diyabetik retinopati ne demek?

Diyabetik Retinopati

Diyabetik retinopati (DR), Diyabet hastalığının gözdeki retina tabakasını etkileyen bir komplikasyonudur. Kontrolsüz veya uzun süreli diyabet, retinadaki kan damarlarına zarar vererek görme kaybına neden olabilir. Diyabetik retinopati, yetişkinlerde körlüğün önde gelen nedenlerinden biridir. Erken teşhis ve tedavi ile görme kaybı riski önemli ölçüde azaltılabilir.

Etiyoloji ve Risk Faktörleri

Diyabetik retinopatinin temel nedeni, diyabetin neden olduğu yüksek kan şekeri seviyelerinin retinadaki küçük kan damarlarına zarar vermesidir. Bu hasar, damarların tıkanmasına, sızıntı yapmasına veya anormal yeni kan damarlarının (neovaskülarizasyon) oluşmasına yol açabilir.

Başlıca risk faktörleri şunlardır:

  • Diyabet Süresi: Diyabetin süresi uzadıkça retinopati riski artar.
  • Kan Şekeri Kontrolü: Kötü kan şekeri kontrolü retinopati riskini önemli ölçüde artırır.
  • Kan Basıncı: Yüksek Kan Basıncı (hipertansiyon) retinopati gelişimini ve ilerlemesini hızlandırabilir.
  • Kolesterol: Yüksek Kolesterol seviyeleri de retinopati riskini artırabilir.
  • Gebelik: Hamilelik sırasında diyabeti olan kadınlarda retinopati riski artabilir.
  • Genetik Faktörler: Ailede diyabetik retinopati öyküsü olan kişilerde risk daha yüksek olabilir.
  • Irk: Bazı ırklarda (örneğin, Afrikalı Amerikalılar, Hispanikler ve Yerli Amerikalılar) diyabetik retinopati görülme sıklığı daha yüksektir.
  • Böbrek Hastalığı: Böbrek Hastalığı (nefropati) olan diyabet hastalarında retinopati riski daha yüksektir.
  • Sigara: Sigara içmek, retinopati riskini artırabilir ve hastalığın ilerlemesini hızlandırabilir.

Patofizyoloji

Diyabetik retinopatinin patofizyolojisi karmaşıktır ve çeşitli mekanizmaları içerir:

  • Kan Damarı Hasarı: Yüksek kan şekeri seviyeleri, retinadaki küçük kan damarlarının duvarlarını zayıflatır ve hasar verir. Bu, damarların sızıntı yapmasına ve kanamasına neden olabilir.
  • Tıkanıklık (Oklüzyon): Diyabet, kan damarlarında tıkanıklıklara yol açabilir, bu da retinaya kan akışını azaltır.
  • Neovaskülarizasyon: Retinaya yeterli kan gitmediğinde, vücut yeni kan damarları oluşturmaya çalışır (neovaskülarizasyon). Ancak, bu yeni damarlar genellikle zayıf ve kırılgan olduğu için kolayca kanar ve daha fazla probleme yol açar.
  • Makula Ödemi: Retinanın merkezi kısmı olan makulada sıvı birikmesi (ödem), görme keskinliğini azaltabilir.
  • Fibrozis: Neovaskülarizasyon sonucu oluşan anormal kan damarları, zamanla fibröz doku oluşturarak retinayı çekebilir ve yırtılmasına (retina dekolmanı) neden olabilir.

Sınıflandırma

Diyabetik retinopati, genellikle iki ana kategoriye ayrılır:

  • Non-Proliferatif Diyabetik Retinopati (NPDR): Bu, hastalığın erken evresidir ve retinada kan damarı anormallikleri, kanamalar, mikroanevrizmalar (küçük baloncuklar) ve sert eksudalar (yağlı birikintiler) ile karakterizedir. NPDR, hafif, orta ve şiddetli olmak üzere üç aşamaya ayrılır.
  • Proliferatif Diyabetik Retinopati (PDR): Bu, hastalığın daha ileri bir evresidir ve retinada yeni kan damarlarının (neovaskülarizasyon) oluşmasıyla karakterizedir. Bu yeni damarlar kolayca kanayabilir ve vitreus kanamasına (gözün içini dolduran jel benzeri maddeye kan sızması) veya retina dekolmanına yol açabilir.

Ek olarak, Diyabetik Makula Ödemi (DME), diyabetik retinopatinin herhangi bir aşamasında ortaya çıkabilir ve makulada sıvı birikmesiyle karakterizedir. DME, görme kaybının önemli bir nedenidir.

