a vali olarak atandı. İmparatorluğa karşı çıkan Vehhabi ve Rum ayaklanmalarını bastıran Paşa bu olaylardan sonra Mısırdaki otoritesini arttırarak de facto olarak bağımsız bir devlet oluşturdu.261830-40'lı yıllarda Osmanlı İmparatorluğuna karşı kazandığı savaşlar sonucu egemenliğini pekiştirdi.1839 yılında Nizipte bozguna uğrayan27 Osmanlı İmparatorluğu Kütahya'ya kadar ilerleyen Paşayı politik dış baskı ile durdurdu.Londra Antlaşması(1840) ile Osmanlı İmparatorluğu Mısır'ın özel imtiyazlı eyalet olduğunu tanıdı28 ve Mısır eyalet yönetimi Kavalalılar Hanedanına bırakıldı.1805-68 yılları arası "Vali"unvanını kullanan Kavalalılar,1868 yılında Vilayet Sistemine geçilmesiyle beraber Mısır'ın imtiyazını vurgulamak adına "Hidiv" unvanını kullanmaya başlamışlardır.29 1882'de kurulan Mahmud Sami el-Barudi hükümetinde savaş bakanı olan milliyetçilerin önderi Arabi Paşa'nın saygınlığının iyice artması üzerine Mısır'daki otoritesi zayıflayan ve hidivliği tartışılmaya başlanan Hidiv Tevfik Paşa, İngiltere ve Fransa'dan yardım istedi. İngiliz donanmasının İskenderiye'yi bombalaması (Temmuz 1882) üzerine muhalefet tarafından hain ilan edilen Tevfik Paşa İngilizlere sığınmak zorunda kaldı. Osmanlı İmparatorluğu'nun karşı çıkmasına rağmen Mısır'ı işgal eden İngilizler Et-Tellü'l-Kebir'de Mısır ordusunun başkomutanı Arabi (Urabi) Paşa'yı bozguna uğratarak (Eylül 1882) milliyetçi hareketi ezdiler; böylece Tevfik Paşa, hidiv olarak yeniden Kahire'ye geri döndü ve bundan sonra hidivliğini ancak işgal güçlerinin denetimi altında sürdürebildi. Osmanlı İmparatorluğu, İngilizleri zorla Mısır'dan çıkaramayacağını bildiğinden İngilizlerle anlaşmak zorunda kaldı. Bu antlaşmaya göre Mısır hidivleri yine Kavalalılar Hanedanı'ndan olmak şartıyla Osmanlı İmparatorluğu ve İngiltere'nin onayıyla seçilecekti. Böylece İngiltere'nin Mısır'daki varlığı Osmanlı İmparatorluğu tarafından da resmen tanınmış oldu.30 1914 Yılında I. Dünya Savaşında Osmanlı İmparatorluğu'nun İttifak Devletleri yanında savaşa girmesiyle İngilizler Hüseyin Kamil Paşayı "Sultan" unvanıyla tahta çıkartarak Mısır'ı resmen manda ve himaye altına aldıklarını duyurdu.31

