hla ne demek?

İnsan Lökosit Antijenleri (HLA) Hakkında Kapsamlı Bilgi

İnsan Lökosit Antijenleri (HLA), insanlarda bulunan ve bağışıklık sisteminin "kendi" ile "yabancı"yı ayırt etmesine yardımcı olan bir grup gen tarafından kodlanan proteinlerdir. Bu proteinler, hücre yüzeyinde bulunurlar ve bağışıklık hücrelerine (T hücreleri, B hücreleri vb.) antijenleri sunarak bağışıklık yanıtının başlatılmasında kritik rol oynarlar. HLA genleri, insan genomunun 6. kromozomunda bulunan Büyük Doku Uygunluk Kompleksi (MHC) bölgesinde yer alırlar.

İçindekiler

  1. Genel Bakış
  2. HLA Genleri ve Sınıfları
  3. HLA'nın İşlevleri
  4. HLA ve Hastalıklar
  5. HLA Tiplendirmesi
  6. HLA ve Organ Nakli
  7. HLA Araştırmaları ve Uygulamaları
  8. Ayrıca Bakınız
  9. Kaynakça

1. Genel Bakış

HLA molekülleri, vücudumuzdaki hemen hemen tüm hücrelerin yüzeyinde bulunur ve her bireyin kendine özgü bir HLA profili vardır. Bu profiller, genetik olarak belirlenir ve anne ve babadan kalıtılır. HLA'lar, bağışıklık sisteminin yabancı antijenleri tanımasına ve bunlara karşı yanıt oluşturmasına olanak tanır. Bu sayede vücut, enfeksiyonlara, kansere ve diğer hastalıklara karşı korunur.

2. HLA Genleri ve Sınıfları

HLA genleri, MHC bölgesinde yer alır ve üç ana sınıfa ayrılır: Sınıf I, Sınıf II ve Sınıf III.

Sınıf I HLA Antijenleri

  • Genler: HLA-A, HLA-B, HLA-C
  • Bulunduğu Yer: Tüm çekirdekli hücrelerin yüzeyinde bulunurlar.
  • İşlev: Hücre içi patojenlerden (virüsler, hücre içi bakteriler) türetilen antijenleri CD8+ T hücreleri (sitotoksik T hücreleri) ile etkileşime sunarlar. Bu etkileşim, enfekte olmuş hücrelerin öldürülmesine yol açar.

Sınıf II HLA Antijenleri

  • Genler: HLA-DP, HLA-DQ, HLA-DR
  • Bulunduğu Yer: Antijen sunan hücrelerin (APC'ler: Makrofajlar, Dendritik hücreler, B hücreleri) yüzeyinde bulunurlar.
  • İşlev: Hücre dışı patojenlerden (bakteriler, parazitler) veya ekstraselüler proteinlerden türetilen antijenleri CD4+ T hücreleri (yardımcı T hücreleri) ile etkileşime sunarlar. Bu etkileşim, bağışıklık yanıtının düzenlenmesine ve antikor üretiminin uyarılmasına yol açar.

Sınıf III HLA Antijenleri

  • Genler: Tümör Nekroz Faktörü (TNF), Kompleman proteinleri (C2, C4, Bf)
  • Bulunduğu Yer: Çeşitli dokularda bulunurlar.
  • İşlev: Bağışıklık sistemi ve inflamasyonla ilgili çeşitli fonksiyonları vardır. Örneğin, TNF sitokinleri inflamasyonu düzenlerken, kompleman proteinleri patojenlerin ortadan kaldırılmasına yardımcı olur.

3. HLA'nın İşlevleri

HLA molekülleri, bağışıklık sisteminin düzgün çalışması için çeşitli önemli işlevlere sahiptir.

Antijen Sunumu

HLA moleküllerinin temel işlevi, antijenleri T hücrelerine sunmaktır. Hücre içi ve hücre dışı kaynaklardan türetilen antijenler, HLA moleküllerine bağlanır ve hücre yüzeyine taşınır. T hücreleri, bu antijenleri HLA molekülleri aracılığıyla tanır ve bağışıklık yanıtı başlatır.

Bağışıklık Yanıtının Düzenlenmesi

HLA molekülleri, bağışıklık yanıtının düzenlenmesinde önemli bir rol oynarlar. T hücrelerinin aktivasyonu, baskılanması ve toleransın sağlanması gibi süreçlerde yer alırlar. Yanlış HLA etkileşimleri, otoimmünite gibi bağışıklık sistemi bozukluklarına yol açabilir.

Doğal Katil (NK) Hücre Aktivasyonu

HLA molekülleri, Doğal Katil (NK) hücreleri'nin aktivasyonunu da etkileyebilir. NK hücreleri, HLA moleküllerini tanıyan inhibitör reseptörlere sahiptir. Eğer bir hücrede HLA molekülleri azalmış veya değişmişse, NK hücreleri aktive olabilir ve o hücreyi öldürebilir. Bu mekanizma, tümör hücrelerinin veya virüsle enfekte olmuş hücrelerin ortadan kaldırılmasında önemlidir.

4. HLA ve Hastalıklar

HLA genleri, çeşitli hastalıklarla ilişkilendirilmiştir. Özellikle otoimmün hastalıklar, enfeksiyon hastalıkları ve kanser riskini etkileyebilirler.

