Engellilik
Engellilik, bireyin fiziksel, zihinsel, entelektüel veya duyusal işlevlerinde uzun süreli bozukluklar nedeniyle topluma diğer bireylerle eşit koşullarda tam ve etkin katılımını kısıtlayan tutum ve çevre engelleriyle etkileşimi sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Engellilik, yalnızca bir sağlık sorunu değil, aynı zamanda insan hakları, sosyal adalet ve kapsayıcı bir toplumun inşası ile ilgili bir konudur.
Tanımlar ve Kavramlar
- Engelli Birey: Doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal veya sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılama yetenekleri kısıtlanmış olan bireydir.
- Engellilik Türleri: Engellilik, farklı kategorilerde sınıflandırılabilir:
- Fiziksel Engellilik: Hareket, koordinasyon, güç veya dayanıklılık gibi fiziksel işlevlerde kısıtlılık. Örneğin, kas distrofisi, serebral palsi, omurilik yaralanmaları.
- Zihinsel Engellilik: Zihinsel işlevlerde (örneğin, öğrenme, problem çözme, akıl yürütme) önemli kısıtlılıklar. Down sendromu zihinsel engelliliğe neden olabilir.
- Duyusal Engellilik: Görme veya işitme gibi duyularda kısıtlılık. Körlük ve sağırlık duyusal engellilik örnekleridir.
- Ruhsal Engellilik: Ruh sağlığı sorunları nedeniyle ortaya çıkan işlev bozuklukları. Örneğin, şizofreni, bipolar bozukluk.
- Kronik Hastalıklar: Uzun süreli sağlık sorunları da engelliliğe yol açabilir. Örneğin, diyabet, kalp yetmezliği.
- Erişilebilirlik: Binaların, ulaşım araçlarının, bilgi ve iletişim teknolojilerinin ve diğer hizmetlerin engelli bireylerin bağımsız bir şekilde kullanabilmesi.
- Kapsayıcılık: Engelli bireylerin toplumun tüm alanlarına tam ve etkin katılımı.
- Engelli Hakları: Engelli bireylerin insan hakları ve temel özgürlüklerinden eşit şekilde yararlanma hakkı.
Engelliliğin Nedenleri
Engelliliğin nedenleri çok çeşitli olabilir ve genetik faktörler, doğum öncesi veya doğum sırasında yaşanan sorunlar, hastalıklar, kazalar, çevresel faktörler ve yaşlanma gibi çeşitli etkenleri içerebilir.
- Genetik Faktörler: Genetik mutasyonlar veya kalıtsal hastalıklar engelliliğe neden olabilir.
- Doğum Öncesi ve Sırasında Sorunlar: Hamilelik sırasında annenin geçirdiği enfeksiyonlar, beslenme yetersizlikleri veya doğum sırasında yaşanan komplikasyonlar engelliliğe yol açabilir.
- Hastalıklar: Enfeksiyonlar, kronik hastalıklar veya nörolojik hastalıklar engelliliğe neden olabilir.
- Kazalar: Trafik kazaları, iş kazaları veya düşmeler gibi travmatik olaylar engelliliğe yol açabilir.
- Çevresel Faktörler: Toksik maddelere maruz kalma veya yetersiz beslenme gibi çevresel faktörler engelliliğe neden olabilir.
- Yaşlanma: Yaşlanma süreciyle birlikte ortaya çıkan sağlık sorunları engelliliğe yol açabilir.
Engelliliğin Toplumsal Etkileri
Engellilik, bireylerin yaşamlarını ve toplumun işleyişini çeşitli şekillerde etkiler.
- Eğitim: Engelli bireylerin eğitime erişimi kısıtlı olabilir. Kapsayıcı eğitim uygulamaları, engelli bireylerin diğer öğrencilerle birlikte eğitim almasını desteklemelidir.
- İstihdam: Engelli bireylerin iş bulma ve işte kalma oranları düşüktür. İşverenlerin engelli bireylere yönelik ayrımcılığı ortadan kaldırması ve erişilebilir iş ortamları yaratması önemlidir.
- Sağlık Hizmetleri: Engelli bireylerin sağlık hizmetlerine erişimi zor olabilir. Sağlık hizmetlerinin engelli bireylerin ihtiyaçlarına uygun hale getirilmesi ve erişilebilir olması önemlidir.
- Sosyal Yaşam: Engelli bireylerin sosyal hayata katılımı kısıtlı olabilir. Toplumun engelli bireylere yönelik tutumlarını değiştirmesi ve kapsayıcı sosyal ortamlar yaratması önemlidir.
- Ekonomik Durum: Engelli bireylerin ekonomik durumu genellikle daha kötüdür. Engelli bireylere yönelik sosyal yardım ve destek programlarının geliştirilmesi önemlidir.
Engelliliğe Yönelik Yaklaşımlar
Engelliliğe yönelik yaklaşımlar zaman içinde değişmiştir. Geçmişte, engellilik bir tıbbi sorun olarak görülmüş ve engelli bireylerin "iyileştirilmesi" veya "rehabilite edilmesi" amaçlanmıştır. Ancak, günümüzde engelliliğe yönelik yaklaşımlar daha çok insan hakları ve sosyal adalet odaklıdır.
- Tıbbi Model: Engelliliği bir hastalık veya bozukluk olarak görür ve engelli bireylerin "iyileştirilmesi" veya "rehabilite edilmesi" gerektiğini savunur.
- Sosyal Model: Engelliliği toplumun engelli bireylere yönelik tutumları ve bariyerleri sonucu ortaya çıkan bir sorun olarak görür. Toplumun engelli bireylere yönelik bariyerleri ortadan kaldırması ve kapsayıcı bir toplum inşa etmesi gerektiğini savunur.
- Biyo-Psiko-Sosyal Model: Engelliliği biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörlerin etkileşimi sonucu ortaya çıkan bir durum olarak görür. Engelli bireylerin ihtiyaçlarının karşılanması için bütüncül bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğini savunur.
Engelli Hakları Sözleşmesi
Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi (BMESHS), engelli bireylerin insan haklarını ve temel özgürlüklerini korumayı ve geliştirmeyi amaçlayan bir uluslararası insan hakları belgesidir. BMESHS, engelli bireylerin ayrımcılığa karşı korunma, eğitime erişim, istihdama erişim, sağlık hizmetlerine erişim, bağımsız yaşama ve topluma katılım gibi haklarını güvence altına alır.
Türkiye'de Engellilik
Türkiye'de engelli bireylerin hakları yasalarla güvence altına alınmıştır. 5378 Sayılı Engelliler Hakkında Kanun engelli bireylerin haklarını ve devletin sorumluluklarını düzenler. Ancak, uygulamada engelli bireylerin haklarına erişimi konusunda hala sorunlar yaşanmaktadır. Erişilebilirlik, istihdam ve eğitim gibi alanlarda iyileştirmeler yapılması gerekmektedir.
Sonuç
Engellilik, karmaşık ve çok boyutlu bir konudur. Engelli bireylerin haklarının korunması, toplumsal katılımının sağlanması ve kapsayıcı bir toplumun inşası için herkesin sorumluluk alması gerekmektedir. Toplumun engelliliğe yönelik tutumlarının değiştirilmesi, erişilebilirlik standartlarının uygulanması ve engelli bireylere yönelik destek programlarının geliştirilmesi önemlidir.