Şems-i Tebrizi (1185-1248), İslam dünyasının önemli mutasavvıflarından biridir. Özellikle Mevlana Celaleddin Rumi ile olan derin ve mistik ilişkisiyle tanınır.
Hayatı ve Kökeni:
Doğum yeri ve tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, genellikle 1185 yılında Tebriz'de doğduğu kabul edilir. Asıl adı Şemseddin Muhammed bin Ali bin Melikdad et-Tebrizi'dir. Şems, gezgin bir derviştir ve farklı şehirleri dolaşarak çeşitli alimlerle ve sufilerle görüşmüştür.
Mevlana ile Karşılaşması ve Etkisi:
Şems'in hayatındaki en önemli olay, 1244 yılında Konya'da Mevlana Celaleddin Rumi ile karşılaşmasıdır. Bu karşılaşma, Mevlana'nın hayatında bir dönüm noktası olmuş ve onu dünyevi meşgalelerden uzaklaştırarak aşkın ve ilahi olana yöneltmiştir. Şems'in etkisiyle Mevlana, divan şiirinin en önemli örneklerini vermeye başlamış ve Semâ törenleri gelişmiştir.
Öğretileri:
Şems-i Tebrizi'nin öğretileri, aşk, teslimiyet, tevhid ve kendini bilme üzerine yoğunlaşır. O'na göre, insan ancak nefsini terk ederek ve ilahi aşkta eriyerek gerçek özüne ulaşabilir. Şems'in sözleri ve düşünceleri, "Makalat" adlı eserinde toplanmıştır.
Kayboluşu ve Ölümü:
Şems-i Tebrizi'nin ölümü hakkında farklı rivayetler bulunmaktadır. Bazı kaynaklara göre, 1248 yılında Mevlana'nın müritleri tarafından kıskançlık nedeniyle öldürülmüştür. Diğer bir rivayete göre ise, Şems ansızın ortadan kaybolmuş ve bir daha kendisinden haber alınamamıştır.
Mirası:
Şems-i Tebrizi, sadece Mevlana'yı değil, kendisinden sonra gelen birçok sufi ve düşünürü de etkilemiştir. Aşk, irfan ve insan-ı kamil arayışındaki sufilerin yol göstericilerinden biri olmuştur. Günümüzde de eserleri ve öğretileri, ilgiyle okunmakta ve incelenmektedir.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page