sındırgı ne demek?

Sındırgı, Balıkesir iline bağlı ilçedir.

Sındırgı isminin kökeni

Sındırgı isminin nereden geldiği hakkında kesin bilgiler bulunmamakla birlikle bazı araştırmacılar Sındırgı şehir merkezinin dâhil olduğu yerleşim yerinin, Türk iskânlarıyla kurulduğunu söylemektedir. ‘’Sındırgı’’ sözcüğünü etimolojik açıdan değerlendirdiğimizde, anlamı hususunda ihtilafa düşülse de, kelimenin Türkçe olduğunu görmekteyiz.1 ‘’Sındırgı’’ kelimesinin manasına ilişkin bir görüş, kökünün ‘’-sın’’ olup, Sı- fiili “1. Kırmak, bozmak. 2. Yenmek, mağlup etmek.” anlamlarını; genişlemiş şekli sın- fiili de “1. Kırılmak, parçalanmak, bozulmak. 2. Yenilmek, bozguna uğramak.” anlamlarını belirtir.2 Tarihte I. Murat’ın, 1364 yılında Macar Kıralı I. Lajos, Sırp kökenli beyi Vukašin Mrnjavčević, Jovan Uglješa, Eflak Prensi ve Bosna Prensi idaresindeki birlikleri yendiği, bozğuna uğrattığı savaşa Sırpsındığı muharebesi "Sırpların kırıldığı muharebe" denir.

‘’-dır’’ eki ile ‘’Sındır’’ kelimesine dönüştüğü ve ‘’-gı’’ yapım ekiyle de ism-i mekân haline gelip,‘ ‘’pusmak, yılmak’’ anlamında Türkçe bir ifade içerdiği yönündedir.3

Bir diğer görüş Sındırgı’nın makas anlamına gelen “sındı” sözcüğünden gelmiş olabileceği de dile getirilmektedir.

Bilge Umar ise Sındırgı adının Türkçede hiçbir anlam taşımadığını bu yüzden de Sandrake kelimesinden; Sandrake – Sandraki –Sındırgı şeklinde bir değişime uğradığını ileri sürmüştür. Eski Hellenler kırmızı zırnık isimli madene sandarake adını vermişti. Antik Dönem’de yaşayan coğrafyacı Strabon’a göre, Pompeiopolis/Taşköprü yakınında Sandaraka/Sandarake adlı bir dağda çıktığı için «kırmızı zırnık» o dağın adıyla anılmaktaydı. Sındırgı adının eski Hellenlerin kırmızı zırnık’a verdikleri isimden gelip gelmediği tartışmalı bir konudur. Bununla birlikte, “kırmızı zırnık” olarak adlandırılan madenin Antik Dönem’de “sandarake” (σανδαράκη) olduğu konusunda herhangi bir tartışma bulunmamaktadır.4

Sonuç olarak Sındırgı isminin kimler tarafından verildiği ne anlama geldiği hakkında bir kesinlik yoksa da;

·        Kökünün ‘’-sın’’ olup, kırmak, bozmak. yenmek, mağlup etmek olduğu.

·        Bilge Umar’a göre kırmızı zırnık isimli madde olan ‘’sandarake’den geldiği.

·        Türkçede makas anlamına gelen “sındı” kelimesinden türediği görüşleri belirtilmiştir.5

Tarihçe

Yerleşimin tarihi çok eskilere dayanmaktadır. Sındırgı’nın şehir olarak kuruluşu 18. yüzyılın sonlarında olmuştur. MÖ 6. yüzyılda Persler, Lidya ve bütün Anadolu ile beraber Misya denilen bu çevreyi de İran İmparatorluğuna katmışlardır. 200 yıl kadar İran egemenliği altında kalan bölge Bergama Krallığı ile birlikte Romalıların yönetimine geçmiş daha sonra, önce Bizans sonra Selçuklu Hanedanı tarafından ele geçirilerek idare edilmiştir. Karesi Beyliği'nden sonra Osmanlı egemenliği altına giren bölgeye gelen Çavdarlılar, Avşarlılar adlarını taşıyan Türkmen toplulukları, Sındırgı yöresine yerleşmişler ve Çavdarlı aşiretinden Halil Ağa’nın mezarı Karagür'deki mezarlıktadır.

Halil Ağa'nın torunları aralarında anlaşamayarak kardeşlerden Şerif İstanbul’a gitmiş, saraya girmiş bir zaman sonra Paşa unvanını alarak Sındırgı’ya dönmüştür. Kocakonak mahallesine yerleşerek Sındırgı’nın bulunduğu yeri kendisine koruluk ve çiftlik yapmıştır. Daha sonra bu yeri cazip görüp Midilli adasından getirttiği Rum ustalara Koca Camii (Şerif Paşa Camii) ve yanındaki hamamı (Koca Han) yaptırmıştır. Böylece şimdiki Sındırgı Koruköy adını alarak 1845 yılında köy haline gelmiştir.

