fenikeliler ne demek?

Fenikeliler (Rumca: Phoiníkē), Antik Çağ'da yaşamış Sami dillerine mensup bir dil konuşan Akdenizli kavimdir. Bereketli Hilal'in Akdeniz'e bakan kıyılarında gelişen bu uygarlık, talassokrasik bir yapıda şekillenmiştir. Fenikeliler, Doğu Akdeniz'den tüm Akdeniz kıyılarına hatta Atlas Okyanusuna yayılarak en bilineni Kartaca olan şehir devletleri kurmuştur.

Bir deniz kavmi olarak öncelikle ticaretle uğraşmışlar; gittikleri yerlere zeytin, zeytinyağı, incir, ceviz, badem, nar, erik, hurma, kayısı, kavun, balkabağı, şarap gibi gıda ürünleri; bakır, demir, gümüş, altın gibi madenler; Sedir ağacından kereste; fildişi ve camdan sanatsal nesneler; yün, keten, pamuk ve ipek gibi kumaşlar götürmüşlerdir. Mısırlılardan öğrendikleri cam işleme sanatını ilerleterek, Sayda, Sur ve Sarepta gibi şehirlerde saydam camlar üretmişlerdir. Asıl şöhretlerini ise farklı farklı renklendirdikleri kumaşlar sayesinde edinmişlerdir. MÖ 1570'te bir tür kabuklu deniz canlısı olan Murex sayesinde mor renkli kumaşlar elde etmeyi başarmışlar ve sonraki zamanlarda Antik Yunanlar tarafından getirdikleri bu renk kumaşa atfen mor rengin vatanı (Yunanca: Phoiníkē) insanları yani Fenikeliler olarak anılmaya başlanmışlardır.12 Antik Çağ'ın şairi Homeros, Troya'lı Paris'in Helen'e kendisiyle birlikte kaçması için Fenike kumaşı hediye ettiğini söylemiştir.

Fenikelilerin en çok bilinen buluşu alfabedir. Fenike alfabesi, günümüz tüm modern alfabelerinin temelini oluşturmaktadır 34 Alfabeleri, önce Anadolu ve Antik Yunan Uygarlıklarında; sonra Kenan bölgesinde ve Antik Roma'da yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Tarihçe

Fenikelilere ait ilk kayıtlar, Kenan toprakları olarak adlandırılan günümüzde Lübnan, İsrail, Suriye, Ürdün, Gazze ve Türkiye'nin güney kıyılarını içine alan bölgede milattan önce üç bin yıllarına kadar gitmektedir. Arvad, Zemar (Simyra), Trablus, Biblos, Beyrut, Sayda, Sur, Akka liman şehirlerini kuran Fenikeliler, milattan önce 2500 yıllarından itibaren Mısırlılarla ticari münasebete başlamışlardır. Bu ülkeye ağaç ve nebati koku maddesi, zeytinyağı ve reçine ihraç ederlerdi. Ancak siyasi bakımdan iyi teşkilatlanamadıklarından kısa zamanda Mısır'ın nüfuzu altına girdiler. İki bin yıllarının başında Hiksosların istilalarına uğradılar. Mısırlılar istilacılara karşı korumak bahanesiyle Fenike topraklarını tamamen askeri işgal altına aldılar.

Uzun süren karışıklıklardan sonra Fenike, MÖ 14. yüzyılın sonunda Mısır'ın işgalinden kurtuldu. MÖ 9. yüzyılda ise, Fenike için Asurlular büyük bir tehdit unsuru oldu. Zaman zaman Fenike üzerine seferler düzenleyen Asurlular bölgeyi kısa aralıklarla hakimiyetleri altına aldılar. Fenike MÖ 6. yüzyılda Perslerin istilasına uğradı. Daha sonra Büyük İskender tarafından zapt edildi.

Fenikelilerin Sur kentinden kovulan bir grup asi Fenikeli MÖ 800 yılında Tunus sahillerinde Kartaca'yı kurdular. Kartaca kendi statüsüne rağmen Fenike kentlerinden olan Sur (Tyros)'a bağlılığını sürdürdü ve ticari karının %10'unu tanrı Melkart'ın tapınağına bağışladı. Kartaca, Roma'ya karşı Hannibal isimli komutanı ile girdiği savaşı kaybetti ve bu sayede Roma, Akdeniz ticareti ve hakimiyetini ele geçirdi.

