distimi ne demek?

Israrcı depresif bozukluk (IDB) olarak da bilinen Distimi,1 özellikle depresyona benzer bilişsel ve fiziksel problemlerden oluşan ruh hali bozukluğu olmakla beraber daha-uzun süreli semptomlar gösteren zihinsel ve davranışsal bozukluktur.2345 Kavram, "depresif kişilik" terimine ikame olarak Robert Spitzer tarafından 1970'lerin sonunda türetildi.6

DSM-IV(Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders) kitabında distimi, en az iki yıl boyunca (çocuklar ve ergenlerde bir) istikrarlı bir şekilde süren ciddi kronik depresyon durumu şekliyle tarif edilmiştir. Distimi, major depresif bozukluktan daha az akuttur ancak daha az şiddetsiz olduğu anlamına gelmez.7

Kronik bir bozukluk olarak distimi; eğer teşhis hiçbir şekilde gerçekleşmese bile teşhis edilmeden önce yıllar boyunca, semptomlar tecrübe edilebilir. Sonuç olarak hastalar, depresyonun, karakterlerinin bir parçaları olduğuna inanırlar; böylece semptomlarını doktorları, aile üyeleri veya arkadaşları ile istişare bile etmezler. DSM-5’te, Distimi, ısrarcı depresif bozukluğun yerini almıştır.8 Bu yeni koşul, hem kronik major depresif bozukluk hem de önceki distimik bozukluğu içerir. Bu değişikliğin sebebinin nedeni, iki koşul arasında kayda değer farklar olmasına dair kanıt olmamasıdır.9

İşaretler ve semptomlar

Distimi karakteristikleri geniş dönemli depresif ruh hali ile beraber en az şu semptomlardan ikisini içerir: insomnia veya hypersomnia, bitkinlik veya düşük enerji, yeme rutini değişiklikleri (az veya çok), düşük öz-saygı, veya umutsuzluk duyguları. Zayıf konsantrasyon veya karar vermede güçlük, bir diğer olası semptomdur. Sinirlilik, çocuklar ve ergenler arasında daha yaygın olan semptomlardan birisidir.101112

Stresten çekilen ve hata olanaklarından kaçınan insanlarda hafif seviye distimi meydana gelebilir. Distimi’nin daha sert durumlarında, kişi günlük aktivetelerden uzaklaşabilir.13 Genellikle, rutin aktivitelerde ve uğraşlarda az zevk alınır.

Distiminin teşhisi, semptomların hemen göze çarpmayan doğası ve hastaların, sosyal durumlarda semptomlarını gizleyebilmesi, diğerlerinin semptomları tespit etmesini güçleştirmesi sebebiyle zor olabilir. Ek olarak, distimi sıklıkla diğer psikolojik bozukluklar ile aynı anda meydana gelir ki distiminin varlığını saptamakta karmaşıklığa sebep olur çünkü özellikle bozukluklrın semptomları sıklıkla üst üste örtüşür.14

Distimi sahiplerinde, eşlik eden hastalıklara rastlama olasılığı yüksektir. Ayrıca, Distimi sahiplerinde intihara meyilli davranış dikkate değer bir sorundur. Majör depresyon, panik bozukluğu, yaygın anksiyete bozukluğu, alkol ve madde kullanım bozukluğu ve kişilik bozuklukları işaretlerini aramak hayatidir.15

Sebepleri

Tüm distimi vakalarında istikrarlı bir şekilde bulunabilecek bilinen bir biyolojik sebep yoktur ki bu bozukluğun kökeni hakkında farklı fikirler öne sürülebilir.16 Ancak, distimiye genetik yatkınlık olduğuna dair bazı belirtlier vardır: “Distimi sahiplerinin ailelerindeki depresyon oran hastalığın erken-başlangıcnn yüzde ellisi kadar yüksektir.17 Distimi ile ilişkilendirilen diğer etkenler şunlardır: stres, sosyal izolasyon ve sosyal destek eksikliği.18

Tek ve çift yumurta ikizleri üzerine yapılan bir araştırmada, sonuçlar, tek yumurta ikizlerinin çift yumurta ikizlerine göre ikisinin de depresyon geçirme olsalığının daha güçlü olduğunu gösterdi. Bu, distiminin bazı hususlarda genetik olduğu düşüncesini destekleyen bir araştırmadır.

Ortak-gerçekleşen koşullar

Distimi, sıklıkla diğer zihinsel bozukluklar ile beraber meydana gelir. Çifte depresyon, distimiye ek olarak major depresyon episotlarının varlığı anlamına gelir. Distimik ve hypomanic ruh hali periyotları arasında geçiş, bipolar bozukluğun hafif bir çeşidi olan siklotimi(cyclothymia)’nın bir göstergesidir.

