finlandiya ne demek?

Finlandiya (Fince: Suomi, İsveççe: Finland) veya resmî adıyla Finlandiya Cumhuriyeti, Kuzey Avrupa'daki bir İskandinav ülkesi. Doğuda Rusya, kuzeyde Norveç ve batıda İsveç'le komşudur. Batıda Botniya ve güneyde Finlandiya körfezlerine kıyısı vardır. Yüzölçümü 338.455 km² ve nüfusu 5,5 milyondur. Helsinki ülkenin başkenti ve en büyük şehridir. Finlerin ana dili olan Fince, yeryüzündeki az sayıda Baltık-Fin dilinden biridir. Finlandiya'nın iklim özellikleri enleme göre değişkenlik gösterir: Güneyde nemli karasal iklim, kuzeyde kutup altı iklimi görülür. Ülke genel olarak tayga biyomuna dahildir. Ayrıca Finlandiya'da 180 binden fazla göl bulunmaktadır.1

Finlandiya'da insan yaşamı MÖ 9000'de Son Buzul Dönemi'nin ardından başladı.2 Taş Devri'nde çeşitli seramik kültürleri ortaya çıktı. Tunç ve Demir çağlarında diğer Fennoskandiya ve Baltık kültürleriyle ilişkiler güçlendi.3

  1. yüzyıl sonlarından itibaren Kuzey Haçlı Seferleri'nin bir sonucu olarak İsveç'in egemenliği altına girdi. 1809'daki Finlandiya Savaşı'nın ardından ülke Finlandiya Büyük Prensliği adı altında Rusya'ya bağlı özerk bir yönetim hâline geldi. Bu dönemde Fin ulusal sanatı büyük bir atılım gerçekleştirdi ve bağımsızlık fikri yayıldı. 1906'da Finlandiya genel oy hakkını tanıyan ilk Avrupa ülkesi, dünyada ise tüm yetişkinlere seçilme hakkı veren ilk ülke oldu.45 Son Rus çarı olan II. Nikolay, ülkeyi Ruslaştırmak ve özerkliğini sonlandırmak istediyse de, 1917 Rus Devrimi'nin ardından Finlandiya bağımsızlığını ilan etti. 1918'de yeni kurulmuş olan ülke Fin İç Savaşı'nı yaşadı. II. Dünya Savaşı sırasında Kış Savaşı ve Devam Savaşı'nda Sovyetler Birliği'ne karşı, Laponya Savaşı'nda ise Nazi Almanyası'na karşı savaştı. Savaşların ardından topraklarının bir bölümünü kaybetti ancak bağımsızlığını korumayı başardı.

1950'lere kadar bir tarım ülkesi olarak kalan Finlandiya; II. Dünya Savaşı'nın ardından bir yandan hızla sanayileşerek gelişmiş, bir yandan da İsveç modelini örnek alan bir refah devleti inşa etmiştir. Sonuç olarak refah tabana yayılmış ve ülke yüksek bir kişi başına gelire sahip olmuştur.6 1955'te Birleşmiş Milletler'e katılmış ve tarafsızlık politikası ilan etmiştir. 1969'da OECD'ye, 1994'te NATO'nun Barış İçin Ortaklık programına,7 1995'te Avrupa Birliği'ne, 1997'de Avrupa-Atlantik Ortaklık Konseyi'ne8 ve 1999'da Euro bölgesine girmiştir.

Finlandiya eğitim, ekonomik rekabet, sivil özgürlükler, yaşam kalitesi ve insani gelişme gibi birçok uluslararası değerlendirmede lider konumundadır.9101112 2015'te ülke Beşeri Sermaye Raporu13 ve Basın Özgürlüğü Endeksi'nde birinci sırada yer almış, Kırılgan Ülkeler Endeksi'nde 2011-2016 yılları arasında art arda en sağlam ülke,14 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu'nda da en eşit ikinci ülke olmuştur.15 Ayrıca 2018, 2019 ve 2020 yıllarında Dünya Mutluluk Raporu'nda zirvede yer almıştır.1617

Tarihi

Finlandiya halkı köken itibarıyla Ural-Altay dil grubunun Ural kısmındadır.18 Orta Asya ve Sibirya kökenli bu halk daha sonra nordikleşmiştir. Fin dili yapısı Türk diline ve Altay dil grubuna çok benzer. Örneğin ben kelimesi Fince'de "mina", sen kelimesi "sina" dır.

Finlandiya’yı “bin göller ülkesi” diye adlandıranlar, aslında haksızlık etmişlerdir; çünkü 1000 değil, yaklaşık irili ufaklı 55.000 göl mevcuttur. Yüzyıllar boyunca komşuları İsveç ve Rusya’nın etkisinde kalmış olmalarına rağmen Finler, dillerinin ve kültürlerinin İskandinav ve İslav halklarından farklı olmasının da önemli katkısıyla, ulusal kimliklerini korumayı başarmışlardır.19 Günümüzde Finlandiya, Rusya’yla iyi ilişkilerini sürdürmesinin yanı sıra, İskandinavya’daki komşuları ve Orta Avrupa’yla da sıkı iktisadi ve kültürel ilişkiler kurmuştur.

