Varoluşçuluk, 20. yüzyılın ortalarında etkili olmuş bir felsefi akımdır. Temelinde, bireyin varoluşu özünden önce gelir görüşü yatar. Bu, insanın dünyaya geldiğinde belirlenmiş bir özü olmadığını, özünü yaşamı boyunca seçimleriyle inşa ettiğini ifade eder.
Varoluşçuluğun temel ilkeleri şunlardır:
Önemli Varoluşçu düşünürler arasında Jean-Paul Sartre, Albert Camus, Søren Kierkegaard ve Martin Heidegger sayılabilir. Her birinin varoluşçuluğa yaklaşımı farklı olsa da, yukarıda belirtilen temel ilkeler etrafında birleşirler.
Varoluşçuluk, felsefenin yanı sıra edebiyat, sanat ve psikoloji gibi alanlarda da etkili olmuştur. İnsanın varoluşsal sorunlarına odaklanması, bireyin anlam arayışına ışık tutması ve özgürlüğün önemini vurgulaması, günümüzde de geçerliliğini koruyan bir akım olmasını sağlamıştır.
Ek olarak:
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page