İl İdaresi Kanunu, Türkiye Cumhuriyeti'nde illerin yönetimi ve teşkilat yapısını düzenleyen temel kanundur. Bu kanun, illerin mülki idare yapısını, görev ve yetkilerini, il yöneticilerinin sorumluluklarını ve diğer ilgili hususları belirler.
İl İdaresi Kanunu'nun kökenleri, Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki Vilayet Nizamnamesi'ne kadar uzanmaktadır. Cumhuriyet döneminde, merkeziyetçi yönetim anlayışının bir sonucu olarak, illerin idaresi büyük ölçüde merkezi hükümetin kontrolüne bırakılmıştır. Zaman içinde çeşitli değişikliklere uğrayan kanun, günümüzdeki şeklini almıştır.
İl İdaresi Kanunu'nun temel amacı, illerin etkin ve verimli bir şekilde yönetilmesini sağlamaktır. Bu amaç doğrultusunda kanun:
İl İdaresi Kanunu, aşağıdaki konuları kapsamaktadır:
İl İdaresi Kanunu, aşağıdaki temel ilkeler üzerine kurulmuştur:
Vali, ilin en üst düzey yöneticisidir ve Cumhurbaşkanı tarafından atanır. Vali, ilde merkezi hükümeti temsil eder, devletin otoritesini sağlar, kamu düzenini korur, kamu hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlar ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirir. Vali'nin yetkileri şunlardır:
İl Özel İdaresi, il sınırları içindeki köylere ve belediyelere hizmet vermekle yükümlü, tüzel kişiliği olan bir kamu kuruluşudur. İl Özel İdaresi'nin gelir kaynakları arasında merkezi hükümetten gelen paylar, kendi gelirleri ve bağışlar bulunmaktadır. İl Özel İdaresi'nin görevleri şunlardır:
İl Genel Meclisi, İl Özel İdaresi'nin karar organıdır. Halk tarafından seçilen üyelerden oluşur. İl Genel Meclisi'nin görevleri şunlardır:
İl İdare Kurulu, valinin başkanlığında toplanan ve belirli konularda valiye yardımcı olan bir kuruldur. Kurulda, vali yardımcıları, il emniyet müdürü, il jandarma komutanı, il sağlık müdürü, il milli eğitim müdürü gibi yöneticiler yer alır. İl İdare Kurulu'nun görevleri şunlardır:
İl İdaresi Kanunu, merkeziyetçi yapısı nedeniyle sıklıkla eleştirilmektedir. Eleştiriler, illerin yeterince özerk olmadığı, yerel ihtiyaçların yeterince dikkate alınmadığı ve merkezi hükümetin iller üzerindeki denetiminin çok sıkı olduğu yönündedir. Son yıllarda, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve yetki devri konuları gündeme gelmiş olup, İl İdaresi Kanunu'nda da bu yönde değişiklikler yapılması tartışılmaktadır.
İl İdaresi Kanunu, zaman içinde çeşitli değişikliklere uğramıştır. Özellikle Avrupa Birliği'ne uyum süreci ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesi çabaları, kanunda önemli değişikliklere yol açmıştır. Gelecekte de, yerel yönetim reformları ve idari yapılanma konusundaki tartışmaların etkisiyle kanunda değişiklikler yapılması beklenmektedir. Örneğin, 2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı kanunla bazı illerde Büyükşehir Belediyesi kurulması, İl Özel İdarelerinin yapısında önemli değişikliklere yol açmıştır.