Finlandiya’nın günümüzdeki halkının atalarının ne zaman Finlandiya’ya geldikleri tam olarak aydınlatılamamakla birlikte, M.Ö. I. yy’da Baltık denizi kıyılarında yerleştikleri ve M.S. II.-III. yy’larda Finlandiya’nın güney kesimine göçtükleri sanılmaktadır.20 XI. yy’dan başlayarak, İsveç’ten gelen Hristiyan misyonerleri aracılığıyla batı dünyasıyla sıkı ilişkiler kurulmuş, kısa süre sonra da Novgorod’dan gelen Ortodoks misyonerler, Finlandiya’nın doğu kesiminde mezheplerini yaymaya başlamışlardır.21 in 1191 and in 1202,22 Günümüzde Finlerin büyük bölümü protestandırlar ama, ülkede Ortodoks kilisesine bağlı küçük bir azınlık da vardır.23

Din aracılığıyla İsveç’le kurulan sıkı ilişkileri, XIII. yy’da Finlandiya’nın büyük bölümünün İsveç egemenlik bölgesine katılması izlemiş. Finlandiya 600 yıldan uzun bir süre, Orta Çağdan 19. yüzyılın başına kadar İsveç’in bir parçasıydı.24 Bu dönem içerisinde, Rusya ve İsveç, Finlandiya’da egemen olmak için birçok kez savaşmışlardır. Sonunda 1809 yılında, Rusya savaş içinde olduğu İsveç’i yenmiş ve bütün Finlandiya, Rusya’nın egemenliğine geçmiştir. Napolyon savaşlarından sonra İsveç, Finlandiya üstündeki egemenliğini yitirmişse de, çar Aleksandr döneminde Rus birlikleri tarafından işgal edilen ülke, Rus egemenliği altında özerk bir büyük prensliğe dönüştürülmüştür. 1809-1917 yılları arasında Finlandiya, Rusya’nın bir parçası olmuştu. Bu dönem içerisinde, Finlandiya özerkti; diğer bir deyişle, Finler birçok konu hakkında bağımsız olarak karar verebilmişlerdi ancak, Finlandiya’nın hükümdarı, Rusya İmparatoruydu.

Finlandiya, Rusya’nın bir parçası olduğu dönemde, Fince dili, Finlandiya kültürü ve ekonomisi büyük bir geliştirme gösterdi.2526 1865 tarihinde Finlandiya kendi para birimi olan Markka’yı çıkarmıştır. 1863’te Fince idari işlerde yerini almış ve 1892 tarihinde eşit resmî dil olmuştur.27 Rusya’nın 1905 yılında Japonya’ya yenilmesinin ardından, 1906’da tek meclisli parlamento kurulmuştur. Böylece bağımsız Finlandiya yolunda önemli bir adım daha atılmıştır. Finlandiya, ayrıca 1906 yılında kadınlara oy hakkı veren ilk ülke olmuştur. Buna rağmen,

  1. yüzyılın başında Rusya, Finlandiya’nın özerkliğini kısıtlamaya başladı ve Finlandiyalılar buna razı olmadılar.

Finlandiya, Rusya’dan ayrılmayı ancak 1917 Rus devriminin karmaşası içinde başarabilmiş, hemen ardından patlak veren kısa ama kanlı iç savaşta, Carl Gustaf Freiherr von Mannerheim’ın yönettiği, Alman birliklerinin de desteğini alan “Beyaz Muhafızlar”, Sovyet birliklerinden yardım gören ve Fin toplumunu Sovyet örneğine göre yeniden örgütlemek isteyen ”Kızıl Muhafızları” yenmişlerdir. Birinci Dünya Savaşı’nın sonlarında, Finlandiya Parlamentosu 6 Aralık 1917 tarihinde bağımsızlık bildirgesini onayladı ve Finlandiya Rusya’dan ayrıldı. Bu tarihte, Finlandiya bağımsız bir ülke oldu ve bu gün hâlen Finlandiya’nın Bağımsızlık Günü olarak kutlanmaktadır.

1919’da cumhuriyetçi bir anayasanın oylanarak demokratik bir devletin temellerinin atıldığı ülkenin bağımsızlığı, Dorpat barışıyla 1920’de yeni Sovyet yönetimi tarafından da tanınmıştır. Ne var ki S.S.C.B’nin Finlandiya üstündeki etkisini artırma ve bazı bölgeleri kendi topraklarına katma girişimleri, 1939 kışında Fin-Sovyet savaşına yol açmış, yalnızca kendi gücüne dayanan Finlandiya, güçlü komşusuna ancak kısa bir süre direnebilerek. 1939 Kasım ayının sonunda, Sovyetler Birliği, Finlandiya’ya saldırdı. İkinci Dünya Savaşı sırasında Finlandiya Sovyetler Birliği’ne karşı iki kez savaş vermiştir: önce 1939–1940 yıllarında Kış Savaşı ve sonra 1941–1944 yılları arasında Devam Savaşı. 1940 barışıyla Savaşlarda Finlandiya, Sovyetler Birliği’ne toprak kaybetti. 400.000’den fazla Finlandiyalı, kaybedilmiş bölgelerden Finlandiya’nın geride kalmış topraklarına mülteci olarak geldiler. 1944 Eylül ayında yapılan ateşkes ile Finlandiya, Karelya'nın yanı sıra, ülkenin kuzeydoğusundaki bir kısım topraklarını da Sovyetler Birliği'ne kaybetmiştir. Bu durum, 1947 Paris Antlaşması ile teyit edilmiş, 1948 yılında ise Finlandiya ile Sovyetler Birliği arasında Dostluk, İşbirliği ve Karşılıklı Yardımlaşma Antlaşması imzalanmıştır.

