garipçiler ne demek?

Garip Akımı Hakkında Bilgiler

Garip akımı, Türk edebiyatında 1940'lı yıllarda ortaya çıkan ve geleneksel şiir anlayışına karşı bir tepki olarak doğan bir akımdır. Orhan Veli Kanık, Melih Cevdet Anday ve Oktay Rifat Horozcu tarafından başlatılmıştır. Bu üç şairin ortak kitabı olan "Garip" (1941), akımın manifestosu niteliğindedir.

Temel Özellikleri:

  • Sıradan İnsan ve Hayatın Basitliği: Garipçiler, şiire sıradan insanı ve günlük hayatın basit olaylarını sokmayı hedeflemişlerdir. Şiirde soyluluk, seçkinlik gibi kavramlara karşı çıkmışlardır. Bu konu hakkında daha fazla bilgi için sıradan insan sayfasına bakabilirsiniz.
  • Ölçü ve Uyağa Karşı Durmak: Geleneksel şiirin temel unsurları olan ölçü (aruz, hece) ve uyağı (kafiye, redif) reddetmişlerdir. Şiirde serbest nazım anlayışını benimsemişlerdir. Bu konu ile ilgili detaylı bilgiye serbest nazım linkinden ulaşabilirsiniz.
  • Şairaneliği Reddetmek: Süslü, sanatlı ve abartılı anlatımdan kaçınmışlar, yalın ve sade bir dil kullanmışlardır. Amaçları, şiiri herkesin anlayabileceği bir hale getirmektir. Bu yaklaşımları yalın dil kullanımlarını ön plana çıkarmıştır.
  • Şiirde Anlam ve Duyguya Önem Vermek: Garipçiler, şiirin anlam ve duygu taşıması gerektiğini savunmuşlardır. Ancak bu anlam ve duygu, karmaşık ve derin felsefi düşüncelerden ziyade, gündelik hayatın içinden basit duygular olmalıdır. Duygu yoğunluğu için şiirde duygu sayfasına göz atabilirsiniz.
  • Edebi Sanatlara Karşı Olmak: Benzetme, istiare, teşbih gibi edebi sanatları şiirde gereksiz görmüşlerdir. Doğrudan ve açık bir anlatımı tercih etmişlerdir. Edebi sanatlara olan yaklaşımları hakkında edebi sanatlar sayfasından daha çok bilgi edinebilirsiniz.

Garip akımı, Türk şiirinde önemli bir dönüm noktası olmuş ve sonraki dönemlerde birçok şairi etkilemiştir. Ancak, bazı eleştirmenler tarafından da "şiirselliği öldürmekle" suçlanmıştır.