doğal hayatı koruma derneği ne demek?
Doğal Derneği ya da kısa adıyla DHKD, 1975 yılında kurulan,
merkezi İstanbul'da olan bir 'dur. 1986'da "Kelaynak'tan
haberler" adlı bir bülten yayımlayan DHKD, adını duyurmaya yönelik ilk
kampanyasını (Türkiye'de
yayımlanan bir İngilizce gazete)de gerçekleştirdi. Kuruluşundan on beş
yıl sonra, Bakanlar Kurulu kararıyla "kamu yararına çalışan dernek"
statüsü kazandı.
Amacını; 'Türkiye'nin olağanüstü zengin bitki ve hayvan türleri ile
bunların doğal yaşam alanlarının değerinin farkına varılması, koruma
altına alınması' olarak belirleyen dernek bu amaçla; koruma projeleri
yürütmekte; ilgili yasaların uygulanabilmesi için lobi faaliyetleri
sürdürmekte; kamuoyu, yerel ya da merkezi yöneticiler ve şirketlerle iş
birliği yapmaktadır.
Doğal Hayatı Koruma Vakfı, 2001'de WWF International’ın Türkiye
Temsilcisi olarak WWF-Türkiye unvanını aldı.
Etkinlikleri
- ,
sahilinde yapımına başlanan büyük
bir turizm kompleksinin inşaatı durduruldu ve 1988 yılında Dalyan
"Köyceğiz-Dalyan Özel Koruma Bölgesi" olarak koruma altına alındı.
-
(WWF) tarafından
-
arasındaki kıyılarında 17 önemli deniz kaplumbağası üreme alanının
belirlendiği bir araştırma yapıldı.
- Uluslararası Kuşları Koruma Derneği ()
Türkiye de dahil olmak üzere Avrupa'nın Önemli Kuş Alanları'nı
belirlemek amacıyla bir çalışma yaptı. Bu çalışmanın Türkiye bölümü
DHKD tarafından gerçekleştirildi.
- Nesli tükenmekte olan koruma altına aldı.
- Deniz kaplumbağası üreme alanları olarak büyük öneme sahip
-,
,
- ve kıyıları "Özel Çevre Koruma
Bölgeleri" ilan edildi.
- "Avrupa'nın Önemli Kuş Alanları" kitabı ve bu çalışmanın Türkiye
bölümünü oluşturan "Türkiye'nin Önemli Kuş Alanları" kitabı
yayımlandı.
-
() Global 500 Çevre Ödülü ve Alman Turizm
Acentaları Birliği Çevre Ödülü'nü aldı.
- Türkiye'nin Önemli Kuş Alanları (ÖKA) Projesi'ne başladı. Bu proje
sonunda Türkiye'de kuş türleri bakımından önemli bazı alanlar koruma
altına alındı ve yeni ÖKA'lar belirlendi.
- Türkiye'deki bitki türleri ve bunların doğal yaşam alanlarını koruma
çalışmalarına Türkiye'nin Soğanlı Bitkileri Yerli Üretim Projesi ile
başladı. Köy düzeyinde üretimi ve
ihracatını gerçekleştirilen proje, kırsal kalkınma ve doğa koruma
çalışmalarında bir model oluşturdu.
- 1994 'te DHKD ikinci kez UNEP Global 500 ödülünü aldı.
- , , ,
ve ilan edilmesinde büyük rol oynadı.
- İstanbul'da Atatürk içinde
oluşturulan "Türkiye'nin Soğanlı Bitkileri Üretim ve Sergileme
Alanı" oluşturuldu.
- sınırları, Deltasını da içine alacak
şekilde genişletildi (27.000 ha) ve Tabiat Parkı (12.000 ha) ilan edildi.
- Hacettepe Üniversitesi iş birliği ve 106 gönüllünün katkılarıyla
Deniz Kaplumbağası Yuvalama Kumsalları Değerlendirme Projesi
gerçekleştirildi.
- İstanbul'da 'ün Tabiat Parkı
olarak koruma altına alınmasını gerçekleştirdi.
- - Sazlıklarının
() Tabiatı Koruma Alanı ilan edilmesinde
DHKD etkin bir rol oynadı.
- İstanbul, ilçesi, iskele Mevkii'nde faaliyete geçmeye
hazırlanan bir kum ocağının ruhsatı iptal edildi.
- Akdeniz Çevresi Teknik
Yardım Programı desteğinde Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) ile iş
birliği içinde koruma amaçlı Belek Kıyı Yönetimi Planı hazırlandı.
- 'nde Doğa Gözlemevi açıldı.
- - ve 1997
yılında kıyılarının Doğal olarak koruma altına alınmasında etkin
rol oynadı.