Sovyetler Birliği ile imzalanan söz konusu Antlaşma, Soğuk Savaş döneminde Finlandiya dış politikasının temelini oluşturmuştur. Bu dönemde Sovyetlerin tepkisinden çekinen Finlandiya, Doğu ve Batı bloklarına katılmayarak bağlantısızlık politikası izlemiş ve Batı ile ilişkilerini sınırlı tutmuştur. Bununla birlikte, Finlandiya bu dönemde Birleşmiş Milletler ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı gibi platformlarda aktif rol almaya çalışmış, ayrıca Nordik Konseyi çerçevesinde diğer Nordik ülkelerle ilişkilerini geliştirmiştir. Soğuk Savaşın son dönemlerinden başlayarak, Batı dünyası ile ilişkileri geliştirmeye hız veren Finlandiya bu çerçevede, 1986'da EFTA'ya (Avrupa Serbest Ticaret Birliği) ve 1989'da Avrupa Konseyi'ne üye olmuştur. Soğuk Savaşın ardından 1995 yılında AB’ye katılan Finlandiya, askeri tarafsızlık politikasını devam ettirmekle birlikte, Birliğin Güvenlik ve Savunma Politikasının dışında kalmamaya çalışarak, NATO ile de Barış için Ortaklık Programı çerçevesinde işbirliğini geliştirmeye gayret etmektedir. 1947 Paris Antlaşması çerçevesinde Sovyetler Birliği'ne yüklü oranda savaş tazminatı ödemek durumda kalması, Fin sanayisinin gelişiminde tetikleyici bir rol oynamıştır. Finlandiya, teknolojiye ve eğitime yaptığı yatırım ile, bugün dünyanın en gelişmiş ülkeleri arasında yerini almıştır. Buna rağmen Finlandiyalılar için en önemli olan, Finlandiya’nın bağımsız bir ülke konumunu korumasıydı.

Yitirdiği bu bölgeleri geri almak amacıyla İkinci Dünya Savaşı’nda 1941’den başlayarak Almanya’nın yanında yer alan Finlandiya, durumun umutsuzlaştığını görünce, 1944’te S.S.C.B’yle ateşkes imzalamak zorunda kalmış, bunun üstüne ülkenin kuzey kesimindeki hareket hâlinde Alman birlikleri, geri çekilirken çok sayıda yol, köprü, demiryolu ve yerleşme yerini yakıp yıkmışlardır. Bu arada, kuzey kutup çemberinde yer alan Rovaniemi kenti aşağı yukarı bütünüyle yıkılmıştır. Daha sonra imzalanan barış anlaşmasının getirdiği yükümlükler, Finlandiya’yı o tarihten sonra iktisadi ve siyasal açılardan S.S.C.B çizgisine yaklaştırmış, Fin hükûmetleri, ülkenin bağımsızlığını koruyabilmek kaygısıyla, Rus çıkarlarıyla ilgili anlaşmazlıklardan kaçınmışlardır. Sovyetler Birliği birçok Avrupalı komşu ülkesine sosyalist rejimi getirdiğinden; savaşlardan sonra birçok Finlandiyalı, Sovyetler Birliği’nin Finlandiya’yı da sosyalist bir ülke yapmasından korktu. Buna rağmen, Finlandiya, Sovyetler Birliği ile ilişkiler kurmayı, demokrasi rejimini korumayı ve batı ülkeleriyle ticareti geliştirmeyi başardı. Uzun bir süre Finlandiya dış politikasında, Sovyetler Birliği ve batı ülkeleri arasında denge kurmak zorunda kaldı.

Savaşların ardından, Finlandiya tarım ülkesinden, sanayi ülkesine dönüştü. Finlandiya sanayileşince, Finlandiyalılar yabancı ülkelere artan bir şekilde sanayi ürünleri satmaya başladılar. Finlandiya, yabancı ülkelere özellikle kâğıt ve diğer orman sanayisi ürünleri ihraç etti. Finlandiya toplumunda birçok şey değişti. İnsanlar kırsal bölgelerden, şehirlere taşınmaya başladı ve artan bir şekilde kadınlar evin dışında işe gitmeye başladılar. Kamu hizmetleri geliştirilmeye başlandı ve böylelikle halk sağlık sistemi, sosyal güvence ve ilköğretim okulu doğdu. 1960’lı yıllarda yüz binlerce Fin, İsveç’e taşındı çünkü İsveç’te daha çok iş vardı ve maaşlar Finlandiya’dan daha fazlaydı.

1990’ların başında Sovyetler Birliği yıkılınca ve Sovyetler Birliği ile ticaret bitince ekonomik durgunluk yaşandı. Durgunluk zamanında, birçok şirket iflas etti ve bunun sonucu olarak birçok insan işini kaybetti. Ekonomik durgunluktan sonra, Finlandiya’da çok sayıda yüksek teknoloji sanayisi ve işyerleri doğdu. Gittikçe daha çok insan değişik hizmet alanındaki mesleklerde çalışmaya başladı. 1990’lı yıllarda gittikçe daha çok insan başka ülkelerden Finlandiya’ya taşınmaya başladı. Finlandiya’ya birçok ülkeden mülteciler ve eski Sovyetler Birliği’nin Fin kökenli nüfus geldi. Birçok insan, Finlandiya’ya öğrenci olarak, iş ya da aile ilişkileri dolayısıyla geldi. 1995 yılında Finlandiya Avrupa Birliği (AB) üyesi oldu. 2002 yılında Finlandiya ilk AB ülkeleri grubu içinde AB’nin ortak para birimi olan Euro’yu aldı ve kendi para biriminden vazgeçti.