Distimi hastalarının en az dörtte-üçü, ayrıca kronik fiziksel hastalık veya anksiyete bozukluğu, siklotimi, uyuşturucu bağımlılığı ya da alkolizm gibi diğer psikiyatrik bozukluklara sahiptir.19 Yaygın ortak-gerçekleşen koşullar arasında majör depresyon (%75’e kadar), anksiyete bozuklukları (%50’ye kadar), kişilik bozuklukları (%40’a kadar), somatoform disorders(%45’e kadar) ve madde kullanım bozukluğu (%50’ye kadar) mevcuttur.20 Distimi sahipleri kişilerde, majör depresyon gelişimi ihtimali ortalamadan fazladır.21 On-yıllık takip çalışmalarında, distimi hastalarının %95’inin majör depresyon epizot geçirdiği gözlemlenmiştir.22 Distiminin üstüne gerçekleşen yoğun episot durumuna “çifte depresyon” denir.23

Çifte depresyon

Ana madde: Çifte depresyon

Çifte depresyon, kişinin distiminin zaten var olan durumunun üzerine major depresif episotun yaşamasıdır. Hasta, majör depresif semptomları, kişiliklerinin doğal bir parçası veya hayatlarının kontrol dışı bir parçası olarak kabul ettiği için tedavisi zordur. Distimi sahipleri kişilerin, kötüleşen semptomları kaçınılmaz olarak kabul etmesi, tedaviyi geciktirebilir. Kişiler, tedaviye başvurursa veya başvurduğunda, sadece majör depresyonun semptomları dikkate alınırsa; ancak distimik semptomlar dikkate alınmaz ise tedavi çok etkili olmayabilir.24 Çifte depresyonlu hastalar, normal düzeyden önemli ölçüde daha yüksek düzeyli umutsuzluk hissinden şikayetçi olmaya meyillidir. Bu, ruh sağlığı hizmetleri çalışanları için hastaların sağlık durumunu tedavi etmek için çalışırken kullanışlı semptom olabilir.25 Ek olarak, bilişsel terapiler; çifte depresyon sahibi insanların negatif düşünce örüntüsünü değiştirmeye yardımcı olmak için etkili olabilir ve bireylere kendilerini veya kendi çevrelerini yeni bir bakış yolu imkanı sağlar.26

Çifte depresyonu önlemenin en iyi yönteminin distimiyi tedavi etmek olduğu fikri öne sürülmüştür. Antidepresan ve bilişsel terapilerin kombinasyonu, majör depresif semptomların meydana gelmesini önlemede yardımcı olabilir. Ek olarak, egzersizin ve iyi uyku hijyeninin (örneğin uyku düzenini geliştirmek); distimik semptomların ve kötüleşmesini önleme ve tedavisinde arttırıcı etki olduğu düşünülür.27

Patofizyoloji

Distiminin erken başlangıcının nörolojik göstergeleri olabileceğine dair kanıt vardır. Kadınlarda distimi sahiplerinin çeşitli beyin yapıları(corpus callosum and frontal lobe), distimi sahibi olmayankilerden farklıdır. Bu, bu iki grup arasındaki gelişimsel farkları belirtir.28

Distimi sahibi olan kişiler ve diğer kişiler arasındaki farkları incelemek için fMRI teknikleri kullanan bir başka araştırmada, bozukluğun nörolojik göstergeleri için ek destek bulundu. Bu araştırma, beynin birçok bölgesinin farklı şekilde işlev gösterdiğini bulmuştur. Amigdala (korku gibi duyguları işleme ile ilişkilendirilir), distimi hastalarında daha fazla etkindir. Ayrıca bir araştırmada, insula’da(üzüntülü duygular ile ilişkilendirilir) etkinlik artışı gözlemlenmiştir. Son olarak, cingulate gyrus’da(dikkat ve duygu arasındaki köprü görevi görür) etkinlik artışı gözlemlenmiştir.29

Sağlıklı kişiler ile distimi sahiplerini karşılaştıran bir araştırmada, bozukluğun diğer biyolojik belirtileri olduğuna dair göstergeler bulunmuştur  Sağlıklı bireylerin kendilerine daha az olumsuz sıfat uygulanmasını beklerken, distimi hastaları gelecekte kendilerine daha az olumlu sıfat uygulanmasını bekledikleri için beklenen bir sonuç ortaya çıktı. Biyolojik olarak bu gruplar, sağlıklı bireylerin her tür olay için (pozitif, nötr veya negatif) distimi olanlardan daha fazla nörolojik beklenti göstermeleri bakımından da farklıdır. Bu, distimi olan bireylerin duygularının köreldiğine dair nörolojik kanıtlar sağlayıp sağlıklı insanlara kıyasla kendilerini aşırı güçlü olumsuz duygulardan korumayı öğrendiğini gösterir.30