Yunanistan

Yunanlar 3 yüzyıldır Türk hakimiyeti altındaydılar.1821 yılında bağımsızlıkları için isyan ettiler.32 Bu isyan sonraları uluslararası bir krize yol açtı Britanya ve Fransa'nın politik desteğinin yanı sıra Rus askeri desteğini de arkasına alan Yunanlar 1828 yılından sonra isyanı şidddetlendirdi. Böylece isyan Mora Yarımadasından Atina ve Teselyaya da sıçradı 1829 yılında Rus ordusu Osmanlı ordusunu bozguna uğrattı doğuda Kars,Batıda Edirneye kadar ilerledi.33 Bunun sonucunda Edirne Antlaşması(1829) imzalandı ve Osmanlıya vergi ödemesi şartıyla Yunanistanın bağımsız olacağı ilan edildi.34Londra Antlaşması(1830) ile bağımsız Yunanistan kuruldu.35İstanbul Antlaşması(1832) ile Yunanistana son şekli verildi ve Osmanlıya ödenen vergi kaldırılarak tam bağımsız Yunanistan ilan edildi.36 Bağımsızlığını kazanan Yunanistan Megali İdea fikrini benimsedi ve bu doğrultuda politikalar izlemeye başladı.1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı sonunda imzalanan 1878 Berlin Antlaşması ile Teselya'nın Yunanistana bırakılması kararlaştırıldı.37 Karar 1881'de uygulandı.38 1912 yılında Yunanistan,Bulgaristan,Sırbistan ve Karadağ'ın oluşturduğu Balkan İttifakı Osmanlı İmparatorluğu ile I.Balkan Savaşına girişti.Yunanlar Serfice, Selanik, Bozcaada, Limni, Sakız ve Midilli adalarını ele geçirdi.39Londra Konferansı(1913) ile ele geçirilen topraklar resmen Yunanistana katıldı.40 1913 yılında Bulgaristan'ın I. Balkan Savaşı'nda fazla toprak kazanması sebebi ile Yunanistan,Karadağ,Sırbistan,Osmanlı İmparatorluğu ve I. Balkan Savaşına katılmamış olan Romanya Bulgaristana Saldırdı.41 Bulgaristan Yenildi.42Bükreş Antlaşması(1913) ile Kavala Yunanistana bırakıldı.43 1914 yılında patlak veren I.Dünya Savaşı'nın sona ermesi ile galip tarafta bulunan Yunanistan, Neuilly Antlaşması(1919) sonucu Bulgaristandan Gümülcine ve Dedeağacı topraklarına kattı.44Sevr Antlaşması(1920) ile Trakyayı topraklarına kattı.45İzmir içinse "Osmanlı İmparatorluğu egemenlik haklarının kullanımını beş yıl süre ile Yunanistan'a bırakacak; bu sürenin sonunda bölgenin Osmanlı veya Yunanistan'a katılması için plebisit yapılacak; "Kararı Alındı.46 Yunanistan karar sonucu Trakya ve İzmiri işgal etti ancak Türk Kurtuluş Savaşı sonucu Ankara Hükümeti tarafından anadoludan çıkartıldı.47Lozan Antlaşması(1923) ile Türk-Yunan Sınırı Meriç Nehri olarak kabul edildi.İstisnai olarak Meriç Nehri'nin batısındaki Karaağaç istasyonu ve Bosnaköy, Yunanistan'ın Batı Anadolu'da yaptığı tahribata karşılık savaş tazminatı olarak Türkiye'ye verildi.48Yunanistan Paris Antlaşması(1947) ile Oniki Adaları Topraklarına katarak günümüzdeki halini aldı.49

Bulgaristan

Bulgarlar Ortodoks olmaları nedeniyle ibadet açısından Osmanlılar tarafından İstanbul'daki Rum Ortodoks Patrikhanesi'ne bağlanmışlardı. Zamanla Bulgarlar bu durumdan hoşnutsuzluk duymaya başladılar. 1849 yılında İstanbul'da Aya Stefan Bulgar Kilisesinin (Demir Kilise) inşaatına izin verildi.50 28 Şubat 1870 tarihinde Osmanlı padişahı Abdülaziz Bulgar Eksarhanesinin (Rumlardan bağımsız Bulgar Ortodoks Kilisesi) kurulmasına izin verdi.51 Ancak Bulgarların Osmanlı yönetiminden hoşnutsuzlukları buna rağmen devam etti. 1876 yılının Nisan ayında Panagürişte bölgesinde başlayan Bulgar İsyanları bütün Orta Dağ bölgesine yayıldı. Bu dönemde bölgeye Rusya tarafından Kafkasya'daki yurtlarından zorla atılmış birçok Kafkasyalı (Çerkez, Abaza, vs.) Müslüman yerleştirilmişti. Ruslar gibi Slav olan Bulgarlarla, Ruslardan büyük eziyet çekmiş Kafkasyalı Müslümanlar arasında karşılıklı katliamlar yaşandı. Osmanlılar bu isyanları başıbozukları kullanarak kısa zamanda bastırdılar. Ancak batı dünyasında Osmanlı Devleti'nin bu isyanların bastırılmasında kullandığı yöntemler büyük eleştirilere neden oldu. Bulgarların öldürülmesi tek taraflı olarak yansıtıldı. Müslümanların uğradığı katliamlar göz ardı edildi. Eski İngiltere başbakanı William Ewart Gladstone, bilim adamı Charles Darwin, yazar Oscar Wilde ve Victor Hugo, İtalyan siyasetçi Giuseppe Garibaldi gibi etkili kişiler Osmanlı İmparatorluğu aleyhinde tek taraflı yazılar yazarak Avrupa'da Bulgarların lehinde bir kamuoyu oluşmasına neden oldular.23 Aralık 1876 tarihinde İngiltere'nin öncülüğüyle Balkanlardaki Ortodoksların haklarını görüşmek üzere İstanbul'da bir konferans toplanmasına karar verildi.52 Konferans Haliç Tersanesi’nde bulunan Bahriye Nazırlığında toplandığı için Tersane Konferansı adıyla tarihe geçmiştir. II. Abdülhamit konferansın toplandığı gün I. Meşrutiyet'i ilan etti ama Rusları memnun edemedi.53 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı ilan edildi.Savaş sonucu1878 yılında Ayestefanos antlaşması imzalandı ve sınırları Ege Denizinden,Kırklareliye,Makedonyaya kadar olan büyük bir Bulgaristan kuruldu.54 Ancak diğer Süpergüçler buna izin vermeyerek 1878 yılında Berlin Antlaşmasını imzalattılar.Bu antlaşmayla Bulgaristan sınırları küçültüldü.Küçültülen sınırlar Doğu Rumeli ve Bulgaristan Prensliği olarak ikiye ayrıldı.55(Daha sonraları Bulgaristan Prensliği, Doğu Rumeli Vilayetini ilhak etti.56)1908 yılında Bulgaristan II.Meşrutiyet ile birlikte Osmanlı'dan Tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etti tazminatı ise Osmanlının Rusyaya olan borcundan düşüldü.

