Karayazıcılar, Doğu Anadolu Bölgesi'nde 16. yüzyıl sonlarından 17. yüzyıl başlarına kadar etkili olmuş, Celali İsyanları döneminde öne çıkmış bir hanedan ve beyliktir. Temel olarak aşiret reisliği ve eşkıyalık yoluyla güçlenmişlerdir.
Karayazıcıların kökenleri hakkında kesin bilgiler bulunmamakla birlikte, Türkmen aşiretlerine mensup oldukları düşünülmektedir. İsmiyle öne çıkan ilk figür Karayazıcı lakabıyla bilinen Abdurrahman Paşa'dır. Abdurrahman Paşa, Osmanlı Devleti'ne karşı isyan bayrağını açmış ve etrafına topladığı Celali unsurlarıyla birlikte bölgede büyük bir nüfuz elde etmiştir.
Abdurrahman Paşa, liderliği ele aldıktan sonra Sivas, Tokat, Amasya ve Çorum gibi önemli şehirleri ele geçirmiş ve Osmanlı Devleti'ne karşı büyük bir tehdit oluşturmuştur. Osmanlı ordusuyla birçok kez karşı karşıya gelmiş, bazen yenilmiş bazen de galip gelmiştir. Ancak hiçbir zaman tam olarak kontrol altına alınamamıştır.
Abdurrahman Paşa'nın ölümünden sonra yerine kardeşi Deli Hasan geçmiştir. Deli Hasan da ağabeyi gibi Osmanlı Devleti'ne karşı mücadeleye devam etmiş, ancak daha sonra Osmanlı ile anlaşarak affedilmiş ve kendisine vezirlik rütbesi verilmiştir. Bu durum, Celali isyanlarının sona ermesinde önemli bir rol oynamıştır.
Karayazıcı hanedanının diğer önemli üyeleri arasında Mahmut Paşa da yer almaktadır. Bu şahıslar, beyliğin devamlılığı ve nüfuzunun korunmasında önemli rol oynamışlardır.
Karayazıcı Beyliği'nin bölgedeki etkileri şunlardır:
Karayazıcı Hanedanı ve Beyliği, Celali İsyanları döneminde ortaya çıkmış ve Osmanlı Devleti için büyük bir tehdit oluşturmuştur. İsyanları ve faaliyetleri, bölgedeki siyasi, ekonomik ve sosyal dengeleri derinden etkilemiştir. Her ne kadar kısa süreli bir hakimiyet kurmuş olsalar da, bıraktıkları izler uzun yıllar boyunca devam etmiştir. Karayazıcılar, Osmanlı tarihinin önemli bir parçası olarak günümüze kadar ulaşmıştır.
Bu bilgiler, genel bir bakış sunmaktadır ve daha detaylı araştırma için birçok farklı kaynak bulunmaktadır.