inanç ne demek?

İnanç, en geniş tanımıyla bir kişinin belli bir iddiayı ya da varsayımı, sezgisel yol ile (hissetme) "doğru" ya da "yanlış" kabul ettiği psikolojik bir durumdur. İnanç merkezli bir beyne sahip birey için ampirik veya bilimsel ispatın bir önemi yoktur. İnancın tanımlanmasının bir başka yolu ise bunun gerçek olma olasılığına karşı pozitif yönde tutum gösteren bir tutumun zihinsel temsil olarak görülüyor olmasıdır.1 Antik Yunan düşüncesi bağlamında inanç kavramıyla ilgili olarak pistis ve doxa olmak üzere iki ilgili terim belirlenmiştir. Basitleştirilmiş olarak, pistisin "güven" ve "itimat", doxanın ise "görüş" ve "kabul" anlamlarına geldiği söylenebilir. İngilizce'deki "ortodoks" sözcüğünün kökeni doxaya dayanmaktadır. Jonathan Leicester, inancın gerçeği göstermek yerine eylemde bulunma amacına sahip olduğu görüşünü önermektedir.2

Epistemolojide, filozoflar doğru ya da yanlış fikir ve kavramlarla ilişkili kişisel tutumları belirtmek için "inanç" terimini kullanırlar. Bununla birlikte, "inanç" aktif içgözlem ve tedbirli olmayı gerektirmez. Örneğin, asla güneşin yükselip yükselmediğini düşünmez, yalnızca güneşin yükseleceğini varsayarız. Stanford Ansiklopedisi Ansiklopedisi'nde Eric Schwitzgebel'e göre "inanç" sıradan yaşamın önemli bir yönü olduğundan ilgili bir soru sorar: "fiziksel bir organizma nasıl inanca sahip olabilir?".3

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

Kaynakça

Orijinal kaynak: inanç. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Footnotes

  1. Compare: 1 - "The 'mind-body problem', for example, so central to philosophy of mind, is in part the question of whether and how a purely physical organism can have beliefs." Erişim tarihi 01 Temmuz 2016.

Kategoriler