Otoimmün Hastalıklar

Bazı HLA allelleri, otoimmün hastalıkların gelişme riskini artırabilir. Örneğin:

Bu allellerin varlığı, hastalığın kesin olarak gelişeceği anlamına gelmez, ancak riski artırır.

Enfeksiyon Hastalıkları

HLA genleri, enfeksiyon hastalıklarına karşı duyarlılığı da etkileyebilir. Örneğin:

  • HIV/AIDS: Bazı HLA-B allelleri (örneğin, HLA-B57), HIV enfeksiyonunun ilerlemesini yavaşlatabilirken, bazıları (örneğin, HLA-B35) hızlandırabilir.
  • Hepatit B: HLA genleri, hepatit B virüsüne karşı bağışıklık yanıtını etkileyebilir.
  • Grip (Influenza): HLA genleri, grip virüsüne karşı bağışıklık yanıtını ve hastalığın şiddetini etkileyebilir.

Kanser

HLA molekülleri, kanser immünoterapisinde önemli bir rol oynarlar. Kanser hücreleri, HLA moleküllerinin ekspresyonunu azaltarak veya antijen sunumunu bozarak bağışıklık sisteminden kaçmaya çalışabilirler. İmmünoterapi, HLA moleküllerinin ve antijen sunumunun güçlendirilmesini hedefleyerek kanser hücrelerine karşı bağışıklık yanıtını artırmayı amaçlar.

5. HLA Tiplendirmesi

HLA tiplendirmesi, bir bireyin HLA genlerinin belirlenmesi işlemidir. Bu işlem, organ nakli, kemik iliği nakli, hastalık risk değerlendirmesi ve immünoterapi gibi çeşitli uygulamalarda kullanılır.

Serolojik Tiplendirme

Serolojik tiplendirme, HLA antijenlerini tanıyan antikorlar kullanılarak yapılan bir yöntemdir. Bu yöntem, hücrelerin yüzeyindeki HLA moleküllerini belirlemek için kullanılır. Ancak, serolojik tiplendirme, DNA tabanlı yöntemlere göre daha az hassas ve spesifiktir.

DNA Tabanlı Tiplendirme

DNA tabanlı tiplendirme, HLA genlerinin DNA dizisinin analiz edilmesiyle yapılan bir yöntemdir. Bu yöntem, serolojik tiplendirmeye göre daha hassas ve spesifiktir ve HLA genlerinin tüm varyasyonlarını belirleyebilir. DNA tabanlı tiplendirme yöntemleri arasında PCR (Polimeraz Zincir Reaksiyonu), Dizi Analizi ve NGS (Yeni Nesil Dizileme) bulunur.

6. HLA ve Organ Nakli

HLA, organ nakli başarısı için kritik öneme sahiptir. Doku uygunluğu, alıcının bağışıklık sisteminin nakledilen organı reddetme riskini azaltır.

Doku Uygunluğu

Organ naklinde, alıcı ve donörün HLA tiplerinin mümkün olduğunca benzer olması önemlidir. Özellikle HLA-A, HLA-B ve HLA-DR genleri, doku uygunluğunun değerlendirilmesinde önemli rol oynar. Mükemmel bir eşleşme, nakledilen organın daha uzun süre hayatta kalma olasılığını artırır.

Red Reaksiyonu

Eğer alıcı ve donör arasında HLA uyumsuzluğu varsa, alıcının bağışıklık sistemi nakledilen organı "yabancı" olarak algılayabilir ve red reaksiyonu başlatabilir. Red reaksiyonu, organın hasar görmesine ve işlevini kaybetmesine yol açabilir. Red reaksiyonunu önlemek için, immünsupresan ilaçlar kullanılır.

7. HLA Araştırmaları ve Uygulamaları

HLA araştırmaları, bağışıklık sisteminin daha iyi anlaşılmasına ve çeşitli hastalıkların tedavisinde yeni yaklaşımların geliştirilmesine katkıda bulunmaktadır. HLA, şu alanlarda önemli bir rol oynamaktadır:

  • Organ ve kemik iliği nakli: Doku uyumluluğunun sağlanması.
  • Hastalık risk değerlendirmesi: Otoimmün hastalıklar, enfeksiyon hastalıkları ve kanser riskinin belirlenmesi.
  • İmmünoterapi: Kanser tedavisinde bağışıklık yanıtının güçlendirilmesi.
  • Aşı geliştirme: Daha etkili aşıların tasarlanması.
  • Farmakogenetik: İlaçlara karşı bireysel yanıtların belirlenmesi.

8. Ayrıca Bakınız

9. Kaynakça

  • Janeway CA Jr, Travers P, Walport M, et al. Immunobiology: The Immune System in Health and Disease. 5th edition. New York: Garland Science; 2001. The Major Histocompatibility Complex and Antigen Presentation.
  • Marsh SGE, Albert ED, Bodmer WF, et al. Nomenclature for factors of the HLA system, 2010. Tissue Antigens. 2010;75(3):291-455.
  • Klein J, Sato A. The HLA system. I. Approach to studying the HLA system. Am J Med. 1972;52(6):743-50.
  • National Marrow Donor Program (NMDP)

Bu makale, HLA hakkında genel bir bilgi sağlamayı amaçlamaktadır. Daha detaylı bilgi için lütfen uzman bir doktora veya araştırmacıya danışınız.

Kendi sorunu sor