Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkileri, uzun ve inişli çıkışlı bir geçmişe sahiptir. İlişkiler, 1959'da Türkiye'nin Avrupa Ekonomik Topluluğu'na (AET) ortaklık başvurusunda bulunmasıyla başlamıştır.
Ankara Anlaşması: 1963'te imzalanan bu anlaşma, Türkiye ile AET arasında bir ortaklık ilişkisi kurmuş ve Türkiye'nin zamanla AB'ye üye olma olasılığını öngörmüştür.
Gümrük Birliği: 1995'te yürürlüğe giren Gümrük Birliği, Türkiye ile AB arasındaki ticareti büyük ölçüde serbestleştirmiştir.
Avrupa Birliği'ne tam üyelik müzakereleri: Türkiye'nin AB'ye tam üyelik başvurusu 1987'de yapılmış, ancak müzakereler 2005'te başlamıştır.
Ancak, son yıllarda ilişkilerde önemli gerginlikler yaşanmaktadır. Özellikle, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve demokrasi alanlarındaki gerilemeler, müzakerelerin ilerlemesini engellemektedir. Ayrıca, Doğu Akdeniz'deki doğal kaynaklar konusundaki anlaşmazlıklar ve Kıbrıs Sorunu da ilişkileri olumsuz etkilemektedir.
AB, Türkiye'yi stratejik bir ortak olarak görmeye devam etmekle birlikte, üyelik sürecinin mevcut koşullarda ilerlemesi zor görünmektedir. İlişkilerin geleceği, Türkiye'nin AB değerlerine uyum sağlama ve sorunlu alanlarda ilerleme kaydetme becerisine bağlı olacaktır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page