Kemik yoğunluğu, kemik dokusundaki mineral miktarının bir ölçüsüdür. Genellikle kalsiyum ve diğer minerallerin yoğunluğu ifade edilir. Kemik yoğunluğu, kemiklerin ne kadar güçlü ve kırılmaya karşı ne kadar dirençli olduğunu gösterir. Kemik yoğunluğu ölçümü, özellikle osteoporoz ve osteopeni gibi kemik hastalıklarının teşhisinde ve takibinde önemli bir rol oynar.
Kemik yoğunluğu ölçümü için çeşitli yöntemler bulunmaktadır. En yaygın kullanılan yöntemler şunlardır:
DXA (Dual-energy X-ray absorptiometry): En sık kullanılan ve altın standart olarak kabul edilen yöntemdir. Düşük dozda X ışınları kullanılarak kemik mineral yoğunluğu ölçülür. Genellikle kalça, omurga ve bazen de ön kol kemikleri ölçülür. DXA taraması hızlı, ağrısız ve güvenilirdir.
Kantitatif Ultrason (QUS): Genellikle topuk kemiği üzerinden yapılan bir ölçümdür. X ışını kullanılmadığı için radyasyon riski yoktur. Ancak DXA kadar hassas değildir ve genellikle tarama amaçlı kullanılır.
Kantitatif Bilgisayarlı Tomografi (QCT): Daha detaylı bir kemik yoğunluğu ölçümü sağlar. Omurga kemiğinin üç boyutlu görüntülerini elde ederek kemik yoğunluğunu değerlendirir. Ancak daha yüksek radyasyon dozu içerir ve daha maliyetlidir.
Kemik yoğunluğunu etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Bu faktörler genetik, çevresel ve yaşam tarzı ile ilgili olabilir:
Kemik yoğunluğu sonuçları genellikle T-skoru ve Z-skoru ile ifade edilir:
T-skoru: Bireyin kemik yoğunluğunu, aynı cinsiyet ve ırktaki genç yetişkinlerin ortalama kemik yoğunluğu ile karşılaştırır. T-skoru, osteoporoz ve osteopeni teşhisi için kullanılır.
Z-skoru: Bireyin kemik yoğunluğunu, aynı yaş, cinsiyet ve ırktaki kişilerin ortalama kemik yoğunluğu ile karşılaştırır. Z-skoru, çocuklarda, genç yetişkinlerde ve menopoz öncesi kadınlarda kemik yoğunluğu değerlendirmesi için kullanılır.
Kemik yoğunluğunu artırmak ve korumak için alınabilecek önlemler şunlardır:
Kemik yoğunluğu, kemik sağlığının önemli bir göstergesidir. Düzenli olarak kemik yoğunluğu ölçümü yaptırmak, risk faktörlerini belirlemek ve uygun önlemleri almak, kemik sağlığını korumak ve osteoporoz gibi kemik hastalıklarının önüne geçmek için önemlidir. Özellikle risk grubunda olan bireylerin (yaşlılar, menopoz sonrası kadınlar, ailede osteoporoz öyküsü olanlar) düzenli olarak doktor kontrolünden geçmesi ve kemik yoğunluğu ölçümü yaptırması önerilir.