Distimi dahil bütün depresyon türlerinin genetik temeli olduğuna dair kanıt vardır. Tek ve çift yumurta ikizleri üzerine yapılan bir araştırmada, sonuçlar, tek yumurta ikizlerinin çift yumurta ikizlerine göre ikisinin de depresyon geçirme olsalığının daha güçlü olduğunu gösterdi. Bu, distiminin bazı hususlarda genetik olduğu düşüncesini destekleyen bir araştırmadır.31

Son zamanlarda literatürde HPA ekseni (strese tepki olarak aktive olan beyindeki yapılar)32 ile ilgili ve distimi ile ilişkisi (örn. kortikotropin salgılatıcı hormonun (CRH) fenotipik varyasyonları) ve arginin vazopressin (AVP), ve adrenal işleyişin aşağı regülasyonu) ve ayrıca ön beyin serotonerjik mekanizmaları hususunda yeni bir model ortaya çıktı.33 Bu model yüksek derecede koşullara bağlı olduğu için ileri düzey araştrma gereklidir.

Teşhis

American Psychiatric Association tarafından yayımlanmş Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders V (DSM-V)’te distimik bozukluk karakterize edilmiştir. 34Temel semptom, bireyin en az iki sene boyunca (çocuk ve ergenlerde en az 1 yıll) çoğu gün, günün büyük bir kısmında kişinin söylediği yada başkalarınca gözlemlendiği üzere, çökkün duygudurum vardır. Düşük enerji, uykuda veya iştahta tutarsızlık ve düşük özsaygı klinik tabloya eşlik etmektedir. Hastalar, teşhis edilmesinden yıllar öncesinden sıklıkla distimiyi tecrübe etmiştir. Çevresindekiler sıklıkla hastayı “sadece huysuz biri” şeklinde tarif eder. Tanı kriterlerini dikkate alınız.353637

  1. İki sene veya daha uzun süre boyunca günlerin büyük bir kısmı yetişkin hasta tarafından depresif ruh hali olarak rapor edilir, diğer kişilere ise günün büyük çoğunluğu depresif olarak görünür.
  2. Depresif iken hasta aşağıdakilerden en az ikisine veya fazlasına sahiptir:
    1. <sub><big>Düşük veya yüksek iştah</big></sub>
    2. <sub><big>Uykusuzluk çekme ya da aşırı uyuma</big></sub>
    3. <sub><big>Bitkinlik veya düşük enerji</big></sub>
    4. <sub><big>Benlik saygısında azalma</big></sub>
    5. <sub><big>Düşük konsantrasyon veya karar vermede sorunlar</big></sub>
    6. <sub><big>Umutsuzluk duyguları</big></sub>
  3. Bu iki-senelik dönem boyunca (çocuk ve ergenlerde 1 yıllık) kişide, bir kezde iki aydan daha uzun bir süre 1. ve 2. tanı kriterlerinin olmadığı olmamıştır. 38
  4. Majör depresyon bozukluğu için tanı ölçütleri, 2 yıl süreyle sürekli olarak bulunabilir.
  5. Hasta hiçbir zaman manik, hipomanik dönemi geçirmemiştir ve siklotimi bozukluğu tanı kriterlerini tam olarak karşılamamıştır.
  6. Bu bozukluk, süregiden şizoduygulanımsal bozukluk, şizofreni, sanrılı bozukluk ya da şizofreni açılımı kapsamında ve psikozla giden tanımlanmış ya da tanımlanmamış diğer bozukluklarla daha iyi açıklanamaz.
  7. Bu belirtiler bir maddenin (örn.kötüye kullanılabilen bir madde, bir ilaç) ya da bir ya da bir sağlık durumunun (örn. hipotiroidi) fizyolojiyle ilgi etkilerine bağlanamaz.
  8. Majör depresyon döneminin ortaya çıkışı süregiden şizoduygulanımsal bozukluk, şizofreni, sanrılı bozukluk ya da şizofreni açılımı kapsamında ve psikozla giden tanımlanmış ya da tanımlanmamış diğer bozukluklarla daha iyi açıklanamaz.
  9. Bu belirtiler klinik açıdan belirli bir sıkıntıya ya da toplumsal, işle ilgili alanlarda ya da önemli diğer işlensellik alanlarlarında işlevsellikte düşüşe neden olur.39

Çocuklar ve ergenlerde, ruh hali hırçın olabilir ve süre yetişkinlerin teşhisi için gereken iki seneye ragmen en az bir sene olmalıdır.

