garip akımı ne demek?

Garip Akımı

Garip Akımı, Türk şiirinde 1940'lı yıllarda ortaya çıkan ve geleneksel şiir anlayışına radikal bir tepki olarak doğan bir akımdır. Orhan Veli Kanık, Melih Cevdet Anday ve Oktay Rıfat Horozcu tarafından başlatılmıştır. "Garip" adını, akımın ilkelerini ortaya koyan ve Orhan Veli Kanık tarafından yazılan önsözüyle birlikte yayımlanan Garip adlı şiir kitabından almıştır.

Akımın Temel İlkeleri:

  • Şiirselliğin Reddi: Garipçiler, şiirde alışılmış imgeleri, edebi sanatları ve süslü dili reddetmişlerdir. Şiiri, günlük konuşma diline yaklaştırmayı ve basit, anlaşılır bir anlatım tarzı benimsemeyi amaçlamışlardır. Bu durum, şiirsellik kavramına tamamen ters düşmektedir.

  • Sıradan İnsanın Şiiri: Akım, halkın içinden, gündelik yaşamın içinden konuları ve sıradan insanları şiirin merkezine taşımıştır. Toplumsal sorunlara duyarlılık göstermiş ve ezilenlerin, yoksulların sesini duyurmaya çalışmışlardır. Bu durum, halkçılık ilkesinin şiire yansıması olarak görülebilir.

  • Ölçü ve Uyağın Reddi: Garipçiler, geleneksel şiirin vazgeçilmez unsurları olan ölçü (aruz, hece) ve uyağı (kafiyeyi) reddetmişlerdir. Serbest nazım biçimini kullanarak, şiirin ritmini ve ahengini konuşma dilinin doğal akışına bırakmışlardır. Bu durum, serbest%20nazım anlayışının benimsenmesinin bir sonucudur.

  • Edebi Sanatların Reddi: Benzetme, mecaz, istiare gibi edebi sanatları kullanmaktan kaçınmışlardır. Amaçları, şiiri yalın ve doğrudan bir ifade aracı haline getirmektir. Bu durum, edebi%20sanatlar anlayışına karşı bir duruş sergilemektedir.

Etkileri ve Eleştiriler:

Garip Akımı, Türk şiirinde büyük bir yankı uyandırmış ve tartışmalara yol açmıştır. Bir yandan geleneksel şiir anlayışını sarsarak şiire yeni bir soluk getirirken, diğer yandan şiirselliği yok etmekle ve bayağılaşmakla eleştirilmiştir. Ancak, akımın etkisi sonraki dönem Türk şiirinde de devam etmiş ve birçok şairin şiir anlayışını derinden etkilemiştir. Bu akımın en önemli sonucu, şiirde%20yenilik arayışlarını hızlandırmasıdır.