Fenikeliler, yaşadıkları dönemde Akdeniz'in her noktasına yayılmış, günümüzde Britanya olarak bilinen adaya kadar ulaşmış, o dönemde dünyadaki ilk büyük ticaret ağını oluşturmuştur. Hem başka dil konuşan insanlarla anlaşmayı, hem de kayıt tutmayı kolaylaştırmak amacıyla o zamana kadar sadece resimlerden oluşan yazı sistemlerini devrimsel bir buluş olan basit formlarda çizilebilen sembollere dönüştürmüşlerdir. Oluşturdukları Fenike alfabesiyle günümüz çağdaş yazı sisteminin temellerini atmışlardır. O dönemde Deniz Kavimleri'nden Fenikeliler ve Mikenler uygarlığın ulaştırma memurlarıydı, uygarlığı taşıma görevini gerçekleştirmişler; Avrupa'da Yunan, Minoan ve Roma uygarlıklarının şekillenmesine yardımcı olmuşlardır5. Madenleri arama çabası, kâşif ve madencileri daha uzaklara, hatta Kuzey ve Batı Avrupa'nın bilinmeyen barbar bölgelerine kadar götürmüştür. Burada ticaret her zaman çalışmasını sürdürmüş, izolasyonu zayıflamış, insanların birbirleriyle ilişkilerini değiştirmiş, dünyaya yeni biçimleri kabul etmeye zorlamıştır.

Fenike adı

Fenikelilere bu ismi veren Yunanlar olmuştur ve Fenikeliler ismini ilk olarak Yunan tarihçi Heredot kullanmıştır. Fenikelilerin kendi dillerinde kendilerine ne ad verildiği tam olarak bilinmemektedir. Kendilerini Kenaniler adıyla zikrettikleri sanılmaktadır. Kenani adı bazı araştırmacılara göre Hurrice olan bir sözcük iken bazı araştırmacılara göre de Samice bir sözcüktür ve kırmızı anlamına gelen Kenanigi'den gelmektedir. Fenikeliler adı da benzer şekilde Yunancada, Sur moruna atfen 'kızıl insanlar' anlamına gelen Phonikes kelimesinden gelmektedir. Kısaca bu etnik topluluğa Helenler Fenikeliler adını verirken Doğu kavimleri Kenaniler adını kullanmıştır.

Uğraştıkları zanaat

Doğusunda Lübnan Dağları, batısında Doğu Akdeniz kıyıları, güneyinde Ras Nakura Burnu, kuzeyinde Asi Irmağı bulunan alanda merkez şehirlerini kuran Fenikeliler, denizci olduklarından Orta Doğudan Batı Akdeniz kıyılarına kadar yayılmışlardır ve deniz ticareti ile uğraşmışlardır. Fenikeliler Akdeniz civarında birçok koloni kurmuşlardır. Ticarette çok ileriydiler, gemileri de gelişmişti. Ham madde kaynaklarına ulaşmak için koloni kuruyorlardı ve gelişen Yunan uygarlığının en büyük rakipleriydi. Akdeniz çevresinde birçok ticaret merkezleri ve koloniler kuran Fenikeliler, çöl kervanlarının uğrak noktaları olan Şam, Hama, Dibre şehirlerinden ticaret malları alıp satıyorlardı. Batı ile doğu arasındaki ticarete aracılık ve komisyonculuk edip, ithalat ve ihracattan büyük gelir sağladılar. Sur moru olarak bilinen boyalı Kumaşlar; tahıl ve yemiş; metal, ahşap, toprak, cam ve fildişi eşya, keten ihracatı yapıyorlardı. Dokuma, işlenmiş deri, mor boya ve koku maddeleri ticaret dallarının başta gelenleriydi. Ürettikleri camdan şişeler içinde kokular; amforalar içinde şarap, zeytinyağı ve gıdalar taşınıyordu. Şarap kültürünün batıya doğru yayılması Fenikeliler sayesinde olmuştur 6.

Mimarlıkta en çok kullandıkları malzeme, taş olmuştur. Evleri tek katlı olup, salonu, hamamı ve su kuyusu vardı. Tapınakları dikdörtgen şeklinde olup, koridorla avludan ve adak yerlerinden meydana gelir.