Erken başlangıç (21 yaşından önce teşhis), daha sık nüksetme, psikiyatrik hastaneye yatırılma ve daha fazla aynı-anda gerçekleşen koşullar ile ilişkilendirilir.40 Distimi sahipleri genç yetişkinlerde, kişilik anomalileri ve muhtemelen kronik semptomlar aynı anda meydana gelebilir.41 Ancak, distimi sahibi diğer daha yaşı ilerlemiş yetişkinlerde, psikolojik semptomlar, medikal koşullar ve/veya stresli yaşam etkinlikleri ve kayıplar ile ilişkilendirilir.42

Distimi; semptomların akut yapısı değerlendirilerek, majör depresif bozukluk ile karşlaştırılabilir.Distimi, majör depresif bozukluktan(bazı semptomları 2 hafta gibi çok az mevcuttur) çok daha fazla kroniktir(daha uzun süren). Ayrıca, Distimi, sıklıkla majör depresif bozukluktan daha erken yaşta ortaya çıkar.43

Önlem

Distimi’nin gerçekleşmesini önlemek için kesin bir yol olmasa da bazı öneriler yapılmıştır. Distimi, sıklıkla ilk olarak çocuklukta meydana geldiği için risk altında olma ihtimalindeki çocukları tespit etmek önemlidir. Çocukların, stresini kontrol etmesi için yardım etmek, direci arttırmak, öz-saygı takviye etmek ve sosyal destek için güçlü ağlar sağlamak yararlı olacaktır. Bu taktikler, distimik semptomları savuşturmak veya geciktirmek için yardımcı olabilir.44

Tedavi

Ana madde: Depresyonun yönetimi

Israrcı depresif bozukluk, psikoterapi ve farmakoterapi ile tedavi edilebilir. Tedavi başarısının toplam oranı ve derecesi; kronik-olmayan depresyondan kısmen daha düşüktür ve psikoterapi ve farmakoterapi en iyi sonuçları gösterir.45

Terapi

Psikoterapi, distimiyi tedavi etmek için etkili olabilir. 2010 senesinde meta-analitik bir araştırmaya göre, psikoterapi, kontrol grupları ile karşılaştırıldığında küçük ama dikkate değer etkisi vardr. Ancak, doğrudan karşılaştırmalarda psikoterapi, farmakoterapiden önemli ölçüde daha az etkilidir.46

Birçok terapi tipi mevcuttur ve bazıları diğerlerinden daha etkilidir.

  • Deneysel olarak en çok uygulanan tedavi türü bilişsel-davranışsal terapidir. Bu terapi türü, kronik-olmayan depresyon için çok etkilidir ve ayrıca kronik depresyon için de etkili olduğu gözükmektedir.<ref name=":6">Uher, R. (2014, July 31). Persistent Depressive Disorder, Dysthymia, and Chronic Depression: Update on Diagnosis, Treatment. Psychiatric Times, 31, 8, 1-3. Retrieved from

https://www.psychiatrictimes.com/special-reports/persistent-depressive-disorder-dysthymia-and-chronic-depression-update-diagnosis-treatment

</ref>

47

  • Psikoterapinin bilişsel davranışsal system analizi (ing. Cognitive behavioral analysis system of psychotherapy - CBASP), özellikle IDB(Israrcı depresif bozukluk) tedavisinde kullanılmak için tasarlanmıştır.  Bu terapi biçimindeki gözlemsel sonuçlar yetersizdir:<ref name=":6">Uher, R. (2014, July 31). Persistent Depressive Disorder, Dysthymia, and Chronic Depression: Update on Diagnosis, Treatment. Psychiatric Times, 31, 8, 1-3. Retrieved from

https://www.psychiatrictimes.com/special-reports/persistent-depressive-disorder-dysthymia-and-chronic-depression-update-diagnosis-treatment

</ref>

Bir araştırma, olağanüstü derecede yüksek tedavi oranı gösterirken48, bir diğer daha büyük bir araştırma ise antidepresan tedavisinde CBASP eklemenin kayda değer bir katkısı olmadığını göstermiştir.49

  • Şema terapisi ve psikodinamik psikoterapi, deneysel sonuçların eksikliğine ragmen IDB için kullanılmıştır.<ref>Herts, Kate L.; Evans, Susan (February 2021). "Schema Therapy for Chronic Depression Associated with Childhood Trauma: A Case Study".

Clinical Case Studies. 20 (1): 22–38. doi:%5Bhttps://journals.sagepub.com/doi/10.1177/1534650120954275 10.1177/1534650120954275] . S2CID 225333899.

</ref>

50

  • Kişiler arası psikoterapinin, tedaviye antidepresanlar ile eklendiğinde marjinal fayda göstermesine rağmen bozukluğun tedavisinde etkili olduğu söylenmiştir.5152<ref>Kriston, Levente; von Wolff, Alessa; Westphal, Annika; Hölzel, Lars P.; Härter, Martin (August 2014). "Efficacy and acceptability of acute treatments for persistent depressive disorder: a network meta-analysis".