Finlandiya’nın devlet yapısı parlamenter cumhuriyettir. Cumhurbaşkanı iki turlu seçimlerle altı yıllık bir süre için seçilmektedir. Cumhurbaşkanının siyasi yetkileri zaman içinde ve son olarak 2000 yılında kabul edilen yeni Anayasa ile azaltılmıştır. Hükûmet (Devlet Konseyi), Başbakan dahil 20 Bakandan oluşmakta olup, siyasi olarak Parlamentoya karşı sorumludur. Parlamento dört yıl süreyle görev yapan 200 milletvekilinden meydana gelmektedir. Finlandiya Meclis Başkanı birer yasama yılı için seçilmekte ve her Şubat ayında yeni yıl oturumunun açılışı öncesinde seçime gidilmektedir. Finlandiya, idari olarak 6 eyalet, 20 bölge ve 416 belediyeden oluşmaktadır. Eyalet yönetiminin başında Cumhurbaşkanınca atanan Valiler yer almaktadır. Ülke nüfusunun sadece yüzde 5.6’sının ana dili İsveççe olmakla birlikte, Fincenin yanında İsveççede eşit statüde resmî dil olarak kabul edilmiştir. 6 eyaletten birisi olan, Finlandiya ile İsveç arasında yer alan ve halkı (26.000) İsveç asıllılardan oluşan Aland Adaları, 1920 yılından bu yana özerk konumdadır. Aland özerk bölgesinde İsveççe tek resmî dildir. Öte yandan, Finlandiya'da yaşayan 7.000 civarındaki "Sami "indigenous" halk kabul edilmektedir. Çoğunluğu (4.000 kadarı) Finlandiya'nın kuzey sınırlarına yakın bölgelerde yaşayan Samiler 1973 yılından bu yana 20 üyeden oluşan bir Parlamentoya ve bazı kültürel haklara sahiptirler.

Finlandiya 1155 tarihinde İsveç Krallığına dahil edilmiştir. İsveç hakimiyeti altında olduğu 1809 tarihine kadar süren dönemde batı tarzında yargı, kamu idaresi, siyasi sistem ve sosyal hizmetler alanlarında sağlam kuruluşların temelleri atılmıştır. Laik kuruluşların yanı sıra Katolik Kilisesi ve 16. yüzyıldaki Reformların ardından Evanjelik Lüteryen Kilisesi güçlü kuruluşlar arasındaki yerlerini almıştır.

18. yüzyılın sonunda, İsveç gücü azaldıkça, bağımsız Finlandiya fikri ortaya çıkmıştır. 1809 tarihinde Finlandiya, Rus Çarına bağlı Özerk Çar Dukalığı olmuştur. Finlandiya kendi hukuk sistemini, gelişen ulusal ekonomisini ve ordu birimlerini korumuştur. 1865 tarihinde Finlandiya kendi para birimi olan Markka’yı çıkarmıştır. Parlamenter bir hükûmet sistemi ile hukukun üstünlüğüne dayalı bir hükûmet geliştirmiştir. Böylece Bağımsız Finlandiya yolunda önemli bir adım atılmıştır.

Rus Devrimi ile Finlandiya bağımsızlığını ilan etmek için 6 Aralık 1917 tarihinde büyük bir fırsat elde etmiştir. Sovyet Rusya Hükûmeti 31 Aralık’ta Fin bağımsızlığını tanımıştır. Komşu devletler ve batı ulusları tarafından da tanınma süreci hızlı bir şekilde gerçekleşmiştir. Fransız sistemine benzeyen Finlandiya Anayasası, 17 Temmuz 1919 tarihinde kabul edilmiştir.

Coğrafya

Finlandiya topraklarının en büyük özelliği arazi yapısıdır. Ülkenin çoğunluğu ovadan oluşur. Tepelik ve dağlık yapı çok ender rastlanır. Genellikle ülkenin kuzey-batı kısmında görünür. Halti dağı Finlandiya'nın en yüksek dağı olarak Laponya'da Norveç, İsveç ve Finlandiya sınırlarının kesiştiği noktaya yakın yerde bulunur.
Tatlı su kaynakları açısından çok zengindir. Doğu Finlandiya bölgesinin çoğu göllerden oluşmaktadır. Bunun en büyük örnekleri Saimaa gölü (Doğu Finlandiya) ve İnari gölü (Laponya). Aynı anda Kemi ve Oulu ırmakları gibi kaynaklar da bulunuyor.
Ülkenin coğrafi koordinatlarından dolayı ister istemez soğuk bir iklimin hakimiyeti gözükmektedir. Rusya sınırlarına ne kadar yaklaşılırsa ve ne kadar kuzeye doğru çıkılırsa o kadar iklim sertliğini gösterir.

Yönetim

Anayasa ve Devlet şekli

6 Aralık 1917 tarihinde Finlandiya Rusya’dan ayrılarak bağımsızlığını ilan etmiştir. Finlandiya yüzyıldan uzun bir süre önce kendi anayasası ve devlet şekli ile özerk bir devlet olarak varlığını Rusya İmparatorluğunda bir Çar Dukalığı olarak sürdürmüştür. Fin Anayasası oldukça uzun süre geçerliliğini korumuştur.

Parlamento, Hükûmet ve Cumhurbaşkanı arasındaki yetkilerin önemini ve dengesini belirleyen Anayasa Hukuku (Hallitusmuoto), İkinci Dünya Savaşı ve Soğuk Savaşın ardından da değişikliğe uğramamıştır.

