Lapitler, Yunan mitolojisi'nde Thessalia bölgesinde yaşayan efsanevi bir halktır. En çok, Sentorlar ile aralarındaki meşhur savaşla (Centauromachy) bilinirler. Lapitler, insanlık ve barbarlık arasındaki mücadeleyi simgeleyen bir figür olarak da kabul edilir.
Lapitlerin kökeni tartışmalıdır. En yaygın inanışa göre, Lapitler'in atası, Nehir Tanrısı Peneus'un oğlu Lapithes'tir. Lapithes, Stilbe ile evlenmiş ve bu evlilikten Centaurus doğmuştur. Centaurus'un bir kısraktan doğan vahşi oğulları, Sentorlar'ın atası olmuştur. Bazı kaynaklar, Apollon'un Centaurus'un babası olduğunu da iddia eder. Bu durumda, Lapitler ve Sentorlar'ın aynı soydan geldiği kabul edilir.
Lapitler'in kralları genellikle mitolojide önemli roller oynamıştır. Örneğin, Theseus'un arkadaşı Pirithous, Lapitler'in kralıydı ve Hades'in karısı Persephone'u kaçırmaya çalışmasıyla ünlüdür.
Lapitler'in en bilinen hikayesi, Sentorlar ile aralarındaki savaştır. Bu savaş, Pirithous'un düğününde başlamıştır. Pirithous, Hippodamia ile evlenirken, düğüne davet edilen Sentorlar, şaraba alışkın olmadıkları için sarhoş olmuş ve gelini kaçırmaya çalışmışlardır. Bu durum, Lapitler ve Sentorlar arasında şiddetli bir savaşa yol açmıştır.
Savaşta, Lapitler'e Theseus gibi kahramanlar yardım etmiştir. Lapitler, Sentorlar'ı yenmeyi başarmış ve onları Thessalia'dan sürmüşlerdir. Bu savaş, medeniyetin barbarlığa karşı zaferini, aklın içgüdüye karşı üstünlüğünü simgelemektedir. Centauromachy, antik Yunan sanatında sıkça tasvir edilen bir konu olmuştur. Parthenon'daki metoplar ve diğer tapınaklardaki kabartmalar, bu savaşı canlandıran önemli eserlerdir.
Centauromachy dışında, Lapitler mitolojide daha az belirgin roller oynamışlardır. Pirithous'un Persephone'u kaçırma girişimi ve Theseus ile olan dostluğu, Lapitler'in hikayelerine dahil olan diğer önemli olaylardır.
Lapitler ve özellikle Centauromachy, sanat, edebiyat ve felsefe alanlarında önemli bir etki bırakmıştır. Sanat eserlerinde, insan formunun güzelliği ve gücü ile Sentorlar'ın vahşeti arasındaki zıtlık vurgulanmıştır. Edebi eserlerde, bu savaş, medeniyetin barbarlığa karşı mücadelesinin bir alegorisi olarak kullanılmıştır. Felsefi açıdan, Lapitler ve Sentorlar arasındaki çatışma, insan doğasının içindeki iyi ve kötü arasındaki sürekli savaşı temsil etmektedir.
Lapitler, antik Yunan mitolojisinin renkli ve karmaşık dünyasının önemli bir parçasıdır ve hikayeleri günümüzde de ilgiyle okunmaya devam etmektedir.