Muhammed bin Ahmed el-Kurtubi, (doğum tarihi XI. Yüzyılın sonları ve XII. Yüzyılın başları olarak tahmin edilmiştir.1), Eserlerinde Ehl-i Sünnet’i savunan, başta Mu’tezile olmak üzere İmâmiye, Râfiziyye, Kerrâm’îyye gibi fırkaları eleştiren2 âmelde Malikî, i'tikatta Eş’ari olmakla birlikte, mezhep taassubuna karşı tavır takınan ve taklitçiliği bir metot olarak benimsemediğini dile getiren3 Endülüslü ve Arap, muhaddis, müfessir, fakih, dilci ve kıraat âlimi.
Kurtubi, Endülüs'ün yetiştirdigi büyük alimlerdendir. Endülüs Emevileri’nin başşehri olan, dönemin ilim yuvası Kurtuba’da dünyaya geldi. Doğum tarihi
Eğitiminin ilk yıllarını Kurtuba’da geçirdi ve burada 'İbni Ebi Hucce' diye tanınan Ebu Cafer Ahmed bin Muhammed el-Kaysi (ö. 1245), Rebi bin Abdurrahman bin Ahmed el-Eş’ari (ö.1235), Ebu’l Hasan Ali bin Kutral el-Ensari gibi alimlerden sarf-nahiv (Arap grameri), belağat, Kur'ân ilimleri ve fıkıh dersleri aldı.
Kurtuba’nın 1236 yılında Kastilya-Leon Kralı III. Fernando4’nun kuvvetleri tarafından ele geçirilmesinden sonra şehri terk ederek İskenderiye’ye geçti. Burada 'İbnü’l Müzeyyen' ismiyle anılan Ahmed bin Ömer el-Kurtubi’den (ö.1258) el-Müfhim fi Şerhi Sahih-i Müslim adlı eserinin bir kısmını dinledi. Ayrıca 1251 yılında vefat eden hadis alimi Ebu Muhammed Abdulvehhab İbn Revâc, Ebu Muhammed Abdülmu’ti el-Lahmi, el-Hasen İbn Muhammed el-Bekri (ö.1258), İbnu'l Cummeyzi (ö.1252) gibi hocalardan dil, edebiyat, Kur'an ilimleri, kıraat, tefsir, hadis ve fıkıh dersleri aldı.
Şehabeddin el-Karafi ile birlikte Feyyum’a seyahat etti. 1249'da Mansure’ye uğradı. Burada ders gördü. Kahire’de de bir müddet ikamet ettikten sonra Said bölgesindeki Münyetü Beni Hasib’e yerleşti ve hayatının sonuna kadar burada yaşadı. Kendisinden ders alanlar arasında oğulları Şehabeddin Ahmed ile İbnü’z Zübeyr, İsmail bin Muhammed bin Abdülkerim, Ebu Bekir Muhammed bin Ahmed bin Ali el-Meymuni ve Ziyaeddin Ahmed bin Ebu’s Suud es-Satrici’nin adlarını zikredebiliriz.5
Mütevazı kişiliği ve sade yaşantısı ile tanınan, zühd hayatına önem veren, itkan sahibi bir âlim olarak kaynakların zikrettiği Kurtubi 29 Nisan 1272 Münyetü Beni Hasîb’de vefat etti ve buraya defnedildi. Kabri 1971 yılında onun adına inşa edilip hizmete açılan bir cami avlusundaki türbesine nakledilmiş olup halen ziyaretçilere açık bulunmaktadır.6
Tefsir, hadis, kıraat, fıkıh gibi İslami ilimlerde çok iyi yetişmiş olduğunu kaleme aldığı eserleriyle ortaya koyan Kurtubî’yi Zehebi “ilimde derya” olarak nitelendirmiş diğer âlimlerde hakkında benzer ifadeler kullanmışlardır.7
Kitap ve sünnet yolunu tutan tasavvuf ehline karşı çıkmamışsa da cehalet ve hurafe temeline dayanan sûfiler hakkındaki olumsuz tutumunu açıkça ortaya koymuştur.8 Bu arada devlet adamlarını çekinmeden eleştirmiş, zamanın idarecilerinin rüşvet aldığını ifade etmiş9, onların hukuk dışı davrandıklarını, menfaat karşılığında hükmettiklerini, Allah’ın dinini değiştirdiklerini ileri sürmüştür.10
Kurtubi hakkında doktora ve yüksek lisans tezleri mevcuttur. Eserlerine dair inceleme çalışmaları da vardır. Halihazırda birçok kitapta ve makalede Kurtubi’den alıntılar yapılmakta ve görüşlerine büyük önem verilmektedir. Bunların dışında Kurtubi’nin günümüze ulaşan veya ulaşmayan pek çok eseri vardır.