Önemli bir anayasal reform 2000 yılında gerçekleşmiştir. Tadil edilen Anayasa çerçevesinde, Cumhurbaşkanının yetkileri kısıtlanmıştır. Parlamenter gruplar hükûmetin kurulmasında öncü bir rol üstlenmiştir. Cumhurbaşkanının kararname çıkarmaya ilişkin yetkileri Kabinenin kararına bağlanmıştır. Başbakan ve kabinenin merkez rolü üstlendiği Avrupa Birliği konuları dışında Cumhurbaşkanı, Finlandiya’nın dış politikadaki öncülüğünü korumuştur.28

Parlamento

Parlamento, Anayasa çerçevesinde Hükûmetin en üst düzeyidir. Parlamento her biri dört yıllık görev süreleri için seçilen 200 Parlamento üyesinden oluşmaktadır. Finlandiya Parlamentosu, yasama görevine ilaveten, Hükûmetin hem Avrupa Birliği ile ilgili politikalarının hangi sebeplere dayandığını, hem de Hükûmetin Avrupa Birliğinin karar verme sürecine ilişkin faaliyetlerini geniş bir şekilde denetleme yetkisine sahiptir.

Uygulamada Parlamento'nun yasa yapması, Hükûmet tekliflerine dayanmaktadır. Ülkenin genel politik yönü, parlamenter seçimlerin ardından Kabinenin kurulması ile tasarlanan Hükûmet programında beyan edilmektedir. Yeni Hükûmet, programını oylamaya sunarak, Parlamento tarafından verilen güven oyu belirlenmektedir. Söz konusu Hükûmet bu dönem içinde gensorular gibi Parlamento denetimine tabidir.

Cumhurbaşkanı

Devlet Başkanı, doğrudan çoğunluk oyları ile altı yıllık görev süresi için seçilen Finlandiya Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı'dır. Cumhurbaşkanlığı için aynı kişi sadece iki kez seçilebilir.

Cumhurbaşkanı, güvenlik ve dış politika konularında karar verme, Bakan, üst düzey kamu çalışanları, hakimler ve devlet memurlarını atama ve işten çıkarma yetkisine sahiptir. Cumhurbaşkanı ayrıca savunma güçlerinin komutanı sıfatını taşımaktadır. Cumhurbaşkanı, Hükûmet tasarılarını Parlamentoya sunar, Parlamento yasalarını onar ve idari konular ile uygulanmalarına ilişkin kararnameleri tasdik eder. Cumhurbaşkanının dış politikada sahip olduğu liderlik yıllardır kendisine tanınan bir ayrıcalıktır. Yeni Anayasaya göre ise Cumhurbaşkanı dış politikadaki liderliğini koruyarak Hükûmetle yakın işbirliği içinde kararlarını uygular.

Finlandiya’nın Cumhurbaşkanı, ülkenin ilk kadın Cumhurbaşkanı olan Tarja Halonen’den sonra seçilen Sauli Niinistö’dür. 2012 seçimlerinde ilk turda %36.96, ikinci turda %62.59 oranında oy alarak cumhurbaşkanı seçilmiştir. 2018 yılında yapılan seçimlerde de birinci turda aldığı %62,6 oranındaki oyla ikinci kez cumhurbaşkanı seçilmiştir.29

Devlet kabine ve yönetim

Hükûmet, Başbakan ve diğer 19 Bakan'dan oluşmaktadır. Bakanlar, kendi Bakanlıkları ve alt kuruluşlarını idare etmek üzere kapsamlı ve bağımsız yetkilere sahiptir. Parlamentoya sunulan Hükûmet tasarıları Bakanlıklarda hazırlanmaktadır.

Finlandiya idari olarak 6 il, 446 belediye veya yerel idareye ayrılmaktadır. Yerel idarelerin kanunlara göre refah hizmetleri sağlaması gerekmektedir. Gelir elde edilen ana kaynaklar artan oranlı Devlet gelir vergisi ile bağlantılı olarak gelir üzerinden standart bir oranda toplanan belediye vergisidir.

Yerel hükûmetlerde en üst karar alma mercii doğrudan temsil ile seçilen Belediye Meclisidir. Bu Meclisi, idari görevleri yerine getirmek üzere kanuni ve gönüllü komiteler atamaktadır. Çoğunluk seçim sistemi sebebiyle, Meclislerde güçlenen partiler komitelere de yansımaktadır. Kadınların bu kuruluşlardaki temsili, kanunlar ile güvence altına alınmaktadır. Ülkedeki on binlerce vatandaş yerel idare çalışmalarına katılmaktadır.

Kuzey Baltık Denizindeki Åland Adaları, uluslararası bir antlaşma ile askerden arındırılmış bölge olarak ilan edilmiş özel bir statüde bulunmaktadır. Bu statünün kökleri tarihte 19. yüzyılın ortalarında yapılan Kırım Savaşı'na dayanmaktadır. Adanın uluslararası pozisyonu ve özerkliği Åland Özerk İdare Yasası ile teyit edilmektedir. 1920’lerde yürürlüğe giren yasa, Åland’ın İsveççe konuşan halkının dil ve kültür haklarını korumaktadır.

Fin kadınların dünyada ilk defa oy kullanma ve seçime katılma hakkına sahip olduğu 1906 tarihinden itibaren Finlandiya genel ve eşit oy kullanma sistemine sahiptir. Oy kullanma yaşı 18’dir. Parlamenter seçimler her dört yılda bir kez yapılmaktadır.

Siyasi sahnede en çok yer tutan partiler Merkez Parti (Suomen keskusta), Sosyal Demokrat Parti (Suomen Sosialisemokrattinen Puolue) ve Ulusal Koalisyon Partisi'dir (Kansallinen kokoomus).