Depression and Anxiety. 31 (8): 621–630. doi:%5Bhttps://onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1002/da.22236 10.1002/da.22236] . PMID 24448972. S2CID 41163109.

</ref>

İlaçlar

2010 yılındaki bir meta-analizde, farmakoterapinin yararı, trisiklik antidepresanlar (TCA) yerine seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI'lar) ile sınırlıydı.

2014 tarihli bir meta-analize göre, antidepresanlar en az majör depresif bozuklukta olduğu kadar ısrarcı depresif bozuklukta da etkilidir.53 Farmakoterapinin ilk adımı; daha toleranslı gözüken yapısı ve monoamine oxidase inhibitors veya tricyclic antidepressantsların geri döndürülemez yan etkilerine göre daha düşük yan etkilere sahip SSRI’lardır. Araştırmalar, distimi olan kişilerde antidepresan ilaçlara verilen ortalama yanıtın, bir plaseboya verilen yanıt oranı %31'e kıyasla %55 olduğunu bulmuştur.54 Distimi için en yaygın reçete edilen antidepresan/SSRI’ler şunlardır: escitalopram, citalopram, sertraline, fluoxetine, paroxetine, ve fluvoxamine. Hastann bu ilaçların sağaltıcı(iyileştirici) etkisini hissetmeye başlaması genellikle 6-8 hafta sonra başlar. Ek olarak, çok klinikli bir hükümet araştırması olan STAR*D, genel olarak depresyonu olan kişilerin, kendileri için özel olarak işe yarayan bir ilaç bulmadan önce genellikle farklı ilaç markalarını denemeleri gerektiğini keşfetti. Araştırmalar, ilaç değiştirenlerin 4'te 1'inin, ikinci ilacın bir SSRI veya başka bir tür antidepresan olup olmadığına bakılmaksızın daha iyi sonuçlar aldığını gösteriyor.

2005 senesindeki meta-analitik bir araştırmaya göre, SSRI ve TCA’ların distimi tedavisinde eşit derecede etkili olduğu bulunmuştur. Ayrıca MAOI'lerin bu bozukluğun tedavisinde diğer ilaçların kullanımına göre hafif bir avantajı olduğunu bulmuşlardır.55 Bununla birlikte, bu çalışmayı gerçekleştiren, MAOI'lerin, genellikle SSRI'lar gibi muadillerinden daha az tolere edilebilir olduklarından, distimi tedavisinde ilk savunma hattı olması gerekmediği konusunda uyarmaktadır. 56

Deneysel kanıt, amisulpride’nin  distimi tedavisi için kullanılmasını destekler ama yan etkiler artış gösterir.57

Kombinasyon tedavisi

Sadece farmakoterapi, farmakoterapi artı psikoterapi ile birlikte karşılaştırıldığında, kombine tedavinin lehine güçlü bir eğilim vardır.58 Bozukluğun sebeplerin ve etkilerini irdelemek için psikoterapist ile çalışırken semptomları devre dışı bırakmak için antideprasan kullanmak aşırı derecede faydalı olabilir. Bu kombinasyon, distimi sahiplerinde sıklıkla tercih edilen tedavi yöntemidir.

Distimi tedavisini içeren çeşitli çalışmalara bakıldığında, insanların %75'i bilişsel davranışçı terapi (CBT) ve farmakoterapinin bir kombinasyonuna olumlu yanıt verirken, insanların yalnızca %48'i yalnızca BDT'ye veya yalnızca ilaca olumlu yanıt verdi. 2019 tarihli 840 katılımcıyı içeren 10 çalışmanın Cochrane incelemesi, antidepresanlarla (çalışmalarda kullanılanlar) devam eden farmakoterapinin, kalıcı depresif bozukluğun nüksetmesini veya tekrarlamasını önlemede etkili olduğu sonucuna kesin olarak varamadı. Çalışma, devam eden psikoterapinin tedavi görmemekle karşılaştırıldığında faydalı olabileceğini kabul etmesine rağmen, kanıtlar daha fazla kesinlik için çok azdı.59

Direnç

Distimi’nin kronik yapısı sebebiyle, tedaviye direnç bir nebze yaygındır.6061 Böyle bir durumda, augmentation sıklıkla tavsiye edilir. Augmentation tedavileri arasında  lithium pharmacology, thyroid hormone augmentation, amisulpride, buspirone, bupropion, stimulants, ve mirtazapine mevcuttur. Ek olarak, eğer kişi, mevsimsel duygulanım bozukluğundan mağdur ise ışık tedavisi, augment therapeutic effects ‘e yardımcı olmak için kullanışlı olabilir.62