- 1996'da Soğanlı Bitkiler Yerli Üretim Projesi'nde pilot bölge olarak
seçilen 'nde
() üretilen kardelenlerin ilk Hasat
Bayramı gerçekleştirildi. O tarihten bu yana Dumlugöze Köyü'nde her
yıl Haziran ayında Kardelen Hasat Festivali yapılıyor.
- Önemli Kuş Alanları Proje çalışmaları sonunda Türkiye'deki Önemli
Kuş Alanları %68 oranında koruma altına alındı.
- Fauna&Flora International () ve İ.Ü. (ISTE) iş birliğinde
dünyada ilk kez Önemli Bitki Alanları Pilot Proje çalışmalarına
Türkiye'de başladı.
- 1998 'nda,
1995-1997 yılları arasında yürütülen Doğu Akdeniz'de Balıkçılık
Projesi Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından "Uygulanabilir
Proje Modeli" seçildi. Bu proje aynı zamanda, Akdeniz'de trol
balıkçılığı ve deniz kablumbağalarının tesadüfi avlanması konusunda
balıkçıların da katılımıyla gerçekleştirilen ilk sistematik
çalışmadır.
- Bir Akdeniz Foku Evlat Edinin Projesi ve kampanyasıyla DHKD 200
kişi ve kurumun desteği ve üyeliğini kazandı.
- Dört sulak alanın (, , ve ) daha, hükümet tarafından ilan edilmesini sağladı.
- Türkiye'de uluslararası standartlardaki ilk sulakalan yönetim planı
olan Yönetim Planı
ile iş birliği içinde hazırlandı.
- 'da düzenlenen uluslararası toplantıda
Uluslararası Akdeniz Deniz Kaplumbağası Koruma iletişim Ağı
(Mediterranean Sea Turtle Conservation Network) kuruldu. 2000
yılında Kahire'de düzenlenen ikinci toplantıda İletişim Ağının
geçici sekreteryalığını DHKD üstlendi.
- 'nü Koruma Projesi
çalışmaları kapsamında Uluabat Gölü, tarafından "Yaşayan Göl"
(Living Lake) ve dünyanın en önemli 17 sulak alanından biri ilan
edildi.
- , ilan edildi.
- Projesi,
Belediyesi ve 'nun
() "En iyi Uygulama Ödülü"nü aldı.
Proje sonunda yerel halk ve DHKD Proje Sorumlusu iş birliğinde
Çevre Koruma, Geliştirme ve işletme
Kooperatifi kuruldu.
- Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP)-Özel Koruma Alanları
Bölgesel Faaliyet Merkezi (), T.C.Çevre
Bakanlığı ve DHKD iş birliğiyle Türkiye'de ilk defa Deniz ve Kıyı
Koruma Alanları izleme Programlarının Oluşturulması ve Uygulanması
Amacıyla Ulusal Eğitim Programı gerçekleştirildi.
- 'Doğadaki Ayak izlerimiz' kitabını yayımlandı.
- İ.Ü. Eczacılık Fakültesi ile iş birliği içinde Türkiye'nin Önemli
Bitki Alanları Proje
çalışmaları sırasında Türkiye ve bilim dünyası için yeni 40 bitki türü
belirlendi.
- DHKD ve WWF iş birliği, ilgili ulusal ve uluslararası tarafların
katılımıyla ilk Deniz Koruma Alanları Çalıştayı düzenlendi.
Çalıştayda Türkiye'de Deniz Koruma Alanları kavramının hukuksal
boyutları tartışıldı ve T.C. Çevre Bakanlığı koordinasyonunda Deniz
Koruma Alanları Çalışma Grubu oluşturuldu.
- "Türkiye'nin Önemli Bitki Alanları" kitabı yayımlandı.
- Yerli Üretim Projesi
kapsamında pilot bölge olarak seçilen
'ın ve çevresindeki iki köyde
( ve ) toplam
4 ton'dan fazla kardelen soğanı üretildi. Bu çiçek soğanı üretimi ve
ihracatıyla yöreye toplam 15.687 Dolar ek gelir sağlandı.
- İstanbul’da Su Toplama Havzasının
güneydoğusuna inşa edilen
tesislerinin havzanın doğal alanları üzerinde olumsuz etkisini
göstermek amacıyla Ömerli Havzası/Formula 1 Projesi yürütüldü. Bu
projede F1 tesislerinin havzanın doğal fundalık, mera ve sulak alanı
ekosistemlerinde meydana getirdiği/getireceği tahribatı belirlemek
üzere alanın doğal bitki örtüsü tanıtan ve önemini vurgulayan bir
rapor hazırlandı. Bu rapor temel alınarak “Formula 1 Flora 0
Kampanyası” yürütüldü.
Dış bağlantılar
Orijinal kaynak: doğal hayatı koruma derneği. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Kategoriler