libretto ne demek?

Libretto, opera, operet, oratoryo, bale, müzikal, mask gibi müziksel sahne eserlerinin metinlerine verilen ad. Hristiyan dinî ayinlerinde sesle şarkı şeklinde söylenen dua, ilahi, kantata vb. için yazılan metinlere de libretto denilmektedir.

Köken

Dilimize İtalyancadan giren sözcük Latince kitap anlamına gelen libro (kitap) sözcüğünden türetilmiştir.1 Ancak libretto ile konu özeti veya senaryo arasında fark vardır. Libretto sahnede kullanılan tüm sözcükleri ve sahne düzeni direktiflerini de kapsar; halbuki konu özeti sadece konu ile ilişkili metindir.

Sorunları

Şiir veya nesir

Operanın yaklaşık 1600'den itibaren gelişmesi içinde libretto edebi bir janr olarak şiirsel olarak yazılmıştır. Bu 19. yüzyıl ortalarına kadar değişmemiştir. 19. yüzyıl sonlarından itibaren bazı opera bestecileri müziği bestelemek için serbest vezinde şiir veya nesir librettolar kullanmışlardır. Örneğin, George Gershwin'in bestelemiş olduğu Porgy ve Bess adlı operada liberetto düz yazıdır. Opera' Porgy adlı nesirsel oyun yazarları "DuBose Hayward" ile "Dorothy Hatyward"'un nesir düz yazısına müzik eklemesiyle oluşturulmuştur. Bu opera içinde bazı şiirsel parçalar da bulunmakla beraber, liberetto, yani sahnede şarkı olarak söylenenler, genellikle nesirseldir.

Libretto yazarı ile besteci ilişkileri

Bir müziksel opera eserini sahnede yaratabilmek için libretto yazarı ile besteci arasında ilişkilerin değişik şekiller alması mümkün olup ilişkiler yüzyıllar içinde değişiklikler göstermiştir.

Genel olarak 17. ve 18. yüzyıllarda operalar, oratoryolar ve kantatalar için liberettolar çok kere besteciden ayrı olarak ünlü şair kişiler tarafından yazılmıştır. Pietro Trepoassi (1698-1782) "Metastasio" adı altında Avrupa'da çok ünlü bir libretto yazarıydı ve birçok değişik opera bestecisi için opera librettosu yazmıştır. Mozart'ın en ünlü üç operası için libretto yazmış olan Lorenzo di Ponte 18. yüzyılda birçok bestecinin opera eserinin librettosunu hazırlamıştır.

  1. yüzyılda Eugène Scribe ise Meyerbeer, Auber, Bellini, Donizetti, Rossini ve Verdi için librettolar yazmıştır. Fransız Henri Meilhac ve Ludovic Halévy ikilisi birçok libretto hazırlamışlar ve hazırladıkları opera ve operet librettolari Jacques Offenbach, Jules Massenet ve Georges Bizet tarafından bestelenmiştir. "Arrigo Boito", aralarinda Giuseppe Verdi ve Amilcare Ponchielli bulunan, besteciler için birçok libretto hazırlamakla yetinmemiş, kendisi 2 tane opera bestelemiştir.

Libretto her zaman bestelenen müzikten önce hazırlanmamıştır. Mikhail Glinka, Alexander Serov, Rimsky-Korsakov, Puccini ve Mascagni gibi besteciler ellerinde hiç yazılı metin olmadan müziksel pasajlar bestelemişler ve sonra bunların melodilerine uygun librettolar yazılmıştır.

Bazi besteciler kendi müzikleri için kendi librettolarını yazmışlardır. Bunlar arasında en ünlüsü kendine has bazı müziksel ve sosyal tezlerine uygun olmak üzere eser hazırlayan Richard Wagner'dir. Alman milliyetçiliği tezlerini savunan mitolojik konularda kendi opera ve müzik dramlarına kendi librettolarını yazmıştır.