Bulgar Bağımsızlık Bildirisi şöyledir:

***"*Unutulmayacak Kurtarıcı Çar'ın iradesine dayanarak, 19 Şubat 1878'de kardeşimiz gibi gördüğümüz yüce Rus halkı, Majesteleri Romanya Kralının tebaası iyi komşularımız ve cesur kahraman Bulgarların yardımıyla, bir zamanlar yüce ve şanlı olan Bulgaristan'ı yüzyıllardır köleliğe mahkum eden zincirleri kırmıştır. Böylece, otuz yıldan uzun süredir Bulgar halkı özgürlükleri için yorulanların hatırasına sahip çıkıp onlardan esinlenerek durmadan güzel vatanlarının gelişmesi için çalışmış, ve benimle merhum Prens Aleksandır'ın liderliği altında uygar milletler ailesinin eşit bir üyesi olabilecek bir devlet yaratmışlardır. Halkım daima bağımsız olup kültürel ve ekonomik ilerlemeyi arzulamıştır.

Bu çabada, hiçbir şey Bulgaristan'ın ilerlemesini durduramayacaktır, hiçbir şey başarısını engelleyemeyecektir. Bu halkımın arzusudur, halkımın dileğidir. Diledikleri gibi olsun! Bulgar halkı ve liderleri farklı düşünemez ya da hissedemez. Bulgaristan devletinin sadece fiilen bağımsız olması bazı yanılsamalar ve resmi kısıtlamalar yüzünden normal ve barışçıl ilerlemesini engellemekte, bunun sonucu olarak Türkiye ve Bulgaristan arasındaki ilişki soğumaktadır.

Halkım ve ben Türkiye'nin siyasi canlanmasına samimiyetle sevinmekteyiz!

Türkiye ve Bulgaristan, birbirlerinden tamamen bağımsız ve özgür olarak dostluk ilişkilerini destekleyecek koşullar altında yer alabilir ve barışçıl dahili gelişmeye odaklanabilirler.

Bu kutsal amelden esinlenerek, ulusal gerekliliklere cevaben ve Bulgar halkının iradesi doğrultusunda, Ulu Tanrı'nın adıyla, 6 Eylül 1885'te birleşen Bulgaristan'ı bağımsız bir Krallık ilan ediyorum. Halkımla birlikte bu bildirinin Büyük Devletler tarafından onaylanacağına inanıyorum.

Yaşasın bağımsız Bulgaristan! Yaşasın Bulgar Halkı!

Kadim başkent Veliko Tarnovo'da, hükümdarlığımın 22. yılı olan 22 Eylül 1908 tarihinde*"***

FERDİNAND57

Romanya

Eflak ve Boğdan Voyvodalıkları 1859 yılında birleşerek Osmanlı İmparatorluğuna bağlı Romanya Prensliğini kurdu.Romanya 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı'nda Rusya tarafında bağımsızlğı için savaştı.Berlin Antlaşması(1878) ile Bağımsızlığı tanındı.Bu sebeple 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı,Rumenlerce Bağımsızlık Savaşı Olarak Kabul Edilir.585960

Sırbistan

Sırp Halkı,yıllardır süren silahlı ve silahsız direnişler ve mücadeleler sonucu 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı sonunda yapılan Berlin Antlaşması(1878) ile Bağımsızlığını kazandı.6162

Karadağ

Karadağ Halkı,1711 yılından beri yaklaşık 170 yıl boyunca Osmanlıya araklıklarla isyan etti ve De facto bağımsız bir yönetim kurdu.Resmen tanınması ise 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı sonunda imzalanan Berlin Antlaşması(1878) ile oldu.63

== Kaynakça ==

Orijinal kaynak: dekolonizasyon. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Footnotes

  1. Hack, Karl (2008). International Encyclopedia of the Social Sciences. Detroit: Macmillan Reference USA. pp. 255–257. ISBN <bdi>978-0-02-865965-7</bdi>.