Fenike gemileri ve Deniz Yolculukları

Fenikeliler, gemilerinde çoğunlukla dayanıklı bir ağaç olan Lübnan Sediri kullanırlardı. Grekler, hippoi ve galloi olarak isimlendirdikleri iki tür Fenike ticaret gemisi olduğunu söylerler. At figürlü gemiler, hippoi olarak anılır ve Asur rölyeflerinde de betimlenmiştir7. Galloi ise daha sade teknelerdir, tekne baş ve/veya kıçında at başı figürleri yer almaz. Grek mitolojisinde deniz tanrısı olarak görülen ve at terbiyecisi olarak anılan Poseidon'un, Fenike at figürlü gemilerinden etkilenen bir algının Fenike deniz tanrısı Yam'ın bir eşdeğeri olması isteğinin sonucu olduğu açıktır.8

Antik yazarlar Strabon ve Aratus'a göre Fenikelilerin ustalıklı seyirleri, gökyüzüne hakim olmalarından kaynaklanıyordu. Kenan ve Fenike kültürlerinde görülen birçok tanrının Güneş ve Ay dışında ayrıca gezegenler, takımyıldızları ve hava durumuyla ilişkisi bulunmaktaydı. Bu bulgular, Fenikelilerin ve Kenanlıların en azından temel bir gözlemsel astronomi uyguladıklarını göstermektedir 9.

Din

Mezopotamya kavimlerinde olduğu gibi, Fenikeliler de politeisttiler. Tanrıları erkek ve dişi olmak üzere ikiye ayrılırdı. Ayrıca her şehrin bir tanrı ve tanrıçası vardı. Bereket tanrıçası Astart, tarım tanrıçası Atargatis en büyük tanrılarındandı. Dağlar ve tepelere tapınak yapıp, ilk doğan erkek çocuklarını tanrılarına kurban edip, oturarak taparlardı. Fenikeliler, kolonilerle yayılmaya başladıkça inançlarını da yaymışlardır. Fenikelilerin baş tanrı ve tanrıçası olan Baal ve Astarte Kıbrıs, Sardunya, Malta, Sicilya, İspanya, Portekiz ve özellikle modern Tunus'ta bulunan Kartaca'da tapılmaya başlanmıştır. Fenikelilerin tanrıları, Kenan bölgesi tanrılarından gelmektedir. Bu tanrılar, daha sonra isimleri değişerek Yunan tanrıları olacak ve Yunan mitolojisinin kaynağını oluşturacaktı10.

Dil ve edebiyat

Fenikelilerin dili, Sami dilinin Kenan grubundandır. Geliştirdikleri yazı sistemi, ticaret ağları sayesinde Akdeniz dünyasının dört bir tarafına yayılmıştır. Alfabenin mükemmel hale getirilmesi ticaret işlerini kolaylaştırmıştı. Fenikelilerden önce yazı, resimlerden oluşmaktaydı ve her kelimeye karşılık bir resim çizilirdi. Fenikeliler, her ses için bir sembol kullanarak bu sesleri birleştirip kelimeler oluşturdular. Bu sayede cümleler, artık resimlerin birleştirilmesiyle değil; seslerin birlikteliğini içerir kelimelerin birleştirilmesiyle kuruluyordu. Papiruslara yazmayı seçtiklerinden yazılı eserlerinin çoğunluğu yok olmuştur. MÖ 14. yüzyılda yaşamış Sankhuniathon olarak bilinen ve Fenike mitolojisi hakkında eserler veren Fenikeli bir yazarın metinlerine ise ancak M.S. 100'de Philon'un aktardıkları sayesinde ulaşılabilmiştir. Ulaşılan Fenike yazılı metinlerinin çoğu ticari mahiyettedir.

Fenike şehir ve kolonileri

MÖ 10. yüzyılla birlikte Fenikeliler o zamanki bilinen deniz sahillerinde yayılarak tüm Akdeniz havzasında şehir devletleri ve koloniler kurmuşlardır. Bu şehir devletleri politik olarak bağımsız yapılardı; Eski Yunan demokrasisinden önce başa seçimle gelen merkezden yöneten bir kralları bulunmaktaydı11. MÖ 9. yüzyıla gelindiğinde zayıflamaya başlayan merkez Fenike şehirlerin aksine Kartaca güçleniyor ve parlak bir döneme giriyordu. Kent içinde iki büyük ve yapay liman inşa edilmişti. Bu limanlardan biri, Kartaca'nın 220 savaş gemisinden oluşan donanması için, diğer ise deniz ticaret filosu içindi. Şehir çoğunlukla Etrüks ve Yunanlarla ticaret yapıyordu. Kraliçe Dido tarafından kurulan ve döneminin süper gücü olan kent, MÖ 146'da Roma ile yaptıkları üçüncü Pön savaşlarını kaybederek yıkılmış ve böylece Roma tüm Akdeniz hakimiyetini ele geçirmiştir.

