türkoloji ne demek?

Türkoloji (Osmanlı Türkçesi: Türkiyat [تركيات], İngilizce: Turcology, Fransızca: Turcologie) veya Türklükbilimi; Türk halklarının filolojisi, antropolojisi, edebiyatı ve tarihi başta olmak üzere genel bir somut ve somut olmayan kültürel miraslarını sistematik bir şekilde derleyen, araştıran ve inceleyen bilim dalıdır.

Türkolojinin ana konusunu, geçmişte yaşamış ve günümüzde yaşayan Türk toplumları ve ilgili olduğu diğer toplumlar oluşturur. Bu bilimde uzmanlaşan kişilere Türkolog denir.

Tarihçe

Şarkiyatçılık çatısında Türkolojiye yönelim

Oryantalizm veya Şarkiyatçılık,Yakın Doğu ve Uzak Doğu toplumlarını, kültürlerini, dillerini ve halklarının incelendiği Batı kökenli araştırma alanlarının tümüne verilen isimdir.

Türkoloji Batı'nın "Doğu"yu öğrenme/değerlendirme çabası olan oryantalizm/şarkiyatçılık bağlamında bir sistematik kazanmıştır. İlk Türkoloji Kürsüsü 1795’te Paris’te "Ecole des Languages Orientales Vivantes"da kurulmuştur. Bunu Şarkiyat ve Türkoloji ile ilgili enstitüler takip etmiştir. Moskova’da (1814) Paris’te (1821) ve Londra’da (1906) kurulan bu tür kuruluşların yayımladığı çok sayıda bilimsel eser, dergi, makale ve bültenler mevcuttur.

Osmanlı Döneminde Türkoloji çalışmaları

Osmanlı İmparatorluğu içinde Türkoloji çalışmaları, XIX. yüzyılda başlamıştır. Avrupa'da cereyan eden milliyetçilik ve pozitivizm gibi görüşler, Tanzimat ve Islahat fermanlarının da getirdiği hürriyet ruhuyla ilk Türk özel gazetesi Tercümân-ı Ahvâl'de halk için bir lisan yaratılmasından bahsedilmesine yol açmıştır. Bu bahsedilen halk, Türk milletidir. Artık Osmanlı aydını; Şinasi, Namık Kemal, Ahmet Vefik Paşa ve Şemseddin Sâmi gibi öncülerle Türk kimliğini benimsemiş ve yüzyılın sonunda Türk dilinde modern sözlükler yazmaya başlamıştır.

Wilhelm Radloff ve Vilhelm Thomsen gibi Avrupalı âlimler, 1890'lı yıllarda runik harfli metinlerin Türkçe olduğunu keşfedip Orhun Abideleri'nin ilk bilimsel yayınlarını yapmışlardır. Bu yayınlardan birkaç yıl sonra Necip Âsım, En Eski Türk Yazısı adıyla yayımladığı eserinde runik Türk alfabesini tanıtmıştır. Ayrıca Orhun yazıtlarının metnini ve tercümesini neşretmiştir.1 En Eski Türk Yazısı adlı eser Osmanlı sınırları içini düşünüldüğünde, Köktürk metinleri doğrultusunda Türkoloji alanında yapılmış ilk yerli çalışma olarak kabul edilmektedir.2

Cumhuriyet Döneminde Türkoloji çalışmaları

Osmanlının yüzyıllarca ihmal ettiği, önemini fark ettiğinde ise çok geç kaldığı için batı merkezli çalışmaları, kaynak aldığı bu bilim dalı ve Osmanlı medrese yapısı bağımsız Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasıyla tasfiye edilmiştir. Bunun yerine üretken ve ulusal bilimsel çalışmalar başlatılmıştır. Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu bizzat Atatürk’ün isteği ve katkılarıyla kurulmuş, İstanbul Üniversitesi’ne bağlı olarak Türkiyat Enstitüsü oluşturulmuştur.

Türkçenin ve Türk kültürünün envanterini kaydetmek için, dönemin çok kısıtlı kaynaklarına rağmen, özverili araştırmacıların çabalarıyla, Derleme Sözlüğü, Tarama Sözlüğü, Türkçe Sözlük, Yazım Kılavuzu ve benzeri eserler bilimsel alana kazandırılmıştır.

2000 sonrası Türkoloji

Türkiye'de 100'e yakın Türk dili ve edebiyatı bölümünde "Türk dilbilimcisi" unvanıyla Türkolog yetiştirilmektedir.3 Dünya'da ve Türkiye'nin birçok farklı yerinde Türkoloji adında bölümler ve enstitüler mevcuttur.4

