Fonksiyonel programlama (functional programming), bilgisayar programlarını fonksiyonların (fonksiyon) uygulanması ve kompozisyonu olarak oluşturmaya odaklanan bir programlama paradigmasıdır. Bildirimsel (declarative programming) bir paradigmadır, yani programcı, nasıl yapılacağını değil, ne hesaplanacağını belirtir. Bu yaklaşım, yan etkileri en aza indirmeye ve kodu daha okunabilir, test edilebilir ve paralel hale getirmeye çalışır.
Fonksiyonel programlamanın temelinde aşağıdaki kavramlar yatar:
Saf Fonksiyonlar (Pure Functions): Bir saf fonksiyon, aynı girdi için her zaman aynı çıktıyı üreten ve herhangi bir yan etki yaratmayan bir fonksiyondur. Yan etkiler, fonksiyonun global durumu değiştirmesi, girdi argümanlarını değiştirmesi veya Giriş/Çıkış işlemleri gerçekleştirmesi gibi durumlardır.
Değişmezlik (Immutability): Değişmezlik, bir veri yapısının oluşturulduktan sonra değiştirilemeyeceği anlamına gelir. Bu, fonksiyonel programlamada önemli bir kavramdır çünkü saf fonksiyonların yan etkilerini engeller ve programın durumunu daha öngörülebilir hale getirir.
Birinci Sınıf Fonksiyonlar (First-Class Functions): Birinci sınıf fonksiyonlar, diğer veri türleri gibi (sayılar, dizeler vb.) değişkenlere atanabilen, argüman olarak başka fonksiyonlara geçirilebilen ve fonksiyonlardan döndürülebilen fonksiyonlardır.
Yüksek Dereceli Fonksiyonlar (Higher-Order Functions): Yüksek dereceli fonksiyonlar, bir veya daha fazla fonksiyonu argüman olarak alan veya bir fonksiyon döndüren fonksiyonlardır. Bu, kodun soyutlanmasını ve yeniden kullanılabilirliğini önemli ölçüde artırır.
Özyineleme (Recursion): Döngüler yerine, fonksiyonel programlama genellikle özyinelemeyi kullanır. Bir fonksiyonun kendisini çağırması, bir problemi daha küçük alt problemlere bölerek çözmeye olanak tanır.
Değerlendirmede Tembellik (Lazy Evaluation): Değerlendirmede tembellik, bir ifadenin değerinin yalnızca gerekli olduğunda hesaplandığı bir değerlendirme stratejisidir. Bu, performansı artırabilir ve sonsuz veri yapılarıyla çalışmayı mümkün kılabilir.
Kompozisyon (Composition): Kompozisyon, fonksiyonları birleştirerek daha karmaşık fonksiyonlar oluşturma işlemidir. Bu, modüler ve yeniden kullanılabilir kod yazmaya yardımcı olur.
Fonksiyonel programlamanın birçok avantajı vardır:
Fonksiyonel programlamanın bazı dezavantajları da vardır:
Birçok programlama dili, fonksiyonel programlama özelliklerini destekler. En popüler fonksiyonel programlama dillerinden bazıları şunlardır:
Ayrıca, Python, JavaScript, C++ ve Java gibi birçok popüler dil de fonksiyonel programlama paradigmalarını destekler ve programcıların fonksiyonel programlama tekniklerini kullanmalarına olanak tanır. Örneğin, Python'da map()
, filter()
ve reduce()
gibi fonksiyonlar ve lambda ifadeleri fonksiyonel programlama yaklaşımlarını destekler. JavaScript'te de fonksiyonel programlama giderek daha popüler hale gelmektedir ve React gibi kütüphaneler, kullanıcı arayüzlerini oluşturmak için fonksiyonel bir yaklaşım sunar.
Fonksiyonel programlama, aşağıdaki gibi çeşitli alanlarda uygulanmaktadır:
Fonksiyonel programlama, yazılım geliştirmeye güçlü bir yaklaşımdır. Yan etkileri en aza indirerek, kodu daha okunabilir, test edilebilir ve paralel hale getirmeye yardımcı olur. Her ne kadar öğrenme eğrisi ve performans gibi bazı dezavantajları olsa da, sunduğu avantajlar, modern yazılım geliştirme projelerinde giderek daha popüler hale gelmesini sağlamaktadır. Özellikle büyük, karmaşık ve eşzamanlı sistemler geliştirmek için fonksiyonel programlama iyi bir seçim olabilir.