cezayir ne demek?

Cezayir (Arapça: الجزائر al-ġazaʾir; Berberi dilleri: ⴷⵣⴰⵢⴻⵔ Dzayer) ya da resmî adıyla Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti (Arapça: الجمهورية الجزائرية الديمقراطية الشّعبية), Kuzey Afrika'da ülke. 2,381,741 kilometre karelik yüzölçümü ile Afrika'nın yüzölçümü olarak en büyük ülkesi olan Cezayir, dünyanın onuncu, Arap Dünyası ve Afrika Birliği içerisinde ise en büyük ülkedir. Aynı zamanda, 44 milyonluk nüfusuyla da Afrika'nın en kalabalık sekizinci ülkesidir.

Cezayir'in komşuları kuzeydoğuda Tunus, doğuda Libya, güneydoğuda Nijer, güneybatıda Moritanya ve Mali, batıda Fas ve Batı Sahra'dır. Etnik açıdan bir İslam, Arap ve Berberi ülkesidir. Ülke ismi (El Cazayir) Arapçada "adalar" anlamına gelir.1

Tarih

Tarih Öncesi ve Antik Çağ

Cezayir'de 2 milyon yaşında hominid iskeletleri bulunmuştur. Araştırmacılar, ülkede yontmataş çağından kalma Homo habilis ve Homo erectus fosilleri de ortaya çıkartmıştır. Cilalıtaş devrinde şu anda Sahra Çölü'nün bulunduğu alanlar daha sulaktı. Böylece Cezayir'in şu anda çöl olan güney bölgesinde insanlar yaşayabiliyordu. Bu dönemden kalma mağara resimleri bulunmaktadır.

1000 yıllarında Fenikeli tüccarlar Cezayir’in Akdeniz kıyılarına yerleşime başlamıştır. Kartaca Krallığının MÖ 146 yılında Romalılar tarafından yıkmasıyla Cezayir, “Mauretania Caesariensis” adıyla imparatorluğun bir eyaleti haline geldi. Antik Yunanistan ve Roma İmparatorluğu'nda Numidya (Νομαδια) olarak bilinen yörenin adı, Yunanca "göçebe" anlamındaki nomados (νομαδος) kelimesinden gelir. Roma İmparatorluğu’nun yıkılmasıyla Cezayir' de sırasıyla Vandallar ve Bizans’ın hakimiyeti altına girdi.

Orta Çağ

7. yüzyılın ortalarından itibaren Emevi akınlarına uğrayan Cezayir’deki Berberi kabilelerinde yüzyılın sonuna doğru İslamiyet yayılmaya başladı. Emevî hakimiyetindeki uygulamalara isyan eden Berberi kabileleri yerel emirlikler kurmuştur. 777-909 yılları arasında hüküm süren Rüstemiler Devleti Cezayir'deki Müslümanların kurduğu ilk bağımsız devlettir. Batı Cezayir Fas'ta hüküm süren İdrisiler'in, Doğu Cezayir Aglebiler idaresine girdi. 909 yılında Rüstemiler Devleti ve Aglebiler'in yıkılmasıyla Cezayir Fatımi Devletinin hakimiyetine girdi. 10. yüzyıl sonlarında Berberiler Cezayir'de yeniden küçük ve kısa ömürlü devletçikler kurmaya başladılar. Ziriler ve Hammadiler (1015-1152) devletleri kuruldu. Bu sırada Murabıtlar Tilimsan, Ténès ve Cezayir'e kadar Kuzey Afrika'yı hakimiyetleri altına aldı (1062). 1130-1269 tarihleri arasında hüküm süren Muvahhidler Hammâdî ve Murabıt Devleti’ne son vererek Cezayir ve bütün Kuzey Afrika'yı ele geçirdi. Muvahhidlerden sonra Doğu Cezayir, Tunus'taki Hafsi Devletinin (1228-1574)topraklarına katıldı. Orta ve Batı Cezayir ise Tlemsen merkezli Abdülvadiler’in (1235-1550) idaresine girdi. Abdülvadiler'in zayıflamasıyla Bedevi kabileler isyan ederek birçok şehirde kendi emirliklerini kurdular. İspanyollar'da 1505-1513 arasında sahildeki önemli şehirleri ele geçirdiler.2

Osmanlı hâkimiyeti

Oruç Reis ve kardeşi Hızır Reis Cezayir’e gelip İspanyollara karşı mücadeleye girişmeye başlamışlardır. Cerbe adasına yerleşen ve Yavuz Sultan