Grendel, İngiliz edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Beowulf destanında yer alan bir canavardır. Eserde, Danimarka Kralı Hrothgar'ın meşhur ziyafet salonu Heorot'a saldıran ve büyük bir dehşet saçan kötücül bir yaratık olarak tasvir edilir. Grendel, destanın temel çatışmasının ve kahraman Beowulf'un karşısındaki en önemli düşmanlarından biridir.
Grendel'in kökeni, destanda açıkça belirtilir. Kabil'in soyundan geldiği ve bu nedenle insanlığın ilk günahıyla bağlantılı olduğu vurgulanır. Bu durum, Grendel'in sadece fiziksel bir tehdit değil, aynı zamanda ahlaki bir sapkınlık ve kötülüğün somut bir örneği olduğunu gösterir. Kabil'in Adem ve Havva'nın oğlu olduğu ve kardeşi Habil'i öldürmesi, Grendel'in soyunun lanetli ve kötülükle dolu olduğunu simgeler.
Grendel'in fiziksel görünüşü hakkında destanda kesin bir betimleme bulunmamakla birlikte, "dev" ve "korkunç" gibi sıfatlarla tanımlanır. Olağanüstü bir güce sahip olduğu ve insanları kolayca öldürebildiği belirtilir. Ayrıca, normal silahların işlememesi ve derisinin neredeyse zırh gibi olması da Grendel'in doğaüstü güçlere sahip bir yaratık olduğunu gösterir.
Grendel, Hrothgar'ın sarayı Heorot'ta kutlamalar yapılırken, insanların neşesini ve huzurunu kıskanarak saldırılara başlar. Geceleri salona girer, uyuyan savaşçıları yakalar ve yer. Bu saldırılar, Heorot'u uzun süre terk edilmiş bir yer haline getirir ve Danimarkalıları büyük bir korkuya sürükler.
Beowulf, Danimarka'ya gelerek Grendel'i öldürmeye karar verir. Heorot'ta Grendel'i bekler ve canavarın saldırısıyla karşı karşıya gelir. Beowulf, Grendel'e karşı silahsız dövüşür ve onunla uzun süren bir mücadeleye girişir. Bu mücadele sonunda Beowulf, Grendel'in kolunu kopararak onu ölümcül bir şekilde yaralar. Grendel, yuvasına kaçarak ölür.
Grendel'in ölümünden sonra, Beowulf'un zaferi büyük bir sevinçle karşılanır. Ancak, Grendel'in annesi de intikam almak için ortaya çıkar ve Heorot'a saldırır. Beowulf, Grendel'in annesini de yenerek, kötülüğün kökünü kazımaya çalışır.
Grendel, Beowulf destanında birçok sembolik anlam taşır. Kötülük, kıskançlık, kaos ve düzenin bozulması gibi kavramları temsil eder. Aynı zamanda, insanın içindeki karanlık tarafın ve bastırılmış arzuların bir yansıması olarak da yorumlanabilir. Grendel'in Hrothgar'ın krallığına yönelik tehdidi, toplumun düzenini ve değerlerini koruma ihtiyacını vurgular.
Grendel, Beowulf destanının en akılda kalıcı karakterlerinden biri olarak, edebiyat ve popüler kültürde önemli bir etki bırakmıştır. Birçok roman, film, tiyatro oyunu ve diğer sanatsal eserlerde Grendel'e veya Grendel benzeri karakterlere rastlamak mümkündür. John Gardner'ın "Grendel" adlı romanı, canavarın bakış açısıyla hikayeyi yeniden anlatarak, karakterin karmaşıklığını ve iç dünyasını derinlemesine incelemiştir. Grendel, günümüzde hala kötülüğün, dışlanmışlığın ve insanın içindeki karanlık potansiyelin bir sembolü olarak kabul edilmektedir.