1918'deki İç Savaş'ın ardından, Sosyal Demokrat Parti, işçi hareketini batı tipi bir demokrasiye doğru yönlendirmiştir. Sosyal Demokratlar güçlü işçi sendikaları ile yakın ilişkilere sahiptir. Esasen kırsal kesimlerde temsil edilen Merkez Parti ise tarım nüfusunun giderek hızla azalmasına karşılık ülkedeki güçlü pozisyonunu korumaktadır. Muhafazakâr Millî Koalisyon ise Finlandiya’nın üçüncü önemli siyasi gücüdür. Orta sınıf kent partisi iken ulus çapında beyaz yakalı işçi partisi olarak kendini geliştirmiştir.

Yargı

Finlandiya’daki mahkemelerin bağımsızlığı Anayasa ile korunmaktadır. Sivil ve cezai Mahkemelerde üç tip mahkeme bulunmaktadır: bunların birinci örneği İstinaf mahkemeleri, ikincisi Yargıtay ve en üst örneği Anayasa Mahkemesidir. İllerde, idari davalara temyizin Yüce İdari Mahkemeye yapılabileceği il idari mahkemelerinde bakılmaktadır.

Yargı ve siyasi sistem arasındaki tek bağlantı Cumhurbaşkanının Anayasa Mahkemesi ile Yüksek İdari Mahkemenin başkanları ve üyelerini atamasıdır. En üst kamu savcısı Cumhuriyet Başsavcısıdır. Adalet Bakanlığının Cezai Departmanları hapis cezalarını uygulamak ile yükümlüdür.

Başsavcı yasaların en yüce koruyucusudur. Cumhurbaşkanı tarafından atanır. Hükûmetteki toplantılara katılarak yetkililerin kanunlar çerçevesinde görevlerini yerine getirmesini temin eder. Parlamento, görevi mahkemelerin ve kamu çalışanlarını denetlemek olan bir Ombudsman (Soruşturmacı) seçer. Vatandaşlar yetkililerin haksız tutumlarından şikâyetçi olmak için her ikisine de başvurma hakkına sahiptir.

Genel mahkemelere ek olarak, iskan, sigorta, su ve piyasa ile ilgilenen bazı özel mahkemeler de mevcuttur. İdari mahkemeler, idari süreçler söz konusu olduğu zaman Yargıtay olarak da hareket eder. Bir bakana veya ülkenin önde hukuk çalışanlarına yapılan suçlamalar Yüce Divanda tarafından incelenir.

İdari bölümler

Finlandiya, idari olarak 19 bölgeden (; ) oluşur. Bölgeler, bir bölgenin belediyeleri için işbirliği forumları olarak hizmet veren bölgesel konseyler tarafından yönetilir. Bölgelerin temel görevleri, bölgesel planlama ve işletme ve eğitimin geliştirilmesidir. Ayrıca halk sağlığı hizmetleri genellikle bölgeler bazında organize edilmektedir. Günümüzde, konsey için bir halk seçimin yapıldığı tek bölge Kainuu'dur. Diğer bölge meclisleri ise belediye meclisleri tarafından seçilir ve her belediye nüfusu oranında temsilci gönderir.

Bölge konseylerinin sorumluluğunda olan belediyeler arası işbirliğine ek olarak, her bölgenin yerel işgücü, tarım, balıkçılık, ormancılık ve girişimcilik işlerinden sorumlu İstihdam ve Ekonomik Kalkınma Merkezi bulunmaktadır. Finlandiya Savunma Kuvvetleri bölge ofisleri, bölgesel savunma hazırlıklarından ve bölge içindeki zorunlu askerlik idaresinden sorumludur.

2010 yılında kurulan altı Bölgesel Devlet İdari Ajansı ise merkezi hükûmetin yerel ofisleri olup önceki illerin (lääni/län) bazı görevlerini üstlenmektedirler.30

Ekonomi

II. Dünya Savaşı'nın ardından, Finlandiya nüfusunun büyük çoğunluğu tarım ve ormancılık ile uğraşan yarı-endüstrileşmiş bir ülke olmuştur. Savaş tazminatlarının ağır yükünü ödemek için ülkenin hızla endüstrileşmesi gerekmiştir. 1950-1974 arasında, gayri safi millî hasıladaki gerçek artış yıllık ortalama %6 düzeyindedir. Kişi başına millî hasıla 2001 yılında 26,097 Amerikan Doları olmuştur. Bu nedenle Finlandiya dünyanın en zengin ülkeleri arasındadır.31

Finlandiya’da, ekonominin genellikle özel ellerde olduğu serbest piyasa ekonomisi hakimdir. Yine de kanunen tekel mallarının satışı veya fiilen demiryolları (Valtionrautatiet) ve enerji (Fortum) gibi belli alanlarda devletin tekeli söz konusudur. Çoğu devlet şirketleri özel olanlar ile aynı yasal statüye sahiptir ve aynı prensiple çalışmaktadır: Bunların da kar sağlaması ve devlete kar payı bırakması beklenmektedir.

1960’lardan itibaren Finlandiya kapsamlı hizmetler yelpazesi sunan bir İskandinav tarzı refah devleti kurmuştur. Refah hizmetleri Devlet bütçesinin yaklaşık dörtte birine ve yerel hükûmet giderlerinin yüzde 40’ından fazlasına denk gelmektedir. Kusursuz kamu hastanelerinin yanı sıra en büyük gider maddesi kapsamlı aile destek sistemidir. Yeni doğan çocukların aileleri, önceki gelirlerine bağlı olarak belirlenen bir ödenek alarak bir yıllık izin alma hakkına sahiptir.

