Ürtiker (diğer adıyla Kurdeşen), deride aniden ortaya çıkan, kaşıntılı, kabarık ve kızarık lezyonlarla karakterize yaygın bir cilt rahatsızlığıdır. Bu lezyonlara ürtiker plağı veya kabarcık adı verilir. Ürtiker genellikle alerjik reaksiyon sonucu ortaya çıksa da, enfeksiyonlar, stres, ilaçlar ve diğer birçok faktör de tetikleyici olabilir. Ürtiker genellikle birkaç saat içinde kaybolur, ancak kronikleşebilir ve haftalarca, aylarca hatta yıllarca sürebilir.
Ürtiker, deride ani başlangıçlı, sınırları belirgin, kaşıntılı ve genellikle geçici kızarıklık ve kabarıklıklarla (ürtiker plakları) karakterize bir reaksiyondur. Anjiyoödem ise, ürtikere sıklıkla eşlik eden, derinin daha derin katmanlarında (dermis ve subkutan doku) şişliktir.
Ürtiker, süresine göre temel olarak ikiye ayrılır:
Ürtiker, oldukça yaygın bir rahatsızlıktır. Popülasyonun yaklaşık %20'si hayatlarının bir döneminde akut ürtiker atağı geçirmektedir. Kronik ürtiker ise popülasyonun yaklaşık %1'ini etkilemektedir. Her yaşta görülebilir, ancak kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülmektedir.
Ürtikerin temelinde yatan mekanizma, mast hücrelerinin aktivasyonu ve degranülasyonudur. Mast hücreleri, deride ve diğer dokularda bulunan bağışıklık hücreleridir. Bu hücreler, IgE antikorlarına bağlanarak veya diğer uyarıcılarla aktive edilebilir. Aktivasyon sonucunda mast hücreleri, histamin başta olmak üzere çeşitli medyatörleri serbest bırakır. Histamin, kan damarlarının genişlemesine (vazodilatasyon) ve geçirgenliğinin artmasına neden olur. Bu durum, deride kızarıklık, şişlik ve kaşıntıya yol açar.
Ürtikeri tetikleyen birçok faktör bulunmaktadır. Bunlar alerjik ve non-alerjik nedenler olarak sınıflandırılabilir:
Fiziksel uyaranlara bağlı olarak ortaya çıkan ürtiker türüdür. En sık görülen fiziksel ürtiker türleri şunlardır:
Kronik ürtiker vakalarının önemli bir kısmında, bağışıklık sistemi kendi vücut dokularına karşı antikorlar üretir. Bu antikorlar mast hücrelerini aktive ederek ürtikere yol açabilir.
Ürtikerin temel belirtisi, deride aniden ortaya çıkan, kaşıntılı, kabarık ve kızarık lezyonlardır (ürtiker plakları). Bu plaklar farklı boyutlarda ve şekillerde olabilir. Genellikle birkaç saat içinde kaybolur, ancak yenileri ortaya çıkabilir.
Akut ürtikerde belirtiler genellikle aniden başlar ve birkaç saat veya gün içinde kendiliğinden kaybolur. En sık görülen belirtiler şunlardır:
Kronik ürtikerde belirtiler 6 haftadan uzun sürer. Belirtiler akut ürtikere benzer olsa da, daha sürekli ve tekrarlayıcı olabilir. Kronik ürtiker, hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir.
Anjiyoödem, derinin daha derin katmanlarında (dermis ve subkutan doku) şişliktir. Ürtikere sıklıkla eşlik eder. En sık dudaklar, göz kapakları, dil ve boğazda görülür. Anjiyoödem, özellikle boğazda meydana geldiğinde, nefes almayı zorlaştırabilir ve acil tıbbi müdahale gerektirebilir.
Ürtiker tanısı genellikle klinik belirtilere dayanır. Doktor, hastanın tıbbi geçmişini alır, fiziksel muayene yapar ve belirtileri değerlendirir. Alerjik ürtiker şüphesi varsa, alerji%20testleri (deri prick testi, kan testleri) yapılabilir. Kronik ürtikerde ise, altta yatan nedenleri belirlemek için ek testler (kan sayımı, tiroid fonksiyon testleri, otoantikor testleri) yapılabilir. Fiziksel ürtiker şüphesi varsa, fiziksel uyaranlara (soğuk, sıcak, basınç vb.) maruz bırakma testleri yapılabilir.
Ürtiker tedavisinin amacı, belirtileri hafifletmek ve altta yatan nedeni tedavi etmektir.
Antihistaminikler, histaminin etkisini bloke ederek kaşıntıyı ve kızarıklığı azaltır. Genellikle ilk basamak tedavi olarak kullanılır. Hem reçeteli hem de reçetesiz antihistaminikler mevcuttur.
Kortikosteroidler, iltihabı azaltarak ürtiker belirtilerini hafifletir. Genellikle şiddetli akut ürtiker vakalarında veya antihistaminiklere yanıt vermeyen durumlarda kullanılır. Uzun süreli kullanımları yan etkilere neden olabileceği için dikkatli olunmalıdır.
Omalizumab, IgE antikorlarını bloke eden bir ilaçtır. Kronik ürtiker vakalarında, antihistaminiklere ve kortikosteroidlere yanıt vermeyen hastalarda kullanılabilir.
Akut ürtiker genellikle kendiliğinden iyileşir veya tedaviye iyi yanıt verir. Kronik ürtiker ise daha karmaşıktır ve uzun süreli tedavi gerektirebilir. Kronik ürtikerin prognozu, altta yatan nedenlere ve tedaviye yanıtına bağlıdır.
Ürtikerin en sık görülen komplikasyonu, kaşıntı nedeniyle derinin tahriş olması ve enfeksiyon riskinin artmasıdır. Anjiyoödem, özellikle boğazda meydana geldiğinde, nefes almayı zorlaştırabilir ve hayatı tehdit edebilir. Şiddetli alerjik reaksiyonlar (anafilaksi) da ürtikerle birlikte görülebilir. Anafilaksi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz.
Ürtikeri önlemek için, tetikleyici faktörlerden kaçınmak önemlidir. Alerjik ürtiker vakalarında, alerjenlerden (besinler, ilaçlar, böcek sokmaları vb.) uzak durmak gerekir. Non-alerjik ürtiker vakalarında, enfeksiyonlardan korunmak, stresi yönetmek ve tahriş edici maddelerden kaçınmak önemlidir. Fiziksel ürtiker vakalarında ise, fiziksel uyaranlardan (soğuk, sıcak, basınç vb.) kaçınmak gerekir.
Umarım bu kapsamlı makale, ürtiker hakkında bilgi edinmenize yardımcı olur. Unutmayın, bu bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır ve bir doktorun tavsiyesinin yerini almaz. Herhangi bir sağlık sorununuz varsa, mutlaka bir doktora danışmanız önemlidir.