Yakup'un Mektubu (Grekçe: Ἰάκωβου Επιστολή) Yunanca Kutsal Yazıların (Yeni Ahit) bir kitabıdır. Sadece Yakup olarak da adlandırılmaktadır. Bu mektup İsa'nın üvey kardeşi Yakup'un tüm Hristiyan cemaatlere yazdığı bir mektuptur. Bunun için o „katolik“ (= genel, umumi) mektup olarak adlandırılır.
Yakup, "dağılmış olan on iki kabileye" (Yakup 1:1) yazdı. Yazdığı gibi, “Rabbimiz İsa Mesih'in imanına sahip olan”, çoğunlukla Filistin dışında yaşayan ruhi “kardeşlerine” hitap ediyordu (1:2; 2:1; 5:7). Yakup açıklamalarında büyük ölçüde İbranice Kutsal Yazılara dayandı, ancak bu, mektubunun yalnızca Yahudi Hristiyanlara yönelik olduğunu kanıtlamaz. İbranice Kutsal Yazıları iyi bilmek, birinin Yahudi soyundan geldiğinin kanıtı değildir. Yakup İbrahim'den "babamız" olarak bahsettiğinde (2:21), Pavlus'un Galatyalılar 3:28, 29'daki sözleriyle hemfikirdir; bu sözler, İbrahim'in gerçek soyuna ait olmanın birinin Yahudi olup olmamasına bağlı olmadığını gösterir. Bu nedenle, sözü edilen "on iki kabile" ruhsal "Tanrı'nın İsraili" olmalıdır (Galatyalılar 6:15, 16).
Mektubun yazarı „Tanrı’nın ve Efendimiz İsa Mesih’in kulu Yakup“ olduğunu yazıyor (Yakup 1:1).
İsa'nın Yakup adında iki elçisi vardı (Matta 10:2, 3), ancak bu mektubu onlardan birinin yazmış olması olası küçüktür. Biri, Zebedi'nin oğlu elçi Yakup, M.S. 44'te şehit olarak öldü. O, yazıcı olsaydı, mektubun çok erken yazılması gerekirdi (Elçilerin İşleri 12:1, 2). Alfeos'un oğlu olan diğer elçi Yakup, Kutsal Kitap'ta özel bir rol oynamaz ve onun hakkında çok az şey bilinir. Yakup'un mektubunun açık sözlü dili, Alfeos'un oğlu Yakup'un yazıcı olduğu varsayımıyla çelişiyor gibi görünüyor, çünkü katı sözlerine apostolik otoritenin mührünü koymak için neredeyse kesinlikle kendisini 12 elçiden biri olarak adlandırırdı.
Aksine, tüm belirtiler, dirilmiş Mesih'in kendisine şahsen göründüğü ve öğrenciler arasında lider bir konumda bulunan İsa'nın üvey kardeşi Yakup'a işaret ediyor (Matta 13:55; Elçilerin İşleri 21:15-18; 1. Korintoslular 15:7; Galatyalılar 2:9). Yakup Mektubu'nun yazarı, Yahuda'nın mektubunun girişinde kendisini "İsa Mesih’in kulu, Yakup’un kardeşi Yahuda’dan" olarak tanımlayan Yahuda'ya benzer şekilde, kendisini "Tanrı’nın ve Efendimiz İsa Mesih’in kulu" olarak tanımlar (Yakup 1:1; Yahuda 1). Ayrıca Yakup'un başlığında “Selamlar!” ibaresi yer alıyor, tıpkı cemaatlere gönderilen sünnetle ilgili mektupta olduğu gibi. O zaman, İsa'nın üvey kardeşi Yakup, Yeruşalim'deki "elçiler ve ihtiyarlar" cemaatinde konuşmuştu (Elçilerin İşleri 15:13, 22, 23).
Yakup başlangıçtan beri İsa'nın bir öğrencisi değildi (Matta 12:46-50; Yuhanna 7:5). Fakat İsa'nın ölümünden sonra, M.S. 33 yılının Pentikost gününden önce, Yakup annesi, kardeşleri ve elçilerle birlikte Yeruşalim'de bir üst odada dua etmek için toplandı. Yakup daha sonra Yeruşalim cemaatinin önde gelen bir üyesi oldu.