Kamu sağlık bakımının hedefi, bireylerin ikamet yeri veya ekonomik durumu gözetilmeksizin sağlık bakım hizmetlerine eşit erişimini sağlamaktır. Kamuya ait sağlık merkezleri ile hastaneler ücretsiz hizmet sunmaktadır.

Okul yaşının altındaki tüm çocuklar halka açık günlük bakım hizmetlerinden yararlanabilmektedir. Ailedeki çocuk sayısına göre belirlenen aile ödeneği bütçedeki en büyük giderlerden birisidir. Zorunlu eğitim 7 ila 17 yaş arasındaki çocukları kapsamaktadır.

Öğretim, kitaplar ve okul yemeklerini de içeren dokuz yıllık kapsamlı okul eğitimi ücretsizdir. Mesleki veya yüksek eğitimde öğretim ücretli değildir. Devlet, 17 yaşının üstündeki tüm öğrencilere ödenek ve kredi desteği vermektedir.

Ulusal hastalık sigorta sistemi tüm vatandaşların sağlık kalitesini iyileştirmektedir. Ulusal hastalık sigortası, özel medikal hizmetlerin kullanımı için kısmi tazminat sağlarken, test, tedavi, ilaç ve ulaşım giderlerini de karşılamaktadır. Ulusal hastalık sigortası, alıcının gelirinin yaklaşık yüzde 75’ine tekabül eden gelir ilintili bir ödenek sunmaktadır. Halkın tamamı ulusal hastalık sigortası ile sigortalanmaktadır.

Finlandiya’da devlet destekli ulusal işsizlik ödeneği ile gelire bağlı işsizlik ödeneği olmak üzere iki tip işsizlik sigortası bulunmaktadır. Gelire bağlı işsizlik ödeneği işsizlik sigortasından temin edilmektedir. Bu tür ödemelerin ihtiyaca bağlı olması nedeniyle, bir kişinin eşinin geliri bu ödenekten faydalanmasını engelleyebilmektedir.

Çoğu çalışan genellikle normal ödemelerinin yüzde 60’ına tekabül eden gelire bağlı günlük ödenekler alma hakkına sahip oldukları kendi sektörlerinin işsizlik fonu ile kapsanmaktadır.

Kamu hizmetleri, merkez veya yerel idareler tarafından sürdürülmekte ve vergiler ile finanse edilmektedir. En önemli doğrudan vergi, ikamet eden yerlilerin gelirlerinden belediye tarafından toplanan ve belediyeye göre %15 ila 20 arasında değişen yerel vergidir. Devlet gelir vergisi ise artan oranlıdır ve en fazla %60’ın biraz üstündedir. İlaveten ücret sahipleri sosyal güvenlik katkıları ödemektedir.

Dış Ticaret

İhracatlar, yurt içi millî hasılanın (GDP) yaklaşık %40’ına tekabül etmektedir. Finlandiya ileri teknoloji elektronik endüstrisinde bir dünya lideri olmakla beraber ileri düzeyde metal ve mühendislik sektörü ve ileri teknoloji orman endüstrilerine sahiptir. Finlandiya’nın yaptığı ihracatların yaklaşık %80’i Avrupa Birliğine ve Amerika Birleşik Devletleri'ne gitmektedir.

Finlandiya ayrıca Avrupa Para Birliğine de üyedir. Finlandiya’nın APB’ye üyeliği ekonomi politikasına beraberinde sabit para birimi ile düşük kar oranları getirmiştir. Ocak 2002 tarihinde, Finlandiya da diğer AB üye ülkeleri ile birlikte tek para birimi olan Euro’yu kabul etmiştir.

Popüler Kültürdeki Yeri

Norveç‘te başlatılan bir kampanya, Finlandiya'nın bağımsızlığının 100. yılı şerefine komşuya dağ hediye etmeyi amaçlıyor. Norveç'in sınırını 200 metre içeri çekmesi ile Finlandiya‘nın en yüksek noktası olacak Halti dağının tepesini hediye etmesini isteyen kampanya halktan da büyük ilgi gördü. Norveç’in toplam yüzölçümünü çok az değiştirecek bu kampanya başarılı olursa, Finlandiya yeni bir dağa sahip olacak. Telegraph’a röportaj veren kampanyanın sahibi Bjørn Geirr Harsson, "çok az toprak kaybederek, komşumuz için çok hoş bir hediye vermiş oluyoruz" diyor. 2017’de bağımsızlığının 100. yılını kutlayacak Finlandiya’ya dağ verme hakkında ise çok olumlu yorum var. Ayrıca, Norveç Devlet Televizyonu’ndan bir sunucu fikrin çok hoş bir fikir olduğunu belirterek, tüm ülke çapında duyulmasını ve halktan tam destek almasını sağladı. Ancak Norveç Başbakanı Solberg, kampanyaya destek veren Kaafjord Belediye Başkanı Svein Leiros'a gönderdiği mektupta, 1814'te hazırlanan Norveç anayasasının ülkenin bölünmezliğini öngördüğünü hatırlattı ve Finlandiya'ya 'başka hediye bakacaklarını' belirtti.32

