varoluşsalcılık ne demek?

Varoluşsalcılık (Egzistansiyalizm)

Varoluşsalcılık veya Egzistansiyalizm, 20. yüzyılda felsefe, edebiyat ve sanat alanlarında etkili olmuş bir düşünce akımıdır. Temel olarak, insanın varoluşunun [https://www.nedemek.page/kavramlar/varoluş] özünden önce geldiğini ve insanın kendi özünü, seçimleri ve eylemleriyle yarattığını savunur. Bu, insanın doğuştan gelen bir amacı veya belirlenmiş bir kaderi olmadığı anlamına gelir.

Temel İlkeler:

  • Varoluş Özden Önce Gelir: İnsan önce var olur, sonra kendini tanımlar. İnsan ne olacağını seçme özgürlüğüne sahiptir.
  • Özgürlük: İnsan, eylemlerinde özgürdür ve bu özgürlük beraberinde sorumluluğu getirir. Özgürlük [https://www.nedemek.page/kavramlar/özgürlük] aynı zamanda bir kaygı ve anlamsızlık duygusu da yaratabilir.
  • Sorumluluk: İnsan, kendi eylemlerinden ve seçimlerinden sorumludur. Bu sorumluluk sadece bireysel değil, aynı zamanda toplumsaldır.
  • Anlamsızlık: Varoluşsalcılar, evrenin veya varoluşun kendisinin doğuştan bir anlamı olmadığını savunurlar. İnsan kendi anlamını yaratmak zorundadır.
  • Kaygı: Özgürlük ve sorumluluk, insanın varoluşsal bir kaygı duymasına neden olur. Bu kaygı, ölüm, belirsizlik ve anlamsızlıkla ilgilidir.
  • Seçim: İnsan sürekli olarak seçimler yapar ve bu seçimler onun kim olduğunu belirler. Seçim yapmamak da bir seçimdir.
  • Öznellik: Varoluşsalcılık, bireyin deneyimlerine ve bakış açısına önem verir. Nesnel gerçeklikten ziyade, bireysel anlam ve yorum ön plandadır.
  • Yabancılaşma: Modern dünyada, insan kendinden, diğer insanlardan ve doğadan yabancılaşabilir.

Önemli Varoluşsalcılar:

  • Søren Kierkegaard (Varoluşsalcılığın öncüsü olarak kabul edilir)
  • Friedrich Nietzsche
  • Jean-Paul Sartre
  • Albert Camus
  • Martin Heidegger
  • Simone de Beauvoir