Yakup'un mektubu Vatikan'ın 1209 el yazmasının yanı sıra M.S. 4. ve 5. yüzyıllara ait Sina ve İskenderiye el yazmalarında da yer alır. Peşitta (Aramice tercüme) de onu içerir. Kartaca Konsili'nden (397 CE) önceki en az on eski katalogda da Yakup yazar olarak değinilmektedir. Origenes, Eusebios, Kudüslü Kyril, Atanas, Augustinus ve Hieronymus ve erken Hristiyanlık döneminden diğer kilise yazarları onu alıntıladılar ve bu nedenle bu mektubu Yunanca Kutsal Yazıların gerçek bir kitabı olarak gördüler.12
Yakup Mektubu'ndan hayatta kalan en eski alıntı, 3. yüzyılda Origenes'te bulunur.
Kutsal Kitap'ta ölümü hakkında hiçbir şey söylenmez. Fakat Yahudi tarihçi Josephus'un anlatımına göre, bir Saduki olan Ananus adında bir başkâhin, Yakup'u ve diğerlerini Sanhedrin'in önüne getirmekten ve sonra onları taşlamaktan sorumluydu. Tarihçi Josephus'a göre, vali Festus'un ölümünden sonraki dönemde (M.S. 62 civarında) ve ardılı Albinus'un gelişinden önce, başkâhin Ananus (Hananya) “yargı için yüksek konseyi topladı ve onun önüne Mesih olarak adlandırılan İsa'nın kardeşi Yakup'u ve yasayı çiğnemekle suçladığı ve taşlattığı birkaç kişi daha koydu.” 34
Eğer durum buysa ve Festus'un M.S. 62'da öldüğüne dair ifadeler doğruysa, Yakub mektubunu o yıldan bir süre önce yazmış olmalı. Mektup muhtemelen Yeruşalim'de yazılmıştı, çünkü Yakup'un yaşadığı yer orasıydı (Galatyalılar 1:18, 19).
Metnin kendisi çok az yararlı bilgi içerdiğinden, yazarlık ve yazılış tarihi dinbilimcilerin arasında tartışılır. Özellikle iki görüş ileri sürülmektedir:5
Yazar kendisini bir elçi olarak tanımlamadığından, geleneklere dayanarak İsa'nın erkek kardeşi olan Yakup yazar olarak kabul edilir. Şu sebeplerden dolayı:
1. İlk kilise geleneği, İsa'nın kardeşi Yakup'u yazar olarak anlattı.678
2. Yakup'un mektubu Yahudi kökenlidir, Sami unsurlar içerir.9
3. Yakup'un Elçilerin İşleri 15:13-31 konuşması ile Yakup'un Mektubu arasında Yunancaya gelince çarpıcı bir benzerlik vardır.1011
4. Dağdaki Vaaz (Matta 5-7) ile Yakup'un Mektubu arasında paralellikler var.1213
İsa'nın kardeşi Yakup'un yazarlığının tarihi, Flavius Josephus ve Sezariyeli Eusebios'tan bağımsız olarak aktarılan 62 yılında ölümünden önce olması gerekir. İçerik açısından bu tarihleme, Yahudi geleneklerindeki güçlü köklerle desteklenmektedir. Birçok teologlara göre büyük olasılıkla, mektup elçilerin konseyinden (yaklaşık M.S. 45) önce yazılmıştı, çünkü Yahudi olmayan kişilerin Hristiyan cemaatinde kabul edilmesi Yakup'un Mektubu'nda bir rol oynamaz.
Tarihsel-eleştirel teologlar, Yakup'un mektubunu daha sonraki bir sahte yazı olarak görürler. Bu durumda yazar yazıya otoritesini vermek için kendisine Yakup adını verdi.
İsa'nın kardeşi Yakup'un yazarlığına karşı şu argümanlar verilir:
1. Filistinli basit bir Yahudi'nin iyi Yunancası
2. diğer kaynakların önerdiği ve tarihsel Yakup'tan beklenebilen konuların olmaması (Yahudi asıllı ve Yahudi asıllı olmayan Hristiyanlar arasındaki ilişki vb.)
3. “Öğretmenler” ve “ihtiyarlar”ın, cemaatlerde ancak M.S. 1. yüzyılın sonunda verilen sabit görevler olarak anılması
4. Bir elçi tarafından gerekli yazarlığın tartışmalı olduğunun bir göstergesi olarak alınabilecek Yeni Ahit kanonuna geç dahil edilmesi
Yakup Mektubu'nu sahte olarak gören yazarların çoğu, onu M.S. 100 civarına tarihlendirir.