Bu mukaddimenin başında, tefsirinde takip edeceği metodu bizzat kendisi söyle açıklamıştır:
Mukaddimede geçen bu bilgilerden de anlaşılacağı gibi eser baştan sona Kur’an tefsiridir. Ancak ahkam ayetlerine önem verilmiştir. Gerçekten Kurtubi mukaddimede verdiği bu esaslara uymuş ve rivayet ağırlıklı, son derece faydalı bir tefsir ortaya koymuştur. Tefsirde rivayete ağırlık verilmesi yanında dirayet ihmal edilmiş değildir. Yaptığı alıntılarda genel olarak kaynak göstermiştir.
İstifade ettiği eserler arasında Ahkamu'l-Kur'an'lar önemli yer tutar. Bunlar içinde en çok Ebu Bekir er Razi el Cassas (ö. 981), İlkiya el Herrasi (ö. 1110) ve Ebu Bekir İbnu'l Arab’ın (ö. 1148) Ahkamu'l Kur'an'larından istifade etmiştir. Bilindiği üzere bunlardan İbnu'l-Arabî, Malikî/Zâhirî; İlkiyâ el-Herrâsî Şafi; Ebu Bekir el-Cassâs ise Hanefi’dir. Eserlerinde görüşlerine yer verdiği kimseleri tenkit de etmiştir. Ahkamu'l-Kur'ân'lar dışındaki tefsir kaynakları içinde Ebu Cafer Taberi (ö.923)'nin Camiu'l Beyan'ı, Ebu Cafer en Nehhas’ın (ö. 949) I'rabu'l Kur'an ve Maani'l Kur'an'ı, Ebu Bekir en-Nakkâs (ö.962)'in Sifâu's-Sudûr adli tefsiri, Ebu'l-Abbâsî Ahmed ibn Ammar, el-Mehdevî (ö.1039)'nin et-Tahsil li-Fevâidi Kitâbi't-Tahsili'l Câmi li-Ulûmi'd-Tenzil’i, ve el Maverdi (ö.1058)'nin Tefsir'i sayilabilir.
Orijinal kaynak: kurtubî. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
El-Kasabi Mahmud Zelat, el-Kurtubi ve Menhecühü fi't-Tefsir s.8 ↩
El-Kurtubi, El-Câmi’, 1,193; VII, 277 ↩
A.g.e. , II, 212 ↩
Meşhur Hasan Mahmud Selman, El-İmam’ul Kurtubî Şeyhu E’immeti’t-Tefsîr, s.89-94 ↩
El-Kasabî Mahmûd Zelat, s.30 ↩
A.g.e. , X,366; XV 215, 249-250 ↩
A.g.e. , II.340 ↩
A.g.e. , XIII, 179; et-Tezkire, II, 482 ↩
Alaeddin Ali Razi, Veciz; Muhammed Talha Bilal, Mukaddimet'ut Tefsiri’l İmam el-Kurtubi isimleriyle ↩
A.g.e. ,I,56,326; II,191,241 ↩
1405/1985, Câmiatü Ümmi'l-kurâ, Mekke. ↩
Eser numarası: 443 ↩
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page