Türkiye dışında da Türkoloji bölümleri vardır. 57 ülkedeki 223 merkezde akademik eğitimin yanında ticari ve turistik amaçlarla da Türkçe öğretimi yapılmaktadır. Türkiye dışında Türkçe öğretilen merkez sayıları şöyledir: Amerika Birleşik Devletleri (20), Afganistan (1), Almanya (13), Arnavutluk (1), Avustralya (1), Azerbaycan (1), Belarus (6),Belçika (4), Bosna-Hersek (2), Bulgaristan (6), Çin Halk Cumhuriyeti (2), Danimarka (1), Endonezya (2), Estonya(2), Filipinler (1), Finlandiya (2), Fransa (2), Güney Kore (6), Güney Kıbrıs Rum Kesimi (1), Gürcistan (1), Hollanda (3), Irak (2), İngiltere (6), İran (1), İspanya (4), İsveç (2), İsviçre (1), İtalya (3), Japonya (6), Kazakistan(1), Kırgızistan (8), Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (6), Litvanya (2), Lübnan (1), Macaristan (2), Mısır (3), Moğolistan (1), Moldova (3), Özbekistan (1), Pakistan (1), Polonya (2), Romanya (8), Rusya (14), Sırbistan (1), Singapur (1), Suriye (2), Tayland (2), Tayvan (2), Türkmenistan (1), Ukrayna (13), Ürdün (4), Yakutistan (1), Yugoslavya (1), Yunanistan (5). Türkiye dışında 48 ülkede Türkçe yabancı dil olarak okutulmaktadır.5

Azerbaycan'da Türkoloji

Çarlık Rusyası döneminden itibaren Azerbaycan'da Türkoloji araştırmaları başladı. Aleksandır Kasimoviç Kazembek, Azerbaycan'da bu bilimin temellerini atmıştır. Daha sonra Azerbaycan'da, Hüseyinzade Ali Turan, Mehmed Emin Resulzade, Ahmet Ağaoğlu, Bekir Çobanzade, Ebulfez Elçibey, Halil Rıza Ulutürk, Naila Valikhanlı 1 , Ziya Bünyadov gibi önde gelen Türkologlar yetişmiştir.

Stalin'in Azerbaycan'da Türkologlara yönelik baskıları

SSCB İlimler Akademisi'nin Azerbaycan şubesindeki ve üniversitedeki baskılar Ruhullah Ahundov'un Aralık 1936'da hapse atılması ile başladı . Daha Ocak 1937'de, Azerbaycanlı bilim insanları Hanefi Zeynallı, Veli Huluflu ve Bekir Çobanzade tutuklanmıştır. .Hatta Bekir Çobanzade Kislovodsk'ta bir sanatoryumda tutuklanmış ve özel bir konvoy tarafından Bakü'ye getirilmiştir6. 18 Mart gecesi, tarihçi Aziz Gubaydullin de tutuklanmıştır. Tutuklanmasının hemen ardından Mircafer Bağırov "Bakinskiy Raboçiy" gazetesi ve Kommunist adlı gazetede ona karşı makale yayınladı . 19-20 Mart tarihlerinde Azerbaycan SSC Komünist Partisi Merkez Komitesinin genel toplantısında konuşan Mircafer Bağırov, Ruhullah Ahundov'un kültür cephesinde yürüttüğü milliyetçi çalışmalardan bahsederken profesörler Bekir Çobanzade ve Aziz Gubaydullin'in pan-Türkizmin Azerbaycan'daki en parlak temsilcileri olduğunu belirtmiştir . 4 Haziran gecesi ise Halid Said Hocayev tutuklanmıştır .

Edebiyat eleştirmeni Hanefi Zeynallı Ruhullah Ahundov'un yakın arkadaşıydı7. O,tutuklanmadan önce SSCB İlimler Akademisi Azerbaycan Şubesi Dil ve Edebiyat Enstitüsü'nde bilim insanı ve sekreter olarak çalışmaktaydı.Türkolog Veli Huluflu ise Ruhullah Ahundov'un yardımcısı ve SSCB İlimler Akademisi'nin Azerbaycan şubesinde tarih bölümü başkanıydı8. Oryantalist Bekir Çobanzade aslen bir Kırım Tatarları idi.9 1920'lerde Kırım Merkez Yürütme Komitesi üyesiydi ve bir Kırım Tatar partisi olan ["Ulusal Parti" liderlerinden biriydi10. Daha sonra 1925 yılında Bakü'ye taşındı. 1937 başlangıcına kadar Bakü Devlet Üniversitesi'nin profesörü ve SSCB İlimler Akademisi Azerbaycan şubesinin bir çalışanıydı11. Profesör Aziz Gubaydullin, Türk halkları tarihi üzerine temel araştırmalar yazan ilk Tatar tarihçisidir. Yetenekli Özbek Türkolog Halid Said Hocayev ise SSCB İlimler Akademisi Azerbaycan şubesinin tarih bölümünde araştırmacı olarak çalışmaktaydı.

<center>

Dosya:Bakir Chobanzade arrested 1937.jpg|Bekir Çobanzadə\ <small> (1893-1937)</small> Dosya:Gaziz Gubaydullin 2.jpg|Aziz Gubaydullin\ <small>(1887-1937)</small> Dosya:Халид-Саид Ходжаев (cropped).jpg|Halid Said Hocayev\ <small>(1893-1937)</small>

</center>

Kaynakça

Dış bağlantılar

Orijinal kaynak: türkoloji. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Footnotes

  1. ÖSS Kontenjan Kılavuzu - 2013

Kategoriler