1884 yılında Belediye kurulmuş, 1913 yılında Bigadiç’ten ayrılarak ilçe olmuştur. 29 Haziran 1920 tarihinde Yunan işgaline uğrayan ilçenin halkı, canla başla mücadele ederek Rum birliklerini yıldırmış, sonuçta bir yerde barınamayacaklarını anlayan işgalciler birçok yangın çıkardıktan sonra ilçeyi terk etmişlerdir.

3 Eylül 1922'de işgalcilerden kurtulan Sındırgı bu günü resmi kurtuluş günü kabul ederek her yıl kutlamaktadır.

Sındırgı’nın bulunduğu coğrafyaya hakim olan devletler, beylikler, imparatorluklar kronolojik olarak;

·        Lidya Devleti MÖ 13.yüzyıl-MÖ 546

·        Ahameniş(Pers) İmparatorluğu MÖ 546-MÖ 334

·        Makedonya İmparatorluğu MÖ 334-MÖ 280

·        Seleukos İmparatorluğu MÖ 280-MÖ 262

·        Pergamon Krallığı MÖ 262-MÖ 129

·        Roma İmparatorluğu MÖ 129-MS 395

·        Bizans İmparatorluğu MS 395-MS 13.yüzyıl

·        Emevi Devleti M.S 670–678 arası Arap idaresinde kaldıysa da Bizans tekrar bölgeyi kontrolü altına almıştır.

·        Selçuklu Devleti MS 12.yüzyıl-MS 1345

¨      Karesi Beyliği

·        Osmanlı İmparatorluğu MS 1345-1920

¨      Anadolu Eyaleti Karesi Livası MS 1393-1827

¨      1841’de Hüdavendigar Eyaleti’ne bağlamıştır.

¨      1845 tarihinde Koruköy adıyla Şerif Mehmet Ağa veled-i Süleyman’nın mülkü olarak kurulmuştur.

¨      Hüdavendigar Vilayeti Karesi Sancağı 1867-1922

¨      1884 yılında Belediye kurulmuş 1913 yılında Bigadiç’ten ayrılarak ilçe olmuştur.

¨      29 Haziran 1920 tarihinde Yunan işgaline uğramış ve 3 Eylül 1922'de işgalcilerden kurtulmuştur.

Coğrafya

Sındırgı, Balıkesir'in güneydoğusunda yer almakta olup, eski Balıkesir-İzmir yolu üzerinde Balıkesir’e 63 km uzaklıktadır. Kuzeyinde Dursunbey, Bigadiç, Güneyinde Manisa’nın Demirci, Gördes ve Akhisar, Batısında yine Manisa’nın Kırkağaç, Doğusunda Kütahya’nın Simav ilçesi ile çevrilmiştir. İlçenin arazisi genellikle dağlık ve ormanlarla kaplıdır. Denizden yüksekliği 230 m'dir. Ormanlık ve dağlık bölgenin eteklerinde özellikle batı kesiminde Simav Çayı çevresinde geniş düzlükler uzanmaktadır. Güneyi çamlarla kaplı dağlık alan üzerindeki Sındırgı beli 725 m rakımda olup, Balıkesir-Manisa il sınırını kestiği noktayı meydana getirir. Doğuda 1615 m yükseklikte Alaçam dağları, Batıda Davullu ve Kazan Dağlarının yamaçları, Güneyde Kazan dağlarının yamaçları ve yine Güneyde 1382 m yüksekliğinde Sidan dağı bulunmaktadır. Ayrıca kuzey-batı istikametindeki Ulus dağı 1769 m yükseklik ile Marmara ve Ege bölgesinin en yüksek dağları arasında yer almaktadır. İlçe arazisinin %51’i ormanlık, %24’ü tarıma elverişli alan, %22’lik kısım dağlık ve kıraç arazi, %3’lük kısmı ise çayır, mera ve sulu tarım arazisinden oluşmaktadır. Ormanlık alan 71.550 hektardır. İlçenin başlıca akarsuları, Simav Çayı, Ilıcalı ve Cüneyt çaylarıdır. İlçenin iklimi Karasal İklim özelliklerini taşır. Kışlar yağışlı ve soğuk, yazlar kurak ve sıcak geçmektedir.

Nüfus

1990 yılından 2000 yılına kadar süre gelen nüfus dağılımına bakıldığında özellikle köylerden başta ilçe merkezi olmak üzere büyük kentlere doğru bir göç yaşanmaktadır.