  2. John Lynch, ed. Latin American Revolutions, 1808-1826: Old and New World Origins (1995)

  3. "Residual Colonialism In The 21St Century". United Nations University. Retrieved 2019-10-18.

    <q>The decolonization agenda championed by the United Nations is not based exclusively on independence. There are three other ways in which an NSGT can exercise self-determination and reach a full measure of self-government (all of them equally legitimate): integration within the administering power, free association with the administering power, or some other mutually agreed upon option for self-rule. [...] It is the exercise of the human right of self-determination, rather than independence per se, that the United Nations has continued to push for</q>

  4. Adopted by General Assembly resolution 1514 (XV) (14 December 1960). "Declaration on the Granting of Independence to Colonial Countries and Peoples". The United Nations and Decolonisation

  5. Roy, Audrey Jane (2001). Sovereignty and Decolonization: Realizing Indigenous Self-Determinationn at the United Nations and in Canada (Thesis). University of Victoria. Retrieved 2019-10-19.

  6. Strayer, Robert (2001). "Decolonization, Democratization, and Communist Reform: The Soviet Collapse in Comparative Perspective" (PDF). Journal of World History. 12 (2): 375–406. doi:10.1353/jwh.2001.0042. JSTOR 20078913. Archived from the original (PDF) on 2015-02-24.

  7. Prasad, Pushkala (2005). Crafting Qualitative Research: Working in the Postpositivist Traditions. London: Routledge. ISBN <bdi>9781317473695</bdi>. OCLC 904046323.

  8. Sabrin, Mohammed (2013). "Exploring the intellectual foundations of Egyptian national education" (PDF). hdl:10724/28885.

  9. Mignolo, Walter D. (2011). The Darker Side of Western Modernity: Global Futures, Decolonial Options. Durham: Duke University Press. ISBN <bdi>9780822350606</bdi>. OCLC 700406652.

  10. "Decoloniality". GLOBAL SOCIAL THEORY. Retrieved 2019-10-15.

  11. Hodgkinson, Dan; Melchiorre, Luke. "Africa's student movements: history sheds light on modern activism". The Conversation. Retrieved 2019-10-15.

  12. David Strang, "Global patterns of decolonisation, 1500–1987." International Studies Quarterly (1991): 429–454. online

  13. Süveyş Krizi

  14. Mau Mau İsyanı

  15. Cezayir Bağımsızlık Savaşı

  16. Robert R. Palmer, The age of the Democratic Revolution: a political history of Europe and America, 1760–1800 (1965)

  17. Richard B. Morris, The emerging nations and the American Revolution (1970).

  18. Bousquet, Nicole (1988). "The Decolonization of Spanish America in the Early Nineteenth Century: A World-Systems Approach". Review (Fernand Braudel Center). 11 (4): 497–531. JSTOR 40241109

  19. Eski Dünya

  20. Luke, Harry (1969). "Cyprus under the Turks, 1571–1878". London: Hurst.

  21. Sant Cassia, Paul (1986). "Religion, politics and ethnicity in Cyprus during the Turkocratia (1571-1878)". European Journal of Sociology / Archives Européennes de Sociologie / Europäisches Archiv für Soziologie. 27 (1): 3–28.

  22. Koumoulides, John (1974). "Cyprus and the war of Greek Independence, 1821–1829". London: Zeno.

  23. Mısır Hidivliği

  24. Edirne Antlaşması (1829)

  25. İstanbul Antlaşması (1832)

  26. Birinci Balkan Savaşı

  27. İkinci Balkan Savaşı

  28. Bükreş Antlaşması (1913)

  29. Sevr Antlaşması

  30. Sevr Antlaşması (madde 65-83)

  31. Türk Kurtuluş Savaşı

  32. Lozan Antlaşması

  33. Paris Barış Antlaşması (1947)

  34. https://www.academia.edu/41519693/BULGAR_ORTODOKS_KİLİSESİ_NİN_KURULMASI_VE_OTONOMİ_KAZANMASI

  35. The Treaty of Berlin, 1878 – Excerpts on the Balkans. Internet Modern History Sourcebook. Berlin: Fordham University. July 13,

    1. Retrieved 2008-08-31.
  36. Patterson, Michelle (1996). "The Road to Romanian Independence, by Frederick Kellogg. West Lafayette, Indiana, Purdue University Press, 1995. 265 pp. $51.45 U.S". Canadian Journal of History. 31 (2): 329–331. doi:10.3138/cjh.31.2.329. Archived from the original on 2008-03-24.

  37. "The Serbian Revolution and the Serbian State". msu.edu. Retrieved 2016-02-25.

  38. Boyd, M. L. (1991). "The evolution of agrarian institutions: The case of medieval and Ottoman Serbia". Explorations in Economic History. 28: 36. doi:10.1016/0014-4983(91)90023-C.

Kategoriler