emek-değer ne demek?

Emek-Değer Teorisi

Emek-değer teorisi, bir malın veya hizmetin değerinin, onu üretmek için harcanan emek miktarıyla orantılı olduğunu savunan bir ekonomik teoridir. Bu teoriye göre, bir ürünün fiyatı, sadece üretim sürecinde harcanan emek değil, aynı zamanda bu emeği mümkün kılan araçların (sermaye) üretiminde harcanan emek de dikkate alınarak belirlenir.

Teori, özellikle klasik ekonomistler (Adam Smith ve David Ricardo) ve Marksist ekonomi (Karl Marx) tarafından geliştirilmiş ve kullanılmıştır.

Temel Unsurları:

  • Emek: Değerin temel kaynağıdır. Bir ürünün değerini belirleyen, o ürünün üretiminde harcanan insan emeğidir.
  • Toplumsal Olarak Gerekli Emek: Bir malı, mevcut toplumsal koşullarda, normal beceri ve yoğunluk seviyesinde üretmek için gereken ortalama emek miktarıdır. Değerin ölçüsü, bireysel emek değil, toplumsal olarak gerekli emektir.
  • Artı Değer: Marksist teoride, işçinin kendi geçimini sağlamak için gereken emekten daha fazla çalıştığı sürede yarattığı değerdir. Bu artı%20değer, kapitalist tarafından el konulur.
  • Sermaye: Sabit sermaye (makineler, araçlar) ve değişken sermaye (işçi ücretleri) olmak üzere ikiye ayrılır.

Eleştiriler:

Emek-değer teorisi, piyasadaki fiyatların arz ve talep gibi diğer faktörlerden etkilendiği gerekçesiyle eleştirilmiştir. Ayrıca, emeğin ölçülmesinin zorluğu ve farklı emek türlerinin nasıl karşılaştırılacağı gibi pratik sorunlar da eleştirilere konu olmuştur. Bazı ekonomistler, marjinal%20fayda gibi kavramların değeri daha iyi açıkladığını savunmaktadırlar.