Bu görüşlerin eleştirisi
1. Hristiyan Kutsal Yazılarının yazarları, iletmek istedikleri mesajın herkes tarafından anlaşılabilir olmasına özen gösterdikleri için, klasik Yunanca değil Koine ile yazdılar. Yazarların hepsi Yahudilerdi. Sami olmalarına rağmen Sami kültürünü yaymakla ilgilenmediler. Bunun yerine, gerçek Hristiyanlığın hakikatini yaymakla ilgilendiler ve Yunan dilinin yardımıyla daha fazla insana ulaşabilir ve İsa'nın iyi haberi bildirme görevini (Matta 28:19, 20) daha iyi yerine getirebilirlerdi.
Bir bilgin İsrail Diyarı'nda Yunan dilinin kullanımı hakkında şunları yazdı: “Yahudi halkının büyük bir kısmı Helenizmi ve onun tezahürlerini reddetse de, Yunanlarla etkileşim ve Yunan dilini kullanma konusunda kesinlikle hiçbir endişe yoktu. . . . Filistinli öğretmenler, Kutsal Yazıların Yunanca çevirisine çok değer verdi ve onda gerçeği Yahudi olmayanlara getirmenin bir yolunu gördü.”14
Yakup'un muhtemelen çok iyi Yunanca konuşmadığı varsayımı, Louis Berkhof Flavius Josephus'a atıfta bulunarak itiraz eder.15
2. Başka mektuplarda da (Petrus'un ve Yuhanna'nın mektupları) Yahudi asıllı ve Yahudi asıllı olmayan Hristiyanlar arasındaki ilişki ele alınmıyor. Anlaşıldığı gibi Yakup mektubunu iki sebepten dolayı yazdı: 1. iman kardeşlerini iman göstermeye ve denemelerinde sebat etmeye teşvik etmek ve 2. onları Tanrı'yı onaylamamalarına neden olacak günahlar konusunda uyarmak.
3. Pentekost gününden sonra Hristiyan cemaatler kuruldukları zaman gözetmenler (episkopos) ve yardımcılar (diakonos) iman kardeşlerine hizmet ettiler (Elçilerin İşler 6:1-4; 20:28; 1. Timoteos 3:1-12; Titus 1:5-9; Filipililer 1:1; İbraniler 13:7, 17; 1. Petrus 5:1-4). İkinci yüzyılda başlayarak episkopos ve diakonos dinsel unvanlar olarak kullanıldılar. İsa bu muameleyi kınadı (Matta 23:8-12).
4. İsa'nın kardeşi Yakup Yeruşalim cemaatinde çok saygı duyulan bir gözetmendi. Pavlus “Efendimizin kardeşi Yakup’u” Kifas ve Yuhanna’yla birlikte cemaatin “direkleri” arasında sayar (Gal. 1:19; 2:9). Pavlus ve Barnabas sünnet konusunda bir karar alınmasını istemek için Yeruşalim’e geldiğinde “elçiler ve ihtiyarlar” adına sözcülük eden Yakup’tu. Pavlus ve Petrus bile Yakup'a ve Yeruşalim'deki diğer elçi ve ihtiyarlara hizmetleri hakkında rapor verdiler (Elçilerin İşleri 12:17; 21:18).
Nispeten geç bir zamanda (4. yüzyıl), Süryani Ortodoks kiliseleri de dahil olmak üzere hemen hemen tüm Hristiyan kiliselerinin kanonunun kabul edilen bir parçası olduğu halde şüphesiz ilk yüzyıldaki Hristiyanlar onun hizmeti ve mektubunu takdir ettiler.
