Fedai, İslam tarihinde ve özellikle Haşhaşiler olarak bilinen Nizari İsmaili Devleti döneminde, canını feda etmeye hazır, özel olarak eğitilmiş suikastçılara verilen isimdir. Terim, günümüzde genellikle siyasi veya dini amaçlar uğruna intihar saldırısı düzenleyen kişiler için kullanılmaktadır.
"Fedai" kelimesi, Arapça kökenli "fedâ" (فداء) kelimesinden türemiştir ve "feda etmek, kurban etmek" anlamına gelir. Kelime, bir amaç uğruna canını feda etmeye hazır olan kişiyi ifade eder.
Fedailerin kökenleri, 11. yüzyılın sonlarında ortaya çıkan Nizari İsmaili Devleti'ne dayanmaktadır. Bu devletin kurucusu olan Hasan Sabbah, Elburz Dağları'ndaki Alamut Kalesi'ni ele geçirerek burayı bir üs haline getirmiştir. Hasan Sabbah ve fedaileri, Sünni Selçuklu İmparatorluğu'na karşı siyasi ve askeri bir strateji olarak suikastları kullanmışlardır.
Fedailer, Hasan Sabbah tarafından özel olarak seçilir ve sıkı bir eğitime tabi tutulurlardı. Bu eğitim, dini ve ideolojik telkinlerin yanı sıra dövüş sanatları, suikast teknikleri ve kılık değiştirme gibi pratik becerileri de içeriyordu. Fedailerin motivasyonunda, dini inançların, cennet vaadinin ve liderlerine olan mutlak bağlılığın büyük rolü vardı. Efsanelere göre, fedailere cennet bahçelerini andıran yerlerde keyifler sunulur ve böylece ölümden sonraki hayata hazırlanırlardı. Ancak, bu iddiaların doğruluğu tartışmalıdır ve kaynaklara göre farklılık göstermektedir.
Fedailer, genellikle hançer veya zehir kullanarak hedeflerine suikast düzenlerlerdi. Suikastlar genellikle kalabalık yerlerde, camilerde veya hükümet binalarında gerçekleştirilirdi. Fedailer, yakalandıklarında işkenceye dayanır ve sırlarını açığa vurmamaya özen gösterirlerdi. Suikastlar, düşmanlar arasında korku ve panik yaratmayı amaçlıyordu ve Nizari İsmaili Devleti'nin siyasi gücünü korumasına yardımcı oluyordu.
Fedailerin hedefleri genellikle siyasi ve dini figürlerdi. Selçuklu sultanları, vezirleri, komutanları ve dini liderleri, fedailerin hedefi haline gelebiliyordu. Haçlı seferleri sırasında da bazı Haçlı liderleri fedailerin suikast girişimlerine maruz kalmışlardır.
Fedailer hakkında pek çok efsane ve abartılı hikaye bulunmaktadır. Marco Polo gibi seyyahlar, fedailer hakkında Avrupa'ya fantastik öyküler taşımışlardır. Bu öykülerde, fedailerin uyuşturucu madde kullandığı, cennet bahçelerinde yaşadığı ve ölümden korkmadığı gibi unsurlar yer almaktadır. Ancak, bu öykülerin ne kadarının gerçek olduğu tartışmalıdır.
"Fedai" terimi, günümüzde genellikle intihar saldırısı düzenleyen kişiler için kullanılmaktadır. Bu kullanım, fedailerin tarihsel anlamından farklıdır, ancak her iki durumda da bir amaç uğruna canını feda etme unsuru ortaktır. Günümüzdeki fedai eylemleri, genellikle siyasi veya dini radikal gruplar tarafından gerçekleştirilmektedir ve terörizm olarak kabul edilmektedir.