Ekonomi

Yağcı Bedir halılarıyla bilinir. Hayvancılık ve Tarım yönünden gelişmiş bir ilçedir.

Turizm

İlçede turizm potansiyeli açısından son yıllarda gözle görülür bir canlılık görülmektedir. Sınırlı sayıda da olsa özellikle iç turizme yönelik olarak yılın belirli dönemlerinde zaman zaman bir hareketlilik oluşmaktadır. Kaplıca turizmine yönelik olarak ilçe merkezine 17 km uzaklıkta Hisaralan mahallesi yakınlarında önemli bir sıcak su kaynağı mevcut olup, 96 derece su sıcaklığı ile burada bulunan 4 adet pansiyonla ve Obam termal resort spa otel ile turizme hizmet vermektedir.

Yüzeye kendiliğinden çıkan bu jeotermal enerji kaynağı havzasında yapılan etütlerde 500 lt/sn sıcak sudan daha fazla kapasite tespit edilmesine rağmen bu güne kadar hiç değerlendirilememiştir. Mevcut suyun ilçe merkezine getirilmesi ve ilçe merkezindeki konutların ısıtılması, seracılık ve devre mülk yöntemiyle kaplıcaların yapılması amacına yönelik olarak 1995 yılında SINTER A.Ş. (Sındırgı Termal Turizm ve Seracılık A.Ş.) kurulmuş olup, yeterli kaynak akışı sağlanamadığından bu proje gerçekleştirilememiştir.

İlçe merkezine 10 km uzaklıktaki Orman İşletme Müdürlüğüne ait Kertil ormaniçi piknik ve mesire yeri özellikle hafta sonları civar il ve ilçelerden gelen vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği ve önceleri milli park olarak kullanılan önemli bir cazibe merkezi olarak değerlendirilmektedir.

Sulama amaçlı kullanılan Çaygören Barajı uzun yıllardır yine civar il ve ilçelerden gelen vatandaşların gezi ve piknik maksatlı uğrak yeri olarak görülmektedir. Baraj sahası yakınlarında oluşturulan izcievi ileriki yıllarda önemli hizmetler verebileceği ve yerli turizme hitap edebileceği değerlendirilmektedir.

Her yıl düzenli olarak yapılan Kocakonak mahallesi panayırı, 3 Eylül Kurtuluş etkinlikleri ve bu etkinlikler kapsamında zaman zaman yapılan Yağcıbedir Halı Festivali de iç turizm faaliyetleri arasında sayılabilir.

Bütün bu kaynakların daha etkin bir şekilde değerlendirilmesi ilçenin tanıtılması özellikle ilçenin orman bölgesi olduğu da göz önünde bulundurularak eşsiz tabiat güzelliklerini doğa sporları bakımından değerlendirilebilmesi amacı ile Kaymakamlıkça bir dizi çalışmalar yürütülmektedir.

Sındırgı-Balıkesir yolunun 4.km sinde yapımına başlanılan Kuvâ-yi Milliye Anıtı ve Anıt Parkı tamamlanarak hizmete girmiştir. İbrahim Ethem Akıncı, Makbule Efe, Halil Efe ve onlarca isimsiz Kuvâ-yi Milliyecilerinin aziz hatıraları ile Cumhuriyet şehitlerinin anısına 2002 yılı Eylül ayı içerisinde yapımına başlanılan Anıt park inşaatı yaklaşık 2,5 aylık bir çalışma sonucu bitirilmiştir.

Spor

Bir Yörük ilçesi olan Sındırgı'da yağlı güreşlere ilgi vardır. Kaydadeğer pehlivanları arasında Kurtdereli Mehmet, Sındırgılı Şerif ve Mehmet Ali Yağcı mevcuttur.

Ulaşım

Karayolları 14. Bölge sınırları içindeki Sındırgı'dan 10-32 numaralı il yolu geçer. Bununlar beraber ilçe sınırları içinden 10-31, D 240, D 555 ve D 565 yolları geçer.6

  • Sındırgı-Balıkesir 63 km
  • Sındırgı-Susurluk 108 km
  • Sındırgı-Bursa 210 km
  • Sındırgı-İzmir 150 km

Kaynakça

Dış bağlantılar

Orijinal kaynak: sındırgı. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Footnotes

  1. Ferhat ARSLAN, Pervin AKSAK, Volkan ZOĞAL, Mehmet ÜZÜLMEZ, Ersin DEMİR, Güncel Araştırmalar Işığında Sındırgı, İzmir, Ege Üniversitesi Rektörlüğü Basımevi Müdürlüğü, 2018, S.41

Kategoriler