Erken kilise tarihinde yorumcular Yakup ve Pavlus'un mektupları arasında teolojik çelişkiler gördüler. Eusebius onu tartışmalı yazılar arasında saymıştır.16 Martin Luther, bu karşıtlığı o kadar ciddi buldu ki, Yakup'un mektubunu bu yüzden onu Yeni Ahit'in sonuna koydu.17
Sözde olan çelişki
Yakup'un ifadeleri:
”Kardeşlerim, birisi imanı olduğunu söylüyorsa fakat iyi işler yapmıyorsa, ne yararı var? Bu iman onu kurtarabilir mi? ... Dolayısıyla, işlerden yoksun bir iman da aslında ölüdür. ... Görüyorsunuz ki, bir insanın aklanması için yalnızca iman yetmez, işler de gereklidir.“ (Yakup 2:14, 17, 24)
Pavlus'un ifadeleri:
“Yine de insanın kanunun gereklerini yaparak değil, sadece Mesih İsa’ya iman sayesinde aklanabildiğini biliyoruz. Böylece biz de, kanunun gereklerini yaparak değil, Mesih İsa’ya imanla aklanabilelim diye ona iman ettik; çünkü hiç kimse kanunun gereklerini yaparak aklanamaz.“ (Galatyalılar 2:16; ayrıca: Filipililer 3:8-14; Romalılar 5:1)
Yakup ve Pavlus iki ayrı ve farklı işler türünü değiniyorlar. Pavlus, Musa Kanunu'nun gerektirdiği işlerin, yani sünnet, kurban, Sebt günleri ve buna benzeyen işlerin Tanrı'nın hizmetçilerini Tanrı'nın önünde aklanmış bir duruma getiremeyeceğini gösterir. Dolayısıyla hiç kimse kanunun gereklerini yaparak O’nun önünde aklanmayacak; aslında kanunla elde edilen şey, yalnızca günah hakkındaki tam bilgidir (Romalılar 3:20). Kanun tarafından belirlenen bu tür gereklilikler, yalnızca birini aklanabilecek “gelecek iyi şeylerin” gölgesiydi (İbraniler 10:1).
Diğer taraftan Mesih İsa’nın ödediği fidyeyle bir insan Tanrı'nın tasvibini kazanabilir (Galatyalılar 2:16); çünkü “Tanrı onu bir kurban olarak verdi ki, kanının değerine iman sayesinde bizi Kendisiyle barıştırsın“ (Romalılar 3:25). Pavlus, „iman eden herkes doğruluğa erişsin diye, Mesih Kanunun sonu oldu“ diye yazdı (Romalılar 10:4). Fakat Pavlus soyut bir imandan bahsetmedi. O, İbrahim'in imanını değinerek bu imanı hareketlerle gösterdiğini vurguladı (Galatyalılar 3:6; İbraniler 11:8-10, 17-19). Buna benzeyen şekilde Hristiyanlar, imanlarının yanında İsa'nın öğretisine layık bir şekilde yaşarlarsa günahlarının bağışlanmasını bekleyebilirler (Galatyalılar 5:25).
Yakup, Pavlus'un söylediğiyle çelişmez, çünkü Musa'nın Kanunu'nun işlerinden bahsetmez, daha çok kişinin inancını ona uyan işlerle desteklemesinin acil ihtiyacından söz eder; çünkü “işlerden yoksun iman ... ölüdür.” (Yakup 2:14-17, 26). Gerçek bir iman gerçek bir sevgi gibi hareketlerle belli olur.
Pavlus'un ve Yakup'un ifadeleri birbirini dışlamaz, ancak birbirini tamamlar.
Kartaca Konsili’nden önce (M.S. 397) hazırlanmış dördüncü yüzyıla ait listelerden birçoğu Yunanca Kutsal Metinlerin günümüzde kabul edilen dizisiyle tamamen uyuşur.
El yazmalarına gelince yazarlar ilk önce papirüs kullandılar. Papirüs, aynı adı taşıyan bir su bitkisinden yapılır. Yazıcılar yaklaşık M.S. 4. yüzyıldan itibaren el yazmalarında papirüs yerine genellikle dana, kuzu ya da keçi derisinden yapılan ve daha dayanıklı bir malzeme olan vellum (bir parşömen türü) kullanılmaya başladılar. Bu vellumlardan günümüze dek ulaşan bazıları çok önemli Kutsal Kitap el yazmalarını içerir.
Yakup Mektubu Kutsal Kitap'ın erken kanon dizilerinde geçer:
İsim | Yıl (M.S.) | Not | |
---|---|---|---|
1 | Origenes (İskenderiye) | 230 | Bazı bölgelerde şüphelenir, fakat Origenes'ten kabul edildi. |
2 | Eusebios (Filistin) | 320 | Bazı bölgelerde şüphelenir, fakat Eusebios'tan kabul edildi. |
3 | Kudüslü Kyrillos | 348 | |
4 | Athanasios (İskenderiye) | 367 | |
5 | Epiphanios (Filistin) | 368 | |
6 | Nazianzoslu Gregorios (Anadolu) | 370 | |
7 | Amphilokhios (Anadolu) | 370 | |
8 | Philaster (İtalya) | 383 | |
9 | Hieronymus (İtalya) | 394 | Bazı bölgelerde şüphelenir, fakat Hieronymus'tan kabul edildi. |
10 | Augustinus (Kuzey Afrika) | 397 | |
11 | Kartaca Konsili (Kuzey Afrika) | 397 |
<big>Kanon Dizileri</big>
Yakup Mektubu kısmen eski Papirüs El Yazmalarında bulunur.
