Eko-seksüellik, çevreye ve doğaya duyulan derin bir bağlılığı ifade eder. Eko-seksüel bireyler, doğa, hayvanlar ve ekosistemlerle baş başa kalmayı sevdikleri gibi, gizlenmiş doğa bölgelerinde gezmek, doğal malzemelerle çalışmak ve doğanın sunduğu güzellikleri keşfetmekten keyif alırlar.
Eko-seksüellik, çevre sorunlarına duyarlılıkla da ilgilidir ve insanların doğayla uyumlu bir yaşam sürmeleri gerektiğine inanır. Bu nedenle, eko-seksüeller, doğayı korumak için çaba gösterir ve sürdürülebilir yaşam, geri dönüşüm, organik tarım ve hayvan hakları gibi konularda önemli bir rol oynarlar.
Eko-seksüel terimi, ilk kez 1990’ların başında yayınlanan bir makalede ortaya çıkmıştır ve son yıllarda popülerlik kazanmıştır. Eko-seksüeller, çevre sorunlarına duyarlılığı ile kendilerini özgün bir cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim olarak tanımlamışlardır. Ancak, eko-seksüellik, bazıları tarafından bir cinsel yönelim olarak kabul edilmez ve bu tartışmalı bir konudur.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page