Bazen liberetto yazarı ile besteci librettoyu ortaya çıkartmak için çok yakın iş birliği ile sanki ortak olarak hazırlanmıştır. Örneğin, besteci Rimsky-Korsakov ve libretto yazarı "Bel'sky" arasındaki yakin iş birliği sonucu tamamıyla orijinal bir eser ortaya çıkartılmıştır.

Liberetto ve opera bestesi hazırlaması devamlı birbirine uygun bir şekilde gelişmemiştir. Bir konu seçildikten ve bu konu ile ilgili aksiyonlar bir senaryo şekle sokulduktan sonra ortaya çıkartılan librettolar ve besteler provalar ve ilk sahneleme tiyatrolarında uzaktaki tiyatrolarda denemeler sırasında devamlı değişmelere uğrama olasılığı göstermiştir. Bazen bu değişme prömiyer yapıldıktan sonra, bazen yıllar sonra, yapılmıştır. Örneğin Verdi'nin Don Carlos operası için çeşitli versiyonlar bulunmakta ve yapımcılara bunlar arasında seçim yapmak imkânları olmaktadır.

Kullanılan metin dili

Opera sanatı İtalya'da doğmuş ve gelişmiş olduğu için genellikle 18. yüzyılın sonlarına kadar opera librettoları İtalyanca olarak yazılmaktaydı. 18. yüzyılda bu geleneğe karşı olarak ilk defa millî dille opera yazma uğraşları önem kazandı. Özellikle İngiltere'de Henry Purcell'in İngilizce operaları, Fransa'da daha önceden beri gelişen Fransızca librettolu operalar, Alman devletlerinde Singspiel ve ballad opera girişimleri ve Hamburg opera temsilleri, İspanya'da Zarzuela janrının geliştirilmesi millî dille liberetto yazımına başlangıç olmuştur. Özellikle Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Almanca opera libretto yazılmasına önem vermiş ve Mozart'ın Almanca operaları ve bunların popülerliği bu yönde büyük değişikliklere öncü olmuştur. 19. yüzyıl sonunda Rusca librettolu operalar bestelenmesi de bir libretto ve operada millî dil kullanılmasında büyük gelişmelere işaret etmiştir.

Diğer taraftan elde bulunan opera eserleri için librettonun asıl metninin yazılma dili ile sahnelenen opera eserinde kullanılan dil arasındaki fark sorunu için çeşitli değişik çözümler bulunmuştur.