Simge | İsim | Tarih (M.S.) | Dil | Bulundukları Yer | İçerik | |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 𝔓<sup>20</sup> | P. Oxyrhynchus 1171 | 3. yüzyıl | Yunanca | Princeton (New Jersey, ABD) | Yakup 2:19 –3:9 |
2 | 𝔓<sup>23</sup> | P. Oxyrhynchus 1229 | 3. yüzyıl | Yunanca | Urbana (Illinois, ABD) | Yakup 1:10-12, 15-18 |
3 | 𝔓<sup>54</sup> | P. Princ. 15; Garrett Depots 7742 | 5. yüzyıl | Yunanca | Princeton (New Jersey, ABD) | Yakup 2:16-18; 3:2-4 |
4 | 𝔓<sup>74</sup> | P. Bodmer L | 600-700 | Yunanca | Cologny (İsviçre) | Yakup Mektubu'nun tümü |
5 | 𝔓<sup>100</sup> | P. Oxyrynchus 4449 | 200-400 | Yunanca | Oxford (İngiltere) | Yakup 3:13-4:4; 4:9-5:1 |
Papirüs El Yazmaları
Yakup Mektubu'nun tümü bazı meşhur Vellum ve Deri El yazmalarında bulunur.
Simge | İsim | Tarih (M.S.) | Dil | Bulundukları Yer | |
---|---|---|---|---|---|
1 | א | Kodeks Sinaiticus | 4. yüzyıl | Yunanca | Londra (İngiltere) |
2 | A | Kodeks Alexandrinus | 5. yüzyıl | Yunanca | Londra (İngiltere) |
3 | B | Kodeks Vatikanus 1209 | 4. yüzyıl | Yunanca | Vatikan Kütüphanesi |
4 | C | Kodeks Ephraemi Syri reskriptus | 5. yüzyıl | Yunanca | Paris (Fransa) |
Vellum ve Deri El Yazmaları
Yakup teşvik edici sözlerle başlar: “Kardeşlerim, yaşadığınız çeşitli sınavları tam bir sevinçle karşılayın” (1:2). Bütünlüğe sabırla tahammül edilerek ulaşılır. Biri hikmetten yoksunsa, Tanrı'dan dilemeye devam etmelidir - şüpheyle ve rüzgarın savurduğu bir deniz dalgasına benzeyerek değil, imanla (1:5-8). Alçakgönüllüler yüceltilecek, zenginler ise yok olan bir çiçek gibi kuruyacak (1:11). Denemeye dayanan insana ne mutlu, çünkü Tanrı'nın “kendisini sevenlere vadettiği yaşam tacını alacak”. Tanrı insanları kötü şeylerle denemez. Kişinin kendi haksız arzusu onu sınıyor ve günaha yol açar (1:12-15).
Tüm iyi hediyeler gökteki Babadan gelir. Bu nedenle İsa’nın takipçileri, duymakta çabuk, konuşmakta ve öfkelenmekte ağır davranmalıdırlar ve her türlü pisliği ve kötülüğü bir kenara bırakıp kurtuluş sözünün yerleştirilmesini kabul etmelidirler (1:19-21). Yakup. “Sadece dinleyici değil, sözün uygulayıcısı olun” diye yazdı. Kim aynaya benzeyen özgürlük kanununa bakarsa, “gayretli uygulayıcı olduğundan mutlu olacaktır” (1:22-25). Eğer bir kimse dilini tutmazsa, ibadeti boştur, fakat “Tanrımız ve Babamız açısından pak ve lekesiz olan ibadet şudur: sıkıntı içindeki dul ve yetimlerle ilgilenmek ve bu dünyanın içinde lekesiz kalabilmektir.” (1:26, 27).