Epidemiyoloji

Distimi, küresel olarak yılda 105 milyon insanda ortaya çıkmaktadır (nüfusun %1.5’i).63 Erkeklere oranla(%1.3), kadınlarda(%.1.8) daha yaygındır.64 Birleşik Devletler’de, topluluk seçeneklerinde ömürboyu içinde distiminin tekrarlama oranı yüzde 3 ile yüzde 6 ihtimali vardır. Ancak, birinci basamak tedavi ortamı oranı yüzde 5 ile yüzde 15 arası olarak daha yüksektir. Birleşik Devletler’de tekrarlama sıklığı oranları, diğer ülkelere göre daha yüksek ihtimal gösterme eğilimindedir.65

Ayrıca bakınız

  • Anhedoni
  • Atipik depresyon
  • Duygusal küntlük
  • Siklotimi
  • Çifte depresyon
  • Disfori
  • Depresyonun epigenetiği
  • Distimi veya majör depresif bozukluk tedavisinde kullanılan ilaçlar listesi

Kaynakça

Orijinal kaynak: distimi. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Footnotes

  1. "Dysthymic Disorder".

  2. Brody, Jane (30 January 1995). "Help awaits those who live with sadness ". The News-Journal. Daytona Beach, Florida. p.

  3. "Dysthymia".

    Harvard Health Publications. Harvard University. February 2005.

    Archived from the original (February 2005 issue of the Harvard Mental Health Letter) on 6 January 2010.

    Retrieved 12 December 2009.

  4. John M. Grohol, Psy.D. (18 May 2013).

    "DSM-5 Changes: Depression & Depressive Disorders". Psych Central. Retrieved 2 December 2013.

  5. Ishizaki, Junko; Mimura, Masaru (2011-06-27). "Dysthymia and Apathy: Diagnosis and Treatment ". Depression Research and Treatment. 2011: e893905. doi:10.1155/2011/893905. ISSN 2090-1321. PMC 3130974. PMID

  6. Hurley, Katie (Sep 25, 2020).

    "Persistent Depressive Disorder (Dysthymia) ". Retrieved 18 Nov 2021.

  7. Niculescu, A.B.; Akiskal, H.S. (2001). "Proposed Endophenotypes of Dysthymia: Evolutionary, Clinical, and Pharmacogenomic Considerations ".

    Molecular Psychiatry. 6 (4): 363–366. doi:10.1038/sj.mp.4000906. PMID 11443518.

  8. Sansone, R. A. MD; Sansone, L. A. MD (2009).

    "Dysthymic Disorder: Forlorn and Overlooked? ". Psychiatry. 6 (5): 46–50. PMC 2719439. PMID 19724735.

  9. "Double Depression: Hopelessness Key Component Of Mood Disorder".

    Science Daily. 26 July 2007.

    Archived from the original on 7 September 2008. Retrieved 17 July 2008.

  10. Klein, DN; Shankman, SA; Rose, S (2006). "Ten-year prospective follow-up study of the naturalistic course of dysthymic disorder and double depression".

    The American Journal of Psychiatry. 163 (5): 872–80. doi:%5Bhttps://ajp.psychiatryonline.org/doi/full/10.1176/ajp.2006.163.5.872 10.1176/appi.ajp.163.5.872] . PMID 16648329.

  11. "Double Depression: Hopelessness Key Component Of Mood Disorder".

    Science Daily. 26 July 2007.

    Archived from the original on 7 September 2008. Retrieved 17 July 2008.

  12. Double Depression: Definition, Symptoms, Treatment, and More. Webmd.com (2012-01-07). Retrieved on 2012-07-01.

  13. "Double Depression: Hopelessness Key Component Of Mood Disorder".

    Science Daily. 26 July 2007.

    Archived from the original on 7 September 2008. Retrieved 17 July 2008.

  14. Double Depression: Definition, Symptoms, Treatment, and More. Webmd.com (2012-01-07). Retrieved on 2012-07-01.

  15. Double Depression: Definition, Symptoms, Treatment, and More. Webmd.com (2012-01-07). Retrieved on 2012-07-01.

  16. Lyoo, I.K., Kwon, J.S., Lee, S.J., Hann, M.H., Chang, C., Seo, Lee, S.I., and Renshaw, P.F. (2002). "Decrease in Genu of the Corpus Callosum in Medication-Naïve, Early-Onset Dysthymia and Depressive Personality Disorder".

    Biological Psychiatry. 52 (12): 1134–1143. doi:%5Bhttps://linkinghub.elsevier.com/retrieve/pii/S0006322302014361 10.1016/S0006-3223(02)01436-1] . PMID 12488058. S2CID 25677987.

  17. Ravindran, A. V., Smith, A. Cameron, C., Bhatal, R., Cameron, I., Georgescu, T. M., Hogan, M. J. (2009). "Toward a Functional Neuroanatomy of Dysthymia: A Functional Magnetic Resonance Imaging Study".

