gürün ne demek?

Gürün, Sivas'ın en güneyindeki ilçesidir.

Tarihçe

Gürün şehrinde yerleşimin geçmişiyle ilgili bazı görüşler bulunmaktadır. Tabal'ın doğu sınırında Asurlular tarafından Tilgarimmu, Antik Dönem İbranice kaynaklarda (Yaratılış Kitabı) Togarmah olarak bahsedilen yerleşimin Gürün olduğu düşünülmektedir.1 Gürün merkez Şuğul Mahallesi sınırları içerisinde kaya mağaraları bulunmakta olup Şuğul Kanyonundaki Hitit kitabelerinden yola çıkarak bu mağaraların MÖ 2. binde Hititler döneminde yapıldığı düşünülmektedir.23

Hitit kralı I. Şuppiluliuma döneminde (MÖ 1344-1322) doğusundaki Hurriler üzerine düzenlediği seferde Tegarama şehrini ele geçirmiştir. Bazı araştırmacılar bu şehri de Gürün'le bağdaşlaştırmaktadır.4 III. Şalmanezer’in hükümdarlığı (MÖ 859-824) döneminde Asurlular Tabal ülkesinin doğu sınırındaki Tilgarimmu yerleşimini ele geçirmişlerdir. Bu çağlarda yerleşim, vadi geçitleri sayesinde Tabal ülkesinin doğudaki ülkelerle ulaşım güzergahı üzerinde yer almakta olduğundan önemli bir konumdadır. Ayrıca bölgedeki demir yataklarının varlığı da antik yerleşimin önemini arttırmıştır.5

Klasik Antik Çağ'da Gauraina adıyla yerleşimden bahsedilmeye başlanmıştır.67

Ahameniş İmparatorluğu döneminde Kapadokya satraplığı sınırları içerisinde yer alan yerleşim, MÖ 330’larda Makedonya Krallığı tarafından ele geçirilmiştir. Ancak kısa süre sonra Ahameniş satraplarından bir hanedan tarafından kurulan Kapadokya Krallığı egemenliğine girmiştir. Kapadokya Krallığı döneminde (MÖ 320-MS 17) stratigos tarafından yönetilen Sargaurasene satraplığı topraklarında yer almaktadır.8 II. Tigran'ın hükümdarlığının başlarında Ermenistan Krallığı tarafından ele geçirilse de kısa süre sonra Lucius Cornelius Sulla komutasındaki Roma Cumhuriyeti Ermeni güçlerini yenerek kendilerine bağımlı Kapadokya Krallığına bırakmıştır. Roma güçlerinin çekilmesiyle Ermeni-Kapadokya krallıkları arasında sık sık el değiştiren bölge, MÖ 69 yılında Roma Cumhuriyeti'nin galibiyetiyle sonuçlanan Tigranakert Muharebesi neticesinde kalıcı olarak Kapadokya Krallığına bağlanmıştır.9 Yerleşim, Kapadokya Krallığı’nın Roma İmparatorluğu tarafından ilhakı sonrasında kurulan Kapadokya Eyaleti şehirleri içerisinde yer almış, Roma İmparatorluğu'nun ikiye ayrılmasıyla da Bizans İmparatorluğu sınırlarında kalmıştır.

11. yüzyıldan Osmanlı egemenliğine kadar olan dönem

11. Yüzyıl ikinci yarısından itibaren Türk akınlarına maruz kalan yerleşim 1071 yılındaki Malazgirt Muharebesi sonrası Dânişmendliler Beyliği hakimiyetine giren yerleşim

  1. yüzyıl sonlarına doğru Anadolu Selçuklu Devleti topraklarına katılmıştır. 1243 yılındaki Kösedağ Muharebesi sonrasında Moğol İmparatorluğu ve akabinde ardılı İlhanlılar’ın hakimiyetine katılmıştır. İlhanlılar’ın zayıflamasına müteakip Eretna Beyliği ve bu beylikten sonra da Memlûk Devleti ile Dulkadiroğulları Beyliği sınırları içerisinde görülen yerleşim, I. Bayezid taraflarından ele geçirilse de 1402 yılında Timur’un egemenliğine katılmıştır. Bir süre Timurlular’a bağlı yöneticilerin egemenliğindeki yerleşim 1408 yılı dolaylarında kesin olarak Osmanlı hakimiyetine katılmıştır.