Kardeşler, zenginleri fakirlere tercih ederek ayrım yaparlar. Fakat Tanrı, dünyada fakir olanları iman yoluyla zenginleştirdi (2:1-7). Hristiyanlar, “Komşunu kendin gibi seveceksin” emrine uymalı ve tarafgirlikten kaçınmalıdır (2:8, 9). İşlerden yoksun iman, ihtiyacı olan bir kardeşe pratik yardımda bulunmadan “Isıtın ve karnınızı doyurun” demek kadar anlamsızdır. İşler olmadan iman göstermek imkansızdır. İbrahim, oğlu İshak'ı sunakta sunduğunda imanını işlerle kanıtladı. İmanına işleri eşlik ettiklerinden dolayı “Tanrı'nın dostu” adlandırıldı. Böylece “ruhtan yoksun beden nasıl ölüyse, işlerden yoksun iman da öyle ölüdür” (2:18-24).
Herkes sık sık tökezler. Nasıl bir atın gövdesini bir dizginle ve büyük bir gemiyi küçük bir dümenle yönlendiriyorsa, o küçük organ olan dilin büyük bir gücü vardır. Koca bir ormanı ateşe verebilecek bir ateş gibidir. Vahşi hayvanları evcilleştirmek dili zaptetmekten daha kolaydır (3:2-12). Yakup hem dili hem de bütün bedeni kontrol etmek için tanrısal hikmetin önemini şu sözlerle vurguluyor: “Fakat yukarıdan gelen hikmet, her şeyden önce saf ve temizdir; ayrıca barışçıdır, makuldür, itaate hazırdır, merhametle ve iyi meyvelerle doludur, ayrımcılık yapmaz, ikiyüzlü değildir. Üstelik, doğruluk meyvesinin tohumu barışçı kimseler tarafından, huzur ortamında ekilir.” (3:17, 18)
Dünyada hakim olan ruhunu yansıtan Hristiyanlar Tanrı'ya düşman oluyorlar (4:4). Bu nedenle şu öğüt verilir: “Tanrı’ya boyun eğin, fakat İblis’e karşı koyun” (4:7). Tanrı alçakgönüllüleri yüceltir. Bu nedenle, kardeşler birbirlerini yargılamayı bırakmalıdır (4:11, 12).
Yakup sabır göstersinler diye iman kardeşlerini teşvik ediyor. Onlar peygamberleri, sıkıntı çekmek ve sabretmek konusunda örnek alsınlar (5:8, 10). Ayrıca sözlerinin doğruluğunu desteklemek amacıyla yemin etmesinler. Yakup şöyle yazıyor: “Evet dediyseniz, Evet olsun, Hayır dediyseniz, Hayır olsun.” (5:12) Günahlarını birbirlerine açıkça itiraf etmeli ve birbirleri için dua etmelidirler (5:16).
Orijinal kaynak: yakup'un mektubu. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
J. Ronald Blue: Der Walvoord-Bibelkommentar. 4. Auflage. Hänssler, 2000, ISBN 3-7751-3533-2, Jakobus - Einführung - Verfasserfrage, S. 414 ↩
Eusebius von Caesarea: Kirchengeschichte. Wbg Academic, Darmstadt 2006, ISBN 3-534-13648-9, 2.23.25, S. 145: ↩
Josephus: Jewish Antiquities, XX, 197-200 (ix, 1) ↩
Webster’s New Biographical Dictionary, 1983, sayfa 350. ↩
Otto Kaiser: Weihnachten im Osterlicht. Eine biblische Einführung in den christlichen Glauben. Radius, Stuttgart 2008, ISBN 978-3-87173-106-8, S. 128 f. ↩
Die Jubiläumsbibel: Elberfelder Bibel mit Erklärungen, revidiert. SCM R. Brockhaus, Wuppertal 2004, ISBN 3-417-25714-X, Der Brief des Jakobus - Verfasser, S. 394 ↩
Donald Guthrie, J. Alec Motyer: Kommentar zur Bibel: AT und NT in einem Band. 7. Auflage. SCM R. Brockhaus, Wuppertal 2012, ISBN 3-417-24740-3, S. 513. ↩
J. Ronald Blue: Der Walvoord-Bibelkommentar. 4. Auflage. Hänssler, 2000, ISBN 3-7751-3533-2, Jakobus - Einführung - Stil, S. 416. ↩
N. Bentwich, Helenizm, 1919, s. 115 ↩
Antiquitates Judaicae XX 8.8; 9.2. – Louis Berkhof: Introduction to the New Testament, Grand Rapids (MI) 2004, S. 156. ↩
Eusebius: Kirchengeschichte 3.25; 2.23 ↩
Vgl. Luthers Begründungen in WA DB 8, S. 344, 348, 404; vgl. auch WA DB 6, S. 10 zur Bewertung des Jakobusbriefes und WA DB 7, S. 386 ↩
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page