kişisel haklar ne demek?

Kişisel Haklar

Kişisel haklar, bireyin doğuştan sahip olduğu, devlet tarafından dokunulamaz ve devredilemez olarak kabul edilen temel hak ve özgürlüklerdir. Bu haklar, bireyin kişiliğini serbestçe geliştirebilmesi, özgür iradesiyle hareket edebilmesi ve devletin keyfi müdahalelerinden korunabilmesi için vazgeçilmezdir. Genellikle "negatif statü hakları" olarak da adlandırılırlar, çünkü devletin bu haklara müdahale etmeme yükümlülüğü ön plandadır.

Tarihsel Gelişim

Kişisel hakların tarihsel gelişimi, insanlık tarihinin uzun ve karmaşık bir sürecini kapsar. Aydınlanma düşünürleri ve Doğal Hukuk teorileri, bu hakların felsefi temelini oluşturmuştur. Magna Carta (1215), İngiliz Haklar Bildirgesi (1689), Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi (1776) ve Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi (1789) gibi önemli belgeler, kişisel hakların hukuksal olarak tanınmasında dönüm noktaları olmuştur.

Kişisel Hakların Temel Özellikleri

  • Doğuştan Olmaları: Her birey, insan olmasından dolayı bu haklara sahiptir. Devlet tarafından bahşedilmezler, aksine devletin bu hakları koruma yükümlülüğü vardır.
  • Devredilemez Olmaları: Kişisel haklar, başkasına devredilemez veya vazgeçilemez niteliktedir.
  • Dokunulmaz Olmaları: Devlet ve diğer bireyler, kişisel haklara keyfi olarak müdahale edemez. Ancak, hukukun öngördüğü sınırlar içerisinde ve kamu yararı amacıyla bazı sınırlamalar getirilebilir.
  • Evrensel Olmaları: Herkes, dil, din, ırk, cinsiyet, siyasi görüş gibi farklılıklar gözetilmeksizin bu haklara sahiptir.
  • Mutlak Hak Olmaları: Herkese karşı ileri sürülebilirler.

Kişisel Hakların Kapsamı

Kişisel haklar, oldukça geniş bir alanı kapsar ve farklı kategorilere ayrılabilir. En temel kişisel haklardan bazıları şunlardır:

  • Yaşama Hakkı: Her bireyin doğuştan sahip olduğu en temel haktır. Devlet, yaşamı korumakla yükümlüdür. İdam Cezası gibi uygulamalar, bu hakkın ihlali olarak kabul edilebilir.
  • Kişi Özgürlüğü ve Güvenliği Hakkı: Keyfi tutuklama, gözaltı ve benzeri uygulamalara karşı güvence sağlar. Hukuk Devleti ilkesinin önemli bir unsurudur.
  • Özel Hayatın Gizliliği Hakkı: Bireyin özel yaşam alanına, aile hayatına, konutuna ve haberleşmesine yönelik keyfi müdahalelerden korunmasını amaçlar. Elektronik Haberleşme de bu hak kapsamındadır.
  • Düşünce ve İfade Özgürlüğü: Her bireyin düşüncelerini serbestçe ifade etme, yayma ve bilgi edinme hakkını içerir. Basın Özgürlüğü de bu hakkın önemli bir parçasıdır.
  • Din ve Vicdan Özgürlüğü: Herkesin istediği dine inanma, ibadet etme veya inanmama özgürlüğünü güvence altına alır. Laiklik ilkesi, bu özgürlüğün sağlanmasında önemli bir rol oynar.
  • Seyahat Özgürlüğü: Bireyin istediği yere gitme ve yerleşme hakkını ifade eder. Ancak, kamu düzeni, kamu sağlığı ve suç soruşturması gibi nedenlerle sınırlanabilir.
  • Yerleşme ve Konut Dokunulmazlığı: Bireyin istediği yerde yerleşme ve konutunun izinsiz olarak girilmemesi ve aranamaması hakkını içerir.
  • Haberleşme Özgürlüğü: Bireyin gizli ve serbest bir şekilde haberleşme hakkını kapsar. Posta ve diğer iletişim araçlarıyla yapılan haberleşmeler de bu kapsamdadır.
  • Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Düzenleme Hakkı: Bireylerin düşüncelerini barışçıl bir şekilde ifade etmek amacıyla toplanma ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını güvence altına alır.

Kişisel Hakların Sınırlandırılması

Kişisel haklar mutlak değildir ve bazı durumlarda sınırlanabilir. Ancak, bu sınırlamalar kanunla öngörülmeli, meşru bir amaca hizmet etmeli ve demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmalıdır. Sınırlamalar, hakkın özünü zedeleyemez ve ölçülü olmalıdır. Örneğin, Terörle Mücadele kapsamında bazı haklar sınırlanabilir, ancak bu sınırlamalar orantılı olmalıdır.

Kişisel Hakların Korunması

Kişisel hakların korunması, devletin temel görevlerinden biridir. Bu amaçla, anayasalar, yasalar ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmıştır. Kişisel hakları ihlal edilen bireyler, yargı yoluna başvurarak haklarını arayabilirler. Ayrıca, Ombudsman gibi kurumlar da bireylerin haklarını korumakla görevlidir.

Uluslararası Belgelerde Kişisel Haklar

Kişisel haklar, birçok uluslararası belgede de güvence altına alınmıştır. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi (1948), Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (1950) ve diğer bölgesel insan hakları sözleşmeleri, kişisel hakların uluslararası düzeyde korunmasında önemli bir rol oynamaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin uygulanmasını denetleyen ve bireysel başvuruları değerlendiren önemli bir yargı organıdır.

Türkiye'de Kişisel Haklar

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, kişisel hakları ayrıntılı bir şekilde düzenlemekte ve güvence altına almaktadır. Anayasa'nın temel hak ve özgürlüklerle ilgili hükümleri, uluslararası insan hakları standartlarıyla uyumlu bir şekilde kaleme alınmıştır. Ancak, uygulamada zaman zaman sorunlar yaşanabilmektedir. Türkiye Barolar Birliği ve diğer sivil toplum kuruluşları, kişisel hakların korunması ve geliştirilmesi için önemli çalışmalar yürütmektedir.

Sonuç

Kişisel haklar, demokratik bir toplumun temel taşlarından biridir. Bu hakların korunması ve geliştirilmesi, bireylerin özgür ve onurlu bir yaşam sürmesi için vazgeçilmezdir. Devletin, kişisel haklara saygı duyması ve bu hakları koruması, hukuk devletinin en önemli gerekliliklerinden biridir.

Kendi sorunu sor