Önemli Fenike şehirleri listesi

Modern Cezayir

Modern Kıbrıs

Modern İtalya

Modern Libya

Malta Adaları

Modern Moritanya

  • Cerne

Modern Portekiz

Modern İspanya

Modern Tunus

Modern Türkiye

Modern Fas

Diğer koloniler

  • Callista (modern Santorini)
  • Calpe (modern Cebelitarık)
  • Gunugu
  • Thenae
  • Tipassa
  • Sundar
  • Surya
  • Shobina
  • Tara

Buluntular

Gelidonya Burnu Batığı

MÖ 1200'lere Bronz Çağı'na tarihlenen bir gemi batığı olarak 1960 yılında Gelidonya Burnundan çıkarılmıştır. Uluburun batığı çıkarılana kadar tarihin en eski gemi batığı olarak bilindi. Buluntular, önceleri düşünüldüğü gibi Akdeniz ticaretini Mikenlilerin değil; ön-Fenikelilerin yönetmesinin daha olası olduğunu gösterdi.13

Uluburun Batığı

Batık, güney batı Türkiye kıyılarında Kaş'ın 6 deniz mili güneyinde 1982 yazında Bodrum yakınlarındaki bir köy olan Yalıkavak'tan yerel bir sünger dalgıç Mehmed Çakır tarafından keşfedildi. 1984-1994 yılları arasında 3-4 ay süren toplam 22.413 dalıştan, MÖ 14. yüzyıla tarihlenen Akdenizin en muhteşem Son Tunç Çağı batıklarından en eskisi günyüzüne çıkarıldı.14 Geminin Lübnan sediri ve meşe kullanılarak Suriye-Filistin veya Kıbrıs'ta inşa edildiği tahmin edilmektedir.15 Geminin kargosunu çoğunlukla ham bakır külçeleri, cam ve altın, gümüş eşyalar, tahıl, yemiş ve zeytin oluşturmaktadır. Kazı başkanı Cemal Pulak’ın devam eden araştırmaları, George Bass'ın Gelidonya batığı ile kurduğu tezi kanıtlıyor ve 3 bin yıl önce ön-Fenikelilerin domine ettiği kompleks ve oldukça gelişmiş bir deniz ticareti ağının varlığına işaret ediyordu. Buluntular, Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir.

Amerika Kıtasının keşfi iddiası

Brezilya'nın Rio de Janeiro kenti yakınındaki Pedra da Gavea dağının zirvesinde Fenike alfabesiyle kazınmış bir yazıt bulunmuştur.16 International Fortean Organization tarafından dağda bir Fenike mezarı olduğu iddiası da buna eklenmiştir.17 Bu gerekçelerle MÖ 10. yy. da Fenikelilerin Amerika'ya ayak bastıkları iddia edilmiş ve konu arkeolojik ilgi odağı olmuştur.

Kaynakça

Dış bağlantılar

Orijinal kaynak: fenikeliler. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Footnotes

  1. McGovern, P. E. and Michel, R. H.; Royal Purple dye: tracing the chemical origins of the industry, Anal. Chem. 1985, 57, 1514A-1522A

  2. Cunliffe, Barry. Europe Between the Oceans; 9000 BC-AD 1000. (New Haven: Yale University Press, 2008), 241.

  3. Markoe, Glenn E. (2000). Peoples of the Past: Phoenicians . Berkeley: University of California Press. ISBN 0-520-22614-3.

  4. Zellig Sabbettai Harris. A grammar of the Phoenician language. p6. 1990.

  5. Bentley, Jerry and Herbert Ziegler, Traditions & Encounters (New York: McGraw Hill, 2000), p. 51.

  6. McGovern, Patrick E. 2003. Ancient wine: the search for the origins of viniculture. Princeton University Press

  7. Goldfarb, Amanda Nicole, 2012 . Canaanite and Phoenician astronomy: from the late Bronze Age to the early Iron Age. School of Historical Studies and Philosophical Studies, University of Melbourne.

  8. Fontenrose, J. E. 1959 . Python: A Study of Delphic Myth and Its Origins, s.395.

  9. Stockwell, S. 2011 . Before Athens: Early Popular Government in Phoenicia and Greek City-States, pp 35-48. DOI: 10.1007/978-0-230-29946-7_3

  10. Claudian, B. Gild. 518

  11. Bass, George F (1986). "A Bronze Age Shipwreck at Ulu Burun (Kas): 1984 Campaign" . American Journal of Archaeology. 90 (3): 269–296. doi:10.2307/505687

  12. Pulak, Cemal. "Discovering a Royal Ship from the Age of King Tut: Uluburun, Turkey". In Beneath the Seven Seas, edited by George F. Bass, 34–47. New York, Thames & Hudson Inc., 2005.

  13. Pulak, Cemal (1998). "The Uluburun Shipwreck: An Overview". The International Journal of Nautical Archaeology. 27 (3): 188–224. doi:10.1111/j.1095-9270.1998.tb00803.x

Kategoriler