reseptör ne demek?

Reseptörler Hakkında

Reseptörler, hücre zarında veya hücre içinde bulunan ve belirli moleküllere (ligandlara) bağlanarak hücrede bir yanıt tetikleyen proteinlerdir. Bu ligandlar hormonlar, nörotransmitterler, ilaçlar veya diğer sinyal molekülleri olabilir. Reseptörlerin temel işlevi, hücre dışı sinyalleri hücre içine iletmektir.

Reseptörler, genel olarak şu şekilde sınıflandırılabilir:

  • Hücre Zarı Reseptörleri:

    • İyon Kanalı Bağlı Reseptörler: Ligand bağlandığında iyon kanalı açılır veya kapanır, bu da hücre zarının iyon geçirgenliğini değiştirir. (İyon Kanalı Bağlı Reseptörler)
    • G Protein Bağlı Reseptörler (GPCR): Ligand bağlandığında bir G proteinini aktive eder, bu da hücre içinde bir sinyal kaskadını başlatır. (G Protein Bağlı Reseptörler)
    • Enzim Bağlı Reseptörler: Ligand bağlandığında enzimatik aktiviteye sahip bir proteini aktive eder veya inhibe eder. (Enzim Bağlı Reseptörler)
  • Hücre İçi Reseptörler:

    • Sitoplazmada veya çekirdekte bulunurlar ve genellikle steroid hormonlar gibi hücre zarından geçebilen ligandlara bağlanırlar. (Hücre İçi Reseptörler)

Reseptörlerin Özellikleri:

  • Spesifiklik: Her reseptör, belirli bir ligand veya ligand grubuna bağlanır.
  • Yüksek Afinite: Reseptörler, ligandlara yüksek bir çekim kuvvetiyle bağlanır.
  • Doyurulabilirlik: Belirli bir reseptör sayısı olduğundan, reseptörler ligandlarla doyurulabilir.
  • Reversibilite: Ligand-reseptör etkileşimi genellikle tersine çevrilebilir.

Reseptörler, ilaçların ve diğer terapötik ajanların hedefleridir. İlaçlar, reseptörleri aktive ederek (agonist) veya bloke ederek (antagonist) etki gösterebilirler. Bu nedenle, reseptörlerin yapısı ve fonksiyonu hakkındaki bilgi, yeni ilaçların geliştirilmesi için önemlidir. (Agonist, Antagonist)