Belirtiler

Diyabetik retinopatinin erken evrelerinde genellikle hiçbir belirti görülmez. Hastalık ilerledikçe aşağıdaki belirtiler ortaya çıkabilir:

  • Bulanık veya dalgalı görme
  • Görme alanında karanlık noktalar veya yüzen cisimler (floaters)
  • Gece görüşünde azalma
  • Renkleri ayırt etmede zorluk
  • Ani ve şiddetli görme kaybı (genellikle vitreus kanaması veya retina dekolmanı nedeniyle)

Tanı

Diyabetik retinopati tanısı, bir göz doktoru tarafından yapılan kapsamlı bir göz muayenesi ile konulur. Muayene sırasında aşağıdaki testler yapılabilir:

  • Görme Keskinliği Testi: Gözün ne kadar iyi gördüğünü değerlendirir.
  • Göz Bebeklerinin Genişletilmesi (Dilatasyon): Göz damlaları kullanılarak göz bebekleri genişletilir, böylece doktor retinanın daha geniş bir alanını görebilir.
  • Funduskopi: Gözün iç kısmının (retina, optik sinir ve kan damarları) özel bir cihazla incelenmesi.
  • Fluorescein Anjiyografi (FA): Kola enjekte edilen özel bir boya kullanılarak retinanın kan damarlarının görüntülenmesi. Bu test, hasarlı veya sızıntı yapan kan damarlarını ve neovaskülarizasyonu tespit etmeye yardımcı olur.
  • Optik Koherens Tomografi (OCT): Retinanın kesit görüntülerini oluşturarak makula ödemini ve diğer retina anormalliklerini değerlendirmeye yardımcı olur.

Tedavi

Diyabetik retinopati tedavisinin amacı, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak, görme kaybını önlemek ve mümkünse görme keskinliğini iyileştirmektir. Tedavi seçenekleri, retinopatinin evresine ve şiddetine bağlıdır.

  • Kan Şekeri Kontrolü: İyi kan şekeri kontrolü, retinopatinin ilerlemesini yavaşlatmanın en önemli yollarından biridir.
  • Kan Basıncı ve Kolesterol Kontrolü: Kan basıncını ve kolesterol seviyelerini kontrol altında tutmak da önemlidir.
  • Lazer Fotokoagülasyon: Bu tedavi, hasarlı kan damarlarını veya neovaskülarizasyonu yok etmek için bir lazer kullanır. İki ana türü vardır:
    • Fokal Lazer: Makula ödemini tedavi etmek için kullanılır.
    • Panretinal Fotokoagülasyon (PRP): Proliferatif diyabetik retinopatiyi tedavi etmek için kullanılır.
  • Anti-VEGF Enjeksiyonları: Bu ilaçlar, vasküler endotelyal büyüme faktörü (VEGF) adı verilen bir proteini bloke ederek neovaskülarizasyonu ve makula ödemini azaltır. Sıklıkla göz içine enjekte edilirler.
  • Vitrektomi: Bu cerrahi işlem, gözün içindeki vitreus jelinin ve kanamaların temizlenmesini içerir. Genellikle vitreus kanaması, retina dekolmanı veya şiddetli proliferatif diyabetik retinopatisi olan hastalarda kullanılır.
  • Kortikosteroid Enjeksiyonları: Bazı durumlarda, makula ödemini azaltmak için göz içine kortikosteroid enjekte edilebilir. Ancak, bu tedavi yan etkilere neden olabilir.

Prognoz

Diyabetik retinopatinin prognozu, hastalığın evresine, tedaviye başlama zamanına ve hastanın kan şekeri kontrolüne bağlıdır. Erken teşhis ve tedavi ile görme kaybı riski önemli ölçüde azaltılabilir. Ancak, tedavi edilmeyen veya kötü kontrol edilen diyabetik retinopati, ciddi görme kaybına ve hatta körlüğe yol açabilir.

Önleme

Diyabetik retinopatiyi önlemenin en iyi yolu, diyabeti iyi yönetmektir. Aşağıdaki önlemler alınabilir:

  • Kan Şekeri Kontrolü: Doktorunuzun önerdiği diyet, egzersiz ve ilaç rejimine uyun.
  • Düzenli Göz Muayeneleri: Diyabetli kişiler, her yıl en az bir kez göz doktoruna muayene olmalıdır.
  • Kan Basıncı ve Kolesterol Kontrolü: Kan basıncınızı ve kolesterol seviyelerinizi sağlıklı sınırlar içinde tutun.
  • Sağlıklı Yaşam Tarzı: Sağlıklı beslenin, düzenli egzersiz yapın, sigara içmeyin ve alkolü aşırı tüketmeyin.

Bu makale sadece bilgilendirme amaçlıdır ve doktor tavsiyesi yerine geçmez. Diyabetik retinopati veya görme problemleriniz varsa, bir göz doktoruna danışmanız önemlidir.

Kendi sorunu sor