İşçi sınıfı, bir toplumdaki geçimini ücretli emek yoluyla sağlayan, üretim araçlarına sahip olmayan ve bu nedenle emeğini satmak zorunda olan bireylerden oluşan sosyoekonomik sınıftır. Genellikle "proletarya" olarak da adlandırılır. İşçi sınıfının tanımı, tarihsel ve teorik bağlama göre değişiklik gösterebilir, ancak temel özelliği, sermaye sahiplerine (yani Burjuvazi) bağımlı olmaları ve geçimlerini sağlamak için emek güçlerini satmak zorunda kalmalarıdır.
İşçi sınıfı kavramı, Karl Marx'ın teorileriyle yakından ilişkilidir. Marx'a göre, kapitalist toplumlarda işçi sınıfı, üretim araçlarına sahip olmayan ve bu nedenle hayatta kalmak için emeklerini satmak zorunda olan kişilerden oluşur. Bu, fabrikalarda, madenlerde, tarlalarda ve diğer iş yerlerinde çalışan mavi yakalı işçileri içerdiği gibi, ofislerde çalışan beyaz yakalı çalışanları ve hizmet sektöründe çalışanları da kapsayabilir.
İşçi sınıfının kapsamı, zaman içinde değişmiştir. Sanayi devrimi sırasında, işçi sınıfı genellikle fabrikalarda çalışan vasıfsız işçiler olarak görülüyordu. Ancak, günümüzde işçi sınıfı, daha geniş bir yelpazede meslekleri ve beceri seviyelerini kapsar. Örneğin, öğretmenler, hemşireler, satış elemanları ve diğer birçok meslek grubu da işçi sınıfının bir parçası olarak kabul edilebilir.
İşçi sınıfının ortaya çıkışı, Sanayi Devrimi ile yakından ilişkilidir. Sanayi devrimi, üretim yöntemlerinde önemli değişikliklere yol açtı ve fabrikalarda çalışan işçilere olan talebi artırdı. Bu, kırsal alanlardan şehirlere büyük bir göç dalgasına neden oldu ve yeni bir işçi sınıfının oluşmasına yol açtı.
yüzyılda, işçi sınıfının yaşam koşulları genellikle çok kötüydü. İşçiler, uzun saatler boyunca düşük ücretlerle çalışıyorlardı ve sağlıksız koşullarda yaşıyorlardı. Bu durum, işçi sınıfı arasında bir hoşnutsuzluğa yol açtı ve Sendika hareketinin ve sosyalist hareketlerin yükselişine katkıda bulundu.
yüzyılda, işçi sınıfının yaşam koşulları önemli ölçüde iyileşti. Sendikaların güçlenmesi, işçi haklarının korunmasına ve ücretlerin artmasına yardımcı oldu. Ayrıca, sosyal devletin gelişimi, işsizlik sigortası, sağlık hizmetleri ve eğitim gibi sosyal hakların sağlanmasına katkıda bulundu.
İşçi sınıfının bazı temel özellikleri şunlardır:
Günümüzde, işçi sınıfının yapısı ve konumu önemli ölçüde değişmiştir. Küreselleşme, otomasyon ve esnek çalışma modelleri, işçi sınıfının karşı karşıya olduğu sorunları karmaşıklaştırmıştır. Birçok ülkede, sendikaların gücü azalmış ve işçi hakları zayıflamıştır. Artan eşitsizlik, işçi sınıfının yaşam koşullarını olumsuz etkilemektedir.
Ancak, işçi sınıfının mücadelesi devam etmektedir. Yeni sendikalar, işçi kooperatifleri ve sosyal hareketler, işçi sınıfının haklarını savunmak ve daha adil bir toplum yaratmak için çalışmaktadır. Özellikle Yapay Zeka ve robotik teknolojilerindeki gelişmelerin işgücü piyasası üzerindeki etkileri, işçi sınıfı için yeni zorluklar ve fırsatlar yaratmaktadır. İşçi sınıfı, bu yeni duruma uyum sağlamak ve geleceğini güvence altına almak için mücadele etmek zorundadır.
Bu makale, işçi sınıfı hakkında genel bir bakış sunmaktadır. Daha detaylı bilgi için, ilgili kaynaklara başvurulması tavsiye edilir.