Lökoplaki, ağız içinde, dilde veya nadiren diğer mukozal yüzeylerde oluşan beyaz veya gri renkte, kazınamayan bir lezyondur. Premalign bir durum olarak kabul edilir, yani kansere dönüşme potansiyeli taşır. Bu nedenle, lökoplaki teşhisi konulan kişilerin düzenli olarak takip edilmesi önemlidir.
Lökoplaki, dünya genelinde yaygın bir oral mukozal lezyondur. Prevalansı, coğrafi bölgeye, yaşa, cinsiyete ve risk faktörlerine göre değişiklik gösterir. Genel olarak, yetişkinlerde %1 ila %5 arasında görüldüğü tahmin edilmektedir. Erkeklerde kadınlara göre daha sık görülür. Yaşla birlikte görülme sıklığı artar.
Lökoplakinin kesin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak, çeşitli risk faktörlerinin lökoplaki gelişiminde rol oynadığı düşünülmektedir. En önemli risk faktörleri şunlardır:
Lökoplaki, klinik ve histopatolojik özelliklerine göre çeşitli şekillerde sınıflandırılabilir:
Klinik Sınıflandırma:
Histopatolojik Sınıflandırma:
Lökoplakinin en belirgin belirtisi, ağız içinde, dilde veya diğer mukozal yüzeylerde oluşan beyaz veya gri renkte bir lezyondur. Bu lezyon genellikle ağrısızdır, ancak bazen hassasiyete neden olabilir. Lökoplaki lezyonları kazınarak çıkarılamaz.
Diğer belirtiler şunları içerebilir:
Lökoplaki teşhisi genellikle klinik muayene ile konulur. Ancak, kesin tanı için biyopsi yapılması ve histopatolojik inceleme yapılması gereklidir. Biyopsi, lezyondan küçük bir doku örneği alınarak laboratuvara gönderilmesi işlemidir. Histopatolojik inceleme, doku örneğinin mikroskop altında incelenerek hücrelerin yapısının değerlendirilmesini içerir.
Ek olarak, altta yatan nedenleri belirlemek için ek testler yapılabilir. Örneğin:
Lökoplaki tedavisinin amacı, lezyonun ortadan kaldırılması ve malign dönüşüm riskinin azaltılmasıdır. Tedavi seçenekleri, lezyonun boyutuna, konumuna, histopatolojik özelliklerine ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişir.
Tedavi seçenekleri şunları içerebilir:
Lökoplakinin prognozu, lezyonun türüne, histopatolojik özelliklerine ve tedaviye verilen yanıta bağlıdır. Bazı lökoplaki vakaları kendiliğinden gerileyebilirken, bazıları malign dönüşüme uğrayabilir. Malign dönüşüm riski, non-homojen lökoplakilerde, proliferatif verrüköz lökoplakilerde ve displazi gösteren lezyonlarda daha yüksektir.
Lökoplaki riskini azaltmak için alınabilecek önlemler şunlardır:
Sorumluluk Reddi: Bu makale yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve tıbbi tavsiye yerine geçmez. Lökoplaki veya diğer sağlık sorunlarınızla ilgili herhangi bir endişeniz varsa, lütfen bir doktora veya diş hekimine danışın.