  • Bazıları operanın libretto ve temsil edilme dilinin anlaşılmamasına rağmen, bunun önemi olmadığını ve opera sanatının kişiye asıl etkisinin müzik olduğunu ileri sürmüşlerdir. Eğer operaya gitmek sadece bir sosyal faaliyet olarak görülmekte ise bu bir uygun tutum olabilir. Ancak opera sanatı ve operaya gitmek, eğer tüm bir sanat algısı gerektiriyorsa bilinmeyen dilde bir operanın sanat katkısı kısmîdir, eksiktir.
  • Son yıllarda temsilde kullanılan libretto dilinin asıl yazılış dili olmasıyla beraber, yeni teknoloji kullanılarak ya sahnenin yanına veya sahnenin üstüne büyük yazılı olarak millî dille çeviriler (projeksiyonla veya özel TV ekranı ile) verilmesi bir uygun çözüm tarzı olarak görülmüştür. Özellikle bu çözüm beyaz perdede ve TV'de dublaj sisteminin bir gelişimine benzerdir. Ancak çeviriyi seyretme ve sahnede temsil edilen operanın dinlenip seyredilmesi arasında kalan seyircinin biraz tezatlı durumlara düşmesi çok olasıdır.
  • Diğer bir kısmi çözüm ise resitatifler ve şarkı olarak söylenmeden konuşulan kısımların millî dille olması ve müziksel şarkıların asıl libretto metni dilinde olmasıdır. Eğer müziksel parçalar operanın ana gelişimi içine iyice kaynaştırılmamış ise bu da çok uygun düşebilir. Ancak birçok operada libretto bir tamdır ve resitatif ve besteli şarkılı parçalar bir mozaik gibi olup tek tek ayrı ayrı algılanamaz.
  • Bir diğer çözüm şekli yeniden millî dille bir libretto çevirisi yapılıp bu çeviri librettonun sahnelenme için kullanılmasıdır. İspanyolcada bu şekilde çözüm (asıl metin yazımı yazarı) libreto yazarı ile (sahnede oynanan İspanyolca metin yazarı) liberista arasındaki fark ile açıklanmış ve bu fark TV ile sinema endüstrileri için de kullanılır olmuştur. Bu çözüm İngiltere'de Londra'da bulunan iki değişik opera kumpanyası arasındaki fark için çok barizdir: Covent Garden Kraliyet Operası librettonun asıl dilinde opera sahnelemesi yapmakta ve English National Operası sahnelediği operalarda asıl libretto dili değil de İngilizce çeviri libretto kullanmaktadır.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde, 1840'ta, Gaetano Donizettinin Belisario operası İstanbul'da sahnelenmek için Türkçeye çevrilmiş ve İstanbul'da İtalyan mimarı Bosco tarafından yeni yapılan tiyatro binasında oynanmıştır. Bu tiyatro 1844'te Tütüncüoğlu Mikail Naum Efendi'ye devir edilmiş ve bu tiyatroda 1870'e kadar opera temsilleri verilmiştir. Cumhuriyet döneminde Ankara'da kurulan ilk devlet operası için prensip olarak çeviri opera librettosu kullanılması kararı uygulanmıştır. 1940'ta Ankara'daki konservatuvar öğrencilerinin ilk sahnelediği opera eseri olan Mozart'in Bastien ve Bastienne operası Türkçe libretto ile oynanmış ve bunu yine Türkçe çevirili libretto ile oynanan Pucinni'nin Madam Butterfly ve Tosca yapımları izlemiştir.2 20. yüzyıl ünlü Türk opera şarkıcısı ve öğretmeni Saadet İkesus'un İtalyanca, Almanca ve İngilizce'den çevirdiği yaklaşık 50 opera arasında La Traviata, "Maça Kızı", Don Carlos, "Hansel ve Gretel", "Salome", Maskeli Balo, "Yevgeni Onegin", "Alayın kızı" operaları da bulunmaktadır.

Librettoların yayınlanması

Opera librettoları değişik şekillerde basılarak yayınlamaktadır. Bazılarının kapsamı diğerlerine göre daha geniştir. Metin - yani konuşma diyalogları, şarkı sözleri ve (gerekirse) sahne direktifleri- genel olarak müzik notalarından ayrı ve değişik olarak basılmaktadır. Bazen, çok olasılıkla telif hakları dışında olan operalar için, bunların yanında önemli müziksel parçaların notaları da verilmektedir. Bir opera için verilen notalar ('score') libretto'nun tümünü kapsar. Ancak librettoda daha az sözcük bulunur, çünkü sahnede bazı sözcükler ve tümceler tekrarlanmakta ve böylece notalar daha geniş olmaktadır. Örneğin, Puccini'nin Turandot operasında ünlü aryası 'Nessun Dorme' nin librettoda "Tramontate, stelle! All'alba, vincerò!" (Siz yıldızlar solup yok olun; şafakta ben galip geleceğim) olarak basılan ilk mısrası, notalarda sahnede şarkıda söylendiği gibi "Tramontate, stelle! Tramontate, stelle! All'alba, vincerò! Vincerò! Vincerò!" olarak basılır.

Dipnotları

Ayrıca bakınız

Dışsal kaynaklar

  • 2 : İngilizce Wikipedia Libretto maddesi (Görülme tarihi:11.3.2009)
  • 3 : Telif hakkı gerekmeyen herkese açık opera librettoları ve diğer sesli müzik metinleri (Görülme tarihi:11.3.2009)
  • 4 : 400 ünlü opera eseri için libretto. (Görülme tarihi:11.3.2009)

Orijinal kaynak: libretto. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Footnotes

  1. 1 Çevrimiçi Etimoloji Sözlüğü.

Kategoriler