Ninova, Antik Mezopotamya'nın en eski ve en büyük şehirlerinden biriydi. Günümüzde Irak'ın Musul kenti yakınlarında, Dicle Nehri'nin doğu kıyısında yer almaktadır. Asur İmparatorluğu'nun başkenti olarak ünlenmiş ve zengin tarihi ile arkeolojik önemi sayesinde önemli bir kültürel mirastır.
Erken Dönem: Ninova'nın tarihi MÖ 6000'lere kadar uzanmaktadır. Bölgede yapılan arkeolojik kazılar, Neolitik döneme ait yerleşim izlerini ortaya çıkarmıştır.
Asur İmparatorluğu Dönemi: Ninova, MÖ 2500'lerden itibaren bir dini merkez olarak önem kazanmaya başlamıştır. Asur İmparatorluğu'nun yükselişiyle birlikte Ninova'nın önemi de artmıştır. MÖ 9. yüzyılda II. Aşurnasirpal döneminde başkent ilan edilmiş, ancak daha sonra başkent Kalah'a taşınmıştır.
Yeni Asur İmparatorluğu: Ninova'nın altın çağı, Yeni Asur İmparatorluğu döneminde yaşanmıştır. MÖ 705'te Sennacherib tarafından imparatorluğun başkenti olarak yeniden inşa edilmiş ve genişletilmiştir. Sennacherib, şehri görkemli saraylar, tapınaklar ve bahçelerle donatmıştır. Ninova, bu dönemde Mezopotamya'nın en büyük ve en önemli şehirlerinden biri haline gelmiştir.
Düşüşü ve Yıkılışı: Ninova, MÖ 612 yılında Medler, Babilliler ve İskitler'in birleşik ordusu tarafından kuşatılmış ve ele geçirilmiştir. Şehir yağmalanmış ve yakılmıştır. Bu olay, Asur İmparatorluğu'nun sonunu getirmiştir.
Mimari: Ninova, Asur mimarisinin en önemli örneklerini barındırmaktaydı. Saraylar, tapınaklar, surlar ve kapılar, dönemin mimari anlayışını yansıtmaktadır. Sennacherib'in Sarayı, Asurbanipal'in Sarayı ve İştar Tapınağı gibi yapılar, Ninova'nın mimari ihtişamını göstermektedir.
Sanat: Ninova, heykeltıraşlık ve kabartma sanatında da önemli bir merkezdi. Saray duvarlarını süsleyen kabartmalar, kralların zaferlerini, av sahnelerini ve dini törenleri tasvir etmektedir. Ninova'da bulunan kanatlı boğa heykelleri (Lamassu), Asur sanatının en önemli örneklerindendir.
Kütüphane: Asurbanipal Kütüphanesi, Ninova'da bulunan ve antik dünyanın en önemli kütüphanelerinden biri olarak kabul edilen bir yapıdır. Kütüphanede, kil tabletler üzerine yazılmış binlerce metin bulunmuştur. Bu metinler, Mezopotamya tarihi, edebiyatı, dini ve bilimi hakkında önemli bilgiler sunmaktadır. Gılgamış Destanı'nın en eski kopyalarından biri de bu kütüphanede bulunmuştur.
Ninova'da yapılan arkeolojik kazılar, 19. yüzyıldan itibaren başlamıştır. Bu kazılarda, saraylar, tapınaklar, surlar, kapılar, kabartmalar, heykeller ve kil tabletler gibi birçok önemli eser ortaya çıkarılmıştır. Kazılar, Ninova'nın tarihini, kültürünü ve sanatını aydınlatmaya yardımcı olmuştur. Kazılarda bulunan eserler, British Museum ve Louvre Müzesi gibi dünyanın önde gelen müzelerinde sergilenmektedir.
Ninova'nın bulunduğu bölge, günümüzde Irak'ın Musul kenti yakınlarındadır. Bölgede zaman zaman arkeolojik kazılar yapılmakta ve Ninova'nın kalıntıları korunmaya çalışılmaktadır. Ancak, bölgedeki siyasi istikrarsızlık ve çatışmalar, Ninova'nın korunmasını zorlaştırmaktadır. IŞİD'in bölgedeki faaliyetleri sırasında Ninova'daki bazı tarihi eserler zarar görmüştür.