Lamaizm, genel olarak Tibet Budizmi ile eşanlamlı kullanılan bir terimdir. Ancak, bazı akademisyenler tarafından Tibet Budizminin Moğolistan, Buryatya, Tuva ve Kalmukya gibi diğer bölgelerdeki varyasyonlarını da kapsayacak şekilde daha geniş bir anlamda kullanılır. Bu makale, Lamaizmi Tibet Budizmi ile eşanlamlı olarak ele alacaktır.
Lamaizm, 7. yüzyılda Tibet'e Budizmin girmesiyle başlamıştır. Budizm, Hint kaynaklarından Tibet'e çeşitli kanallar aracılığıyla ulaşmış ve yerel Şamanist inançlarla etkileşimde bulunarak kendine özgü bir yapı geliştirmiştir.
Lamaizm, Mahayana Budizminin temel ilkelerini benimser. Bu ilkeler arasında şunlar yer alır:
Lamaizmin kendine özgü uygulamaları arasında şunlar bulunur:
"Lama", Tibet Budizmindeki ruhani öğretmenlere verilen bir unvandır. Lamalar, Budist öğretileri aktaran, rehberlik eden ve öğrencilerin aydınlanmaya ulaşmasına yardımcı olan önemli figürlerdir. Bazı Lamaların, özellikle de yüksek rütbeli Lamaların, yeniden doğduğuna inanılır. Bu reenkarnasyon süreci, mevcut Dalai Lama'nın ve diğer önemli Lamaların belirlenmesinde önemli bir rol oynar.
Lamaizm, Tibet kültürünün ayrılmaz bir parçasıdır. Mimari, sanat, müzik ve edebiyat gibi birçok alanda Lamaizmin etkisi görülebilir. Manastırlar, sadece dini merkezler değil, aynı zamanda eğitim, kültür ve sanat merkezleri olarak da hizmet vermiştir.
Çin'in Tibet'i işgal etmesi ve sonrasındaki baskılar, Lamaizmin Tibet'teki varlığını önemli ölçüde etkilemiştir. Ancak, Lamaizm, Tibet diasporası ve Batı dünyasında yayılmaya devam etmektedir. Dalai Lama, sürgünde olmasına rağmen, Lamaizmin en tanınmış temsilcisi olmaya devam etmektedir ve dünya çapında barış, şefkat ve hoşgörü mesajlarını yaymaktadır.
Bu makale, Lamaizm hakkında genel bir bilgi sunmaktadır. Daha derinlemesine bilgi edinmek için farklı kaynaklara başvurmanız önerilir.