Kültür

Sauna

Finlerin saunalarına olan sevgisi genellikle dünyadaki Fin kültürel geleneği ile ilişkilendirilir. Sauna, Finlandiya'da yaygın olarak uygulanan bir tür kuru buhar banyosudur ve bu, özellikle Yaz Ortası ve Noel civarı güçlü bir gelenektir. Finlandiya'da sauna, ısı sayesinde birçok farklı hastalık için geleneksel bir tedavi veya tedavinin bir parçası olmuştur, bu nedenle sauna çok hijyenik bir yer olmuştur. Eski bir Fin atasözü vardır: "Jos sauna, terva ja viina ei auta, on tauti kuolemaksi." ("Sauna, Katran ve booze size yardımcı olmazsa, o zaman hastalık ölümcüldür").33 Kelime Proto-Fince kökenlidir (Fince ve Sami dillerinde bulunur) 7,000 yıl öncesine dayanır.34 Buhar banyoları Avrupa geleneğinin bir parçası olmakla birlikte sauna İsveç, Estonya, Letonya, Rusya, Norveç'e ek olarak Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada'nın bazı bölgelerinde vardır ama en iyisi Finlandiya'dadır. Ayrıca, hemen hemen tüm Fin evlerinin ya kendi saunası ya da çok katlı apartmanlarda devre mülk saunası vardır. Halka açık saunalar daha önce yaygındı ancak saunalar neredeyse her yere (özel evler, belediye yüzme salonları, oteller, şirket merkezleri, spor salonları vb.) yapıldı. Bir zamanlar Dünya Sauna Şampiyonası Finlandiya'nın Heinola kentinde yapılırdı ancak 2010'da bir Rus yarışmacı ölünce yarışma düzenlemenin çok tehlikeli olduğu anlaşılıp bırakıldı.35

Fin sauna kültürü, UNESCO Hükümetlerarası Komitesinin Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunmasına İlişkin Sözleşmesinin 17 Aralık 2020 toplantısında UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listeleri'ne yazılmıştır. Devlet tarafından yetkilendirildiği üzere, Fin Miras Ajansı, Fin sauna toplulukları ve sauna kültürünün destekçileri ile birlikte sauna geleneğinin canlılığını korumayı ve geleneklerin ve refahın bir parçası olarak önemini vurgulamayı taahhüt eder.3637

Yöresel mutfak

Fin mutfağı, genellikle geleneksel kır yemekleri ve haute mutfağını çağdaş tarzda yemeklerle birleştirmesiyle dikkat çekicidir. Balık ve et, ülkenin batı kesiminden gelen geleneksel Fin yemeklerinde önemli bir rol oynarken, doğu kesiminden gelen yemekler geleneksel olarak çeşitli sebze ve mantarları içermektedir. Karelya'dan gelen mülteciler Doğu Finlandiya'daki yiyeceklere katkıda bulundu. Birçok bölge, Tampere'de mustamakkara38 ve Kuopio'da kalakukko gibi birçok bölgenin güçlü markalaşmış geleneksel lezzetleri vardır.39

İstatistiklere göre, kırmızı et tüketimi artmıştır, ancak yine de Finler diğer birçok ülkeden daha az sığır eti ve daha fazla balık ve kümes hayvanı tüketmektedir. Bunun temel nedeni Finlandiya'da et fiyatlarının yüksek olmasıdır.

Finlandiya, dünyanın kişi başına düşen ikinci en yüksek kahve tüketimine sahiptir.40 Finlerin % 17'si laktoz intoleransı olmasına rağmen41 süt tüketimi de yüksektir, kişi başına, yılda ortalama yaklaşık 112 litre (25 imp gal; 30 ABD galonu).42

Demografi

Finlandiya'nın Nüfusu, 1750–200643
Yıl
1750
1760
1770
1780
1790
1800
1810
1820
1830
1840
1850
1860
1870

Yaklaşık 5,509,717 olan nüfusunun %90’dan fazlasını Finler teşkil eder. Bundan başka kuzeyde Laponlar, güney ve batı kesimlerinde ise İsveçliler yaşamaktadır. Finlerin karakteristik özellikleri, uzun boylu, sarı saçlı, mavi veya gri gözlü olmalarıdır. Her etnik grup kendi lisanlarını konuşur. Ülkenin resmî dili ise Fince'dir. Nüfus yoğunluğu güneyde çok fazladır. Kuzeyde ise gittikçe azalır. Nüfusun %20’si başkenti olan Helsinki civarındadır. Çoğunluk şehirlerde yaşar. Nüfusun çoğunluğu Hristiyanlığın Protestan mezhebine, kalanı değişik mezheplere bağlıdırlar. Geri kalan dini azınlığın büyük kısmını Yunan Ortodokslar meydana getirir. Çok az bir miktar da Yahudi vardır. Eğitim ve öğretimin AB vatandaşlarına parasız olduğu Finlandiya’da 20 üniversite mevcuttur. 7-15 yaş arası eğitim ve öğretimin mecburi olduğu ülkede okuma yazma bilenlerin oranı yaklaşık %100’dür. Çalışan nüfusun %25’i ziraat ve ormancılıkla uğraşır. Kuzeyde yaşayan Laponlar an’anevi olan ren geyiği çobanlığı ve avcılığı ile geçinirler. Yıllık nüfus artışı %0,3’tür. Kilometrekareye 14,7 kişi düşer.44

Kaynakça

Dış bağlantılar

Orijinal kaynak: finlandiya. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Footnotes

  1. Finlandiya tüm yetişkinlere seçilme hakkı tanıyan ilk ülkedir (1906). Ancak Yeni Zelanda genel oy hakkını 1893'te tanımıştır. Yeni Zelanda'da kadınlar seçilme hakkı için 1919'u bekleyeceklerdir.

  2. Relations with Finland . NATO (13 January 2016)

  3. Sauna, viina ja terva – Potilaan Lääkärilehti (in Finnish)

  4. Sauna contest leaves Russian dead and champion Finn in hospital

  5. Aunesluoma, Juhana; Heikkonen, Esko; Ojakoski, Matti (2006). Lukiolaisen yhteiskuntatieto(Fince)

Kategoriler