Osmanlı Dönemi

1530 yılı Osmanlı tahririnde Divriği ve Darende sancağının Darende kazasının bir nahiye merkezi olarak görülmektedir. 10

Gürün nahiyesi 16. yüzyılda 2’si Gayrimüslimlerden oluşan mahalleden olmak üzere toplam 16 yerleşim biriminden oluşmaktadır. İlk tahrirlerde 14 yerleşim birimine sahipken 1548 yılı tahririnde Çukur ve Kavak köylerinin eklenmesiyle nahiyeye bağlı yerleşim birimi sayısı 16’ya çıkmıştır.11

1548 yılı Divriği tapu defterine göre de bu sancağa bağlı nahiye olarak görülen yerleşim, 1583 yılında bağlı 10 köyüyle birlikte Yeni-İl’in nahiyesi konumundadır. 1583 yılında Gürün nahiyesinde 399 Müslüman hane ile 277 Hristiyan hane bulunmaktadır. Aynı yıl nahiye merkezi konumundaki Gürün yerleşiminde ise; 149 müzevvec (evli), 84 mücerred (bekar) Müslüman ile 178 müzevvec (evli), 84 mücerred (bekar) Hristiyan erkek nüfus kaydedilmiştir. 1630-31’de nahiyeye bağlı 15 köy, 1652-53’de ise nahiyenin 14 köyü bulunmaktadır. Buna göre nahiyeye bağlı köyler; Akkaş (Etyemez ), Göricek, Gübin (Gübün), Hamal, İnanç, İncesu, Karahisar, Kavak, Koyuncalu, Sarıca, Sazcığaz-ı Süfla (Sularbaşı), Sazcığaz-ı Ulya (Yukarı Sazcığaz), Telin ve Yuva’dır.12 1650 yılı dolaylarında yerleşimi gören Evliya Çelebi seyahatnamesinde yerleşimi13 şöyle anlatır;

1845 yılı cizye defterine göre şehirde, 5'i Müslümanların yaşadığı ve 4'ü Hristiyanların yaşadığı olmak üzere 9 mahalle bulunmaktadır. Müslümanlar'ın yaşadığı Abdul Fettah Mahallesinde 178 hane, Ulya Mahallesinde 114 hane, Emin Bey Mahallesinde 109 hane, Şuğul Mahallesinde 106 hane, Sadık Ağa Mahallesinde 89 hane bulunmakta olup toplam Müslüman hane sayısı 596'dır. Hristiyanlar'ın yaşadığı Cesm-i Cesim Mahallesinde 485 hane, Mirimsar Mahallesinde 461 hane, Mahtum Mahallesinde 220 hane, Katolik Mahallesinde 81 hane bulunmakta olup toplam Hristiyan hane sayısı 1.247'dir. Buna göre şehirde Hristiyanlar çoğunlukta olup şehirdeki toplam hane sayısı 1.843'dür.14 Yerleşim kısa süre sonra kaza statüsüne ulaşmış ve göç almaya başlamıştır. 19. yüzyılda Gürün’de şal üretimi ön plana çıkmış, 500 civarında bulunan tezgahlarda şalın yanı sıra kumaş üretimi de gerçekleştirilmesiyle şehrin ticari hayatı gelişmiştir. 9 Mayıs 1865’de Gürün ilçe merkezi içerisinden geçen Tohma Çayı’nın meydana getirdiği ve 1 kişinin öldüğü selde; 32 ev, 1 kilise, 10 civarında bezzaz dükkânı, 1 değirmen ve debbağ hane tahrip olurken tarla ve bahçeler de su ve suyun getirdiği moloz altında kalmıştır.15 1872–1873 yılında yerleşim 20 mahalleden oluşurken, nahiyeye bağlı 31 köy bulunmaktadır.16

1895-96 yılı Gürün nahiyesinin nüfusu kadın ve erkek olmak üzere; 12.181’i Müslüman, 7.347’u Ermeni (6.472’si Gregoryen, 530’u Protestan, 345’i Katolik) ve 3’ü Rum toplam 19.531 kişiden oluşmaktadır. Yerleşimin nüfusunun artmasıyla Gürün merkezinde bazı mahalleler bölünmek durumunda kalmıştır. Örneğin 3 Aralık 1900 tarihinde Çakşur-ı Bâlâ Mahallesi; 177 hane ve 553 nüfusuyla Çakşur-ı Bâlâ, 148 hane ve 549 nüfusuyla Kenba, 132 hane ve 294 nüfusuyla Çakşur-ı Vusta olmak üzere üçe ayrılmıştır. 11 Nisan 1905’de de Sümüklü (Şugul) Mahallesi ikiye ayrılmıştır. 1871-72 yılında Şugul-i Zîr Mahallesinde 1 kilise inşa edilmiş, sonrasında yanan kilise ve okulu 1900 yılı başında Protestanlar tarafından yeniden inşa edilmek istenmiştir. Bu tarihte Gürün’de 1.322 hanede 6.683 Gregoryen Ermeni, 88 hanede 566 Protestan ve 87 hanede 397 Katolik nüfus bulunmaktadır. 17

1914 yılında Gürün kazası; 15.640’ı Müslüman ve 8.905’i Ermeni (7.788 Gregoryen, 703 Protestan ve 414 Katolik) olmak üzere toplam 24.545 kişiden oluşmaktadır. 1913 yılı sonu-1915 yılı başında Gürün’e 24 hanede olmak üzere 106 Rumeli muhaciri yerleştirilmiştir. 25 Eylül 1915 tarihine ait belgeye göre Gürün’ün 22 mahallesi ve köyünden 1.863 haneden 4.541 erkek ve 4.429 kadın olmak üzere toplam 8.970 Ermeni Tehcir Kanunu uyarınca Gürün'den gönderilmiştir. Gürün’e Müslümanların iskânı devam etmiş, 1915-16 yıllarında 19 hanede 105 kişi Bulgaristan, Rusya, Romanya vb. yerlerden (bazı kaynaklarda tamamı Karapapak) gelmiştir. Mayıs 1916 ile Aralık 1918 arasında I. Dünya Savaşı sırasında toprakları (Kars, Erzurum, Ardahan ve Eleşkirt dolaylarından) Ruslarca ele geçirilen 69 hanede 281 kişilik (149’u Türk ve 132’si Kürt) göçmen grubu Gürün kazasına yerleştirilmiştir. Son grup göçmenler savaş sonrasında memleketlerine dönmeyip Gürün’de kalmak istemiştir. Gürün ilerleyen yıllarda da göç almaya devam etmiştir. Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesi uyarınca 1924 yılı Mayıs ayında Gürün’ün Reşid Efendi, Fazlı Ağa, Hamidiye, Karatepe, İhsaniye, Fettah Ağa, Çakşur ve Çakşur-ı Zir mahalleleri ile Saraydere mevkiine, Manastır vilayetinin Kayalar kazasından (70-80 hane mübadil Gramatik köyünden) gelen 234 hanede 883 nüfus mübadil iskân edilmiştir. 9/10 Kasım 1924’de Yugoslavya’da Boşnak Müslümanlar’ın maruz kaldığı Šahovići (Şahoviçi) Katliamından sonra topraklarını terk etmek zorunda kalan Boşnak’lardan 10 hanede 61 kişi Gürün’e yerleştirilmiştir. Ancak bir süre sonra bu göçmenler Gürün’den ayrılarak başka yere yerleşmişlerdir. Bu tarihten sonra Gürün’e Doğu Anadolu’dan göç yaşanmıştır. 1932 yılı itibariyle Gürün’e 84 hanede 419 göçmen yerleştirilmiştir. 18

Konum

Coğrafi olarak Doğu Anadolu Bölgesi sınırları içindeki Gürün; Sivas, Malatya, Kayseri ve Kahramanmaraş illerinin farklı farklı en uç noktalarında bulunur. Sivas'a 137 km, Malatya'ya yaklaşık 140 km, Kayseri'ye ise 190 km uzaklıktadır. 69 bağlı köyü bulunmaktadır. Şehir merkezinde Aktaş ve Bozkuşlar adıyla iki otel bulunmaktadır.

Genel bilgiler

Eski adı 'Tilgarimo' dur. Gökpınar Gölü görülmeye değer bir doğa harikasıdır. Gürün'ün toplam nüfusu 18.771 olup merkez nüfusu ise 10.000 civarındadır. En çok nüfusu olan mahallesi Çayboyu Mahallesi'dir.19

Şuğul Vadisi

İlçe merkezinin batı tarafında yer alan ve yaklaşık 2 km uzaklıkta bulunan Şuğul Mahallesi, bu vadiye ev sahipliği yapmaktadır. Ulaşım mahalleye ayrılan tali yol üzerinden yapılmaktadır. Yaklaşık 3,5 km sonra Mağarabaşı ve Kuşkayası mevkilerinde yer alır. Tohma Dağı'ndan kaynaklanan ırmağın aktığı, dik kayalarla çevrili kanyona ulaşılmaktadır.20

İçerisinde yürüyüş yolu yapılmış olan kanyonun girişinde, eskiden bir balık lokantası ve kır kahvesi bulunmaktaydı, yeni düzenlemelerden sonra vadi içerisinde şuan bir işletme bulunmamaktadır.21

Gökpınar Gölü

İlçe merkezinin güneyinde, 10 km mesafede Gökpınar Gölü bulunur.

Nüfus

Kaynakça

Dış bağlantılar

Orijinal kaynak: gürün. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Footnotes

  1. SİVAS İLİ TURİZM POTANSİYELİ VE TURİZM ALANI YATIRIM ÖNERİLERİ, Kadir PÜRLÜ (İl Kültür ve Turizm Müdürü), Sivas İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Yayınları, 2013

  2. Sivas Valiliği, Şuğul Vadisi (Sivas, Gürün) Erişim tarihi: 04/10/2020

Kategoriler