    Journal of Affective Disorders. 119 (1–3): 9–15. doi:%5Bhttps://linkinghub.elsevier.com/retrieve/pii/S0165032709001013 10.1016/j.jad.2009.03.009] . PMID 19351572.

  18. Casement, M. D.; Shestyuk, A. Y.; Best, J. L.; Casas, B. R.; Glezer, A.; Segundo, M. A.; Deldin, P. J. (2008). "Anticipation of Affect in Dysthymia: Behavioral and Neurophysiological Indicators".

    Biological Psychiatry. 77 (2): 197–204. doi:%5Bhttps://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0301051107001809?via%3Dihub 10.1016/j.biopsycho.2007.10.007] . PMC 2709790. PMID 18063468.

  19. Edvardsen, J.; Torgersen, S.; Roysamb, E.; Lygren, S.; Skre, I.; Onstad, S.; and Oien, A. (2009). "Unipolar Depressive Disorders have a Common Genotype".

    Journal of Affective Disorders. 117 (1–2): 30–41. doi:%5Bhttps://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0165032708004783?via%3Dihub 10.1016/j.jad.2008.12.004] . PMID 19167093.

  20. Schacter, Gilbert, Wegner (2011).

    Psychology (2nd ed.). Worth. pp. 631. ISBN 9781429237192.

  21. J Griffiths; A V Ravindran; Z Merali; H Anisman (2000). "Dysthymia: a review of pharmacological and behavioral factors ".

    Molecular Psychiatry. 5 (3): 242–261. doi:%5Bhttps://www.nature.com/articles/4000697 10.1038/sj.mp.4000697] . PMID 10889527.

  22. Turner, Samuel M.; Hersen, Michel; Beidel, Deborah C., eds. (2007). Adult Psychopathology and Diagnosis (5th ed.).

    Hoboken, New Jersey: John Wiley. ISBN 978-0-471-74584-6. OCLC 427516745 .

  23. 300.4 , ICD9, Accessed 2009 May 2

  24. "Persistent depressive disorder (dysthymia) ".

    Mayo Clinic. December 2018. Retrieved 10 May 2020.

  25. Bellino, S.; Patria, L.; Ziero, S.; Rocca, G.; Bogetto, F. (2001). "Clinical Features of Dysthymia and Age: a Clinical Investigation".

    Psychiatry Review. 103 (2–3): 219–228. doi:%5Bhttps://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0165178101002748?via%3Dihub 10.1016/S0165-1781(01)00274-8] . PMID 11549409 . S2CID

  26. Goodman, S. H., Schwab-Stone, M., Lahey, B. B., Shaffer, D. and Jensen, P. S. (2000). "Major Depression and Dysthymia in Children and Adolescents: Discriminant Validity and Differential Consequences in a Community Sample". Journal of the American Academy of Child and Adolescent Psychiatry. 39 (6): 761–771. doi:%5Bhttps://www.jaacap.org/article/S0890-8567(09)66246-8/fulltext 10.1097/00004583-200006000-00015]. PMID 10846311 .

  27. Dysthymia (dysthymic disorder): Prevention . MayoClinic.com (2010-08-26). Retrieved on 2012-07-01.

  28. Uher, R. (2014, July 31). Persistent Depressive Disorder, Dysthymia, and Chronic Depression: Update on Diagnosis, Treatment. Psychiatric Times, 31, 8, 1-3. Retrieved from

    https://www.psychiatrictimes.com/special-reports/persistent-depressive-disorder-dysthymia-and-chronic-depression-update-diagnosis-treatment

  29. Cuijpers, Pim; van Straten, Annemieke; Schuurmans, Josien; van Oppen, Patricia; Hollon, Steven D.; Andersson, Gerhard (2010). "Psychotherapy for chronic major depression and dysthymia: A meta-analysis".

    Clinical Psychology Review. 30 (1): 51–62. doi:%5Bhttps://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0272735809001202?via%3Dihub 10.1016/j.cpr.2009.09.003] . PMID 19781837.

  30. Margarita Tartakovsky (2020), https://psychcentral.com/disorders/dysthymic-disorder-symptoms/persistent-depressive-disorder-dysthymia-treatment/. psychcentral.com

  31. Keller, Martin B.; McCullough, James P.; Klein, Daniel N.; Arnow, Bruce; Dunner, David L.; Gelenberg, Alan J.; Markowitz, John C.; Nemeroff, Charles B.; Russell, James M.; Thase, Michael E.; Trivedi, Madhukar H.; Blalock, Janice A.; Borian, Frances E.; Jody, Darlene N.; DeBattista, Charles; Koran, Lorrin M.; Schatzberg, Alan F.; Fawcett, Jan; Hirschfeld, Robert M.A.; Keitner, Gabor; Miller, Ivan; Kocsis, James H.; Kornstein, Susan G.; Manber, Rachel; Ninan, Philip T.; Rothbaum, Barbara; Rush, A. John; Vivian, Dina; Zajecka, John (18 May 2000). "A Comparison of Nefazodone, the Cognitive Behavioral-Analysis System of Psychotherapy, and Their Combination for the Treatment of Chronic Depression".

    New England Journal of Medicine. 342 (20): 1462–1470. doi:10.1056/NEJM200005183422001. PMID 10816183.

  32. Kocsis, James H.; Gelenberg, Alan J.; Rothbaum, Barbara O.; Klein, Daniel N.; Trivedi, Madhukar H.; Manber, Rachel; Keller, Martin B.; Leon, Andrew C.; Wisniewski, Steven R.; Arnow, Bruce A.; Markowitz, John C.; Thase, Michael E.; REVAMP, Investigators. (November 2009). "Cognitive Behavioral Analysis System of Psychotherapy and Brief Supportive Psychotherapy for Augmentation of Antidepressant Nonresponse in Chronic Depression".

    Archives of General Psychiatry. 66 (11): 1178–1188. doi:10.1001/archgenpsychiatry.2009.144. PMC 3512199. PMID

  33. "Interpersonal Psychotherapy | Psychology Today ".

  34. Dysthymic Disorder ~treatment at eMedicine

  35. Dysthymic Disorder~treatment at eMedicine

  36. Ballesteros, Javier (April 2005). "Orphan Comparisons and Indirect Meta-analysis: A Case Study on Antidepressant Efficacy in Dysthymia Comparing Tricyclic Antidepressants, Selective Serotonin Reuptake Inhibitors, and Monoamine Oxidase Inhibitors by Using General Linear Models". Journal of Clinical Psychopharmacology.

    25 (2): 127–131. doi:%5Bhttps://journals.lww.com/psychopharmacology/Abstract/2005/04000/Orphan_Comparisons_and_Indirect_Meta_analysis__A.4.aspx 10.1097/01.jcp.0000155826.05327.c1] . PMID 15738743. S2CID 844705.

  37. Ballesteros, Javier (April 2005). "Orphan Comparisons and Indirect Meta-analysis: A Case Study on Antidepressant Efficacy in Dysthymia Comparing Tricyclic Antidepressants, Selective Serotonin Reuptake Inhibitors, and Monoamine Oxidase Inhibitors by Using General Linear Models". Journal of Clinical Psychopharmacology.

    25 (2): 127–131. doi:%5Bhttps://journals.lww.com/psychopharmacology/Abstract/2005/04000/Orphan_Comparisons_and_Indirect_Meta_analysis__A.4.aspx 10.1097/01.jcp.0000155826.05327.c1]. PMID 15738743. S2CID 844705.

  38. Komossa, Katja; Depping, Anna M; Gaudchau, Andrea; Kissling, Werner; Leucht, Stefan (8 December 2010). "Second-generation antipsychotics for major depressive disorder and dysthymia".

    Cochrane Database of Systematic Reviews (12): CD008121. doi:%5Bhttps://www.cochranelibrary.com/cdsr/doi/10.1002/14651858.CD008121.pub2/full 10.1002/14651858.CD008121.pub2]. PMID 21154393.

  39. Machmutow, Katja; Meister, Ramona; Jansen, Alessa; Kriston, Levente; Watzke, Birgit; Härter, Martin Christian; Liebherz, Sarah (20 May 2019). "Comparative effectiveness of continuation and maintenance treatments for persistent depressive disorder in adults". Cochrane Database of Systematic Reviews.

    5: CD012855. doi:%5Bhttps://www.cochranelibrary.com/cdsr/doi/10.1002/14651858.CD012855.pub2/full 10.1002/14651858.CD012855.pub2] . PMC 6526465. PMID 31106850.

  40. Vos, Theo; et al. (December 2012). "Years lived with disability (YLDs) for 1160 sequelae of 289 diseases and injuries 1990–2010: a systematic analysis for the Global Burden of Disease Study 2010".

    The Lancet. 380 (9859): 2163–2196. doi:%5Bhttps://www.thelancet.com/journals/lancet/article/PIIS0140-6736(12)61729-2/fulltext 10.1016/S0140-6736(12)61729-2] . PMC 6350784. PMID 23245607.

  41. Vos, Theo; et al. (December 2012). "Years lived with disability (YLDs) for 1160 sequelae of 289 diseases and injuries 1990–2010: a systematic analysis for the Global Burden of Disease Study 2010".

    The Lancet. 380 (9859): 2163–2196. doi:%5Bhttps://www.thelancet.com/journals/lancet/article/PIIS0140-6736(12)61729-2/fulltext 10.1016/S0140-6736(12)61729-2]. PMC 6350784. PMID 23245607.

Kategoriler