Davranış, bir organizmanın içsel veya dışsal uyaranlara karşı gösterdiği tepkilerin bütünüdür. Bu tepkiler, basit reflekslerden karmaşık bilişsel süreçlere kadar geniş bir yelpazede olabilir. Davranışlar, canlıların çevreleriyle etkileşim kurmasını, hayatta kalmasını ve üremesini sağlar.
Davranış, bir organizmanın gözlemlenebilir eylemleri ve tepkileri olarak tanımlanır. Bu eylemler ve tepkiler, içsel (açlık, susuzluk gibi) veya dışsal (ışık, ses, dokunma gibi) uyaranlara yanıt olarak ortaya çıkar. Davranışlar, basit reflekslerden karmaşık problem çözme yeteneklerine kadar geniş bir yelpazeyi kapsar.
Davranışın kapsamı oldukça geniştir ve aşağıdaki unsurları içerir:
Davranışlar, karmaşık biyolojik süreçlerin bir ürünüdür. Genetik faktörler, sinir sistemi ve hormonlar, davranışın şekillenmesinde önemli rol oynar.
Genler, davranışın temel yapı taşlarını oluşturur. Genetik yatkınlık, bireylerin belirli davranışları sergileme olasılığını etkiler. Örneğin, bazı genler anksiyete veya depresyon gibi psikolojik rahatsızlıklara yatkınlığı artırabilir.
Sinir sistemi, davranışın kontrol merkezi olarak işlev görür. Beyin, duyusal bilgileri işler, karar verir ve kaslara sinyaller göndererek davranışları başlatır. Sinir hücreleri (nöronlar) arasındaki iletişim, davranışın karmaşıklığını ve esnekliğini sağlar.
Hormonlar, vücudun çeşitli bölgelerinde üretilen ve kan yoluyla hedef hücrelere taşınan kimyasal habercilerdir. Hormonlar, cinsiyet, agresyon, stres ve uyku gibi birçok davranışı etkiler. Örneğin, testosteron hormonu erkeklerde agresif davranışları artırabilir.
Davranışlar, psikolojik süreçlerden de etkilenir. Öğrenme, motivasyon, duygular ve bilişsel süreçler, davranışın şekillenmesinde önemli rol oynar.
Öğrenme, deneyimler yoluyla davranışta meydana gelen kalıcı değişikliklerdir. Klasik koşullanma, edimsel koşullanma ve gözlem yoluyla öğrenme gibi farklı öğrenme türleri vardır.
Motivasyon, bireyleri belirli hedeflere ulaşmaya yönlendiren içsel veya dışsal güçlerdir. Motivasyon, davranışın yönünü, yoğunluğunu ve sürekliliğini etkiler.
Duygular, bireylerin içsel durumlarını yansıtan karmaşık psikolojik tepkilerdir. Duygular, davranışları etkileyebilir ve sosyal etkileşimleri şekillendirebilir.
Bilişsel süreçler, düşünme, problem çözme, karar verme ve hatırlama gibi zihinsel aktivitelerdir. Bilişsel süreçler, davranışın planlanması, kontrol edilmesi ve değerlendirilmesinde önemli rol oynar.
Davranışlar, farklı kriterlere göre sınıflandırılabilir.
Doğuştan gelen davranışlar, genetik olarak belirlenen ve öğrenme gerektirmeyen davranışlardır. Refleksler ve içgüdüler, doğuştan gelen davranışlara örnektir.
Öğrenilmiş davranışlar, deneyimler yoluyla kazanılan ve zamanla değişebilen davranışlardır. Konuşma, okuma, yazma ve araç kullanma gibi beceriler, öğrenilmiş davranışlara örnektir.
Sosyal davranışlar, bireylerin diğer insanlarla etkileşim kurarken sergilediği davranışlardır. İşbirliği, yardımseverlik, rekabet ve agresyon, sosyal davranışlara örnektir.
Anormal davranışlar, toplumun kabul ettiği normlardan sapma gösteren ve bireyin veya çevresinin uyumunu bozan davranışlardır. Psikolojik rahatsızlıklar, anormal davranışlara yol açabilir.
Davranışlar, çeşitli yöntemlerle incelenebilir.
Gözlem, davranışın doğal ortamında veya kontrollü bir ortamda izlenmesidir. Gözlem, davranışın sıklığı, süresi, şiddeti ve bağlamı hakkında bilgi sağlar.
Deney, bir veya daha fazla değişkenin manipüle edilerek davranış üzerindeki etkisinin incelenmesidir. Deney, davranışın neden-sonuç ilişkilerini anlamaya yardımcı olur.
Anketler ve görüşmeler, bireylerin davranışları, düşünceleri ve duyguları hakkında bilgi toplamak için kullanılan yöntemlerdir. Anketler ve görüşmeler, davranışın öznel deneyimlerle ilişkisini anlamaya yardımcı olur.
Davranış bilimi, insan ve hayvan davranışlarını inceleyen disiplinlerarası bir alandır. Psikoloji, sosyoloji, antropoloji, nörobilim, ekonomi ve siyaset bilimi gibi farklı disiplinler, davranış biliminin kapsamına girer.
Davranışlar, evrimsel süreçler yoluyla şekillenmiştir. Genetik varyasyon, doğal seçilim ve adaptasyon, davranışın evriminde önemli rol oynar. Hayatta kalma ve üreme başarısını artıran davranışlar, nesilden nesile aktarılır.