çelişki ne demek?

Klasik mantıkta, çelişki bir ya da daha fazla önerme arasında uyumsuzluk olması durumudur. Çelişkili iki önerme birlikte değerlendirildiğinde genellikle birbiriyle zıt olan iki mantıksal sonuç ortaya çıkar. Bu konuda Aristo'nun çelişmezlik kanunu'na göre "Aynı şey, aynı zamanda, aynı açıdan, aynı nesneye hem dahil hem de dahil olmayan olamaz"1

Klasik ve Newtoncu bilimsel anlayışlar çelişkiyi yaygın şekilde bilimsel bir olumsuzlama aracı olarak kullandılar. Kuantum Mekaniği'nin verileriyle çelişkinin aslında varlığın doğasını yansıtan çok önemli bir araç olduğu görüşü hakim olmaya başlamıştır. Psikoloji ve bilgisayar teknolojileri bu göreceli yeni ilkelerden daha çok yararlanmaktadır. Belirsizlik İlkesi çelişkili durumların biraradalığını ortaya koymuştur. Buna göre aynı madde aynı anda farklı yerlerde bulunabildiği gibi aynı konumda hem geçmişte hem gelecekte hem de şimdide bulunmasının mümkün olduğunu öne sürer.

Farklı olarak çelişki kavramı, resmi mantık sistemlerinin her biri için aynı anlama gelmektedir. Çelişki, bir önermenin doğru halinin, aynı ortam geçerli iken ikinci defa önerildiği bir durumda, yerine negatif biçiminin doğru bulunması ile ortaya çıkar. Mantık tekniğinin yeniden gözden geçirilmesi adına bir koşul olarak kabul edilebilir. Boolean cebirinde ve özellikle analitik felsefe geleneğinde kullanılan etkisiz ikileme (idempotency) ilkesi, çelişkinin var olup olmadığını hatırlatmak için bir gereçtir.2

Felsefe

Epistemolojik tutarlıcılık kuramı, bir inancın haklılaştırılabilmesi için, bu inancın mantıksal olarak çelişmez bir inançlar sisteminin parçası olması gerektiğini öne sürer.

Diyalektik materyalizm

Çelişki olmasına rağmen çelişkinin bizzat kendisinin değişimi tetiklediği, dönüşümü doğurduğu dolayısıyla asıl evrensel oluşumları temsil eden durumun çelişmezlik değil çelişkinin olduğunu öne süren yaklaşımlar da vardır. Diyalektik Mantık ile hareket eden F. Hegel, K. Marx, V. Lenin, Mao Zedong gibi düşünürler çelişki doğuran karşıt durumların aynı anda bir arada olduğunu bunların arasındaki gerilimin, değişime hatta dönüşüme yol açtığını savundular. Özellikle Marx geleneğindeki düşünürler, toplum içinde ekonomik farkların yarattığı karşıt sınıfların burjuva sınıfı ve işçi ve emekçi sınıfı'nın aynı anda bir arada bulunabildiklerini ve bu sınıflar arasında hem bir gerilim hem de bir mücadelenin olduğunu, bu mücadelenin karşıtların birbirini değiştirme ve dönüştümesinde önemli bir rolü oynadığını savunmuşlardır. Mao, binlerce yıldır Çin kültüründe olan Yin ve Yang etkisiyle Çelişkiler Üzerine (1937) adlı eserinde "Tüm varlıklar çelişkilerin sonucu olarak ürerler" demiştir.

Kaynakça

Orijinal kaynak: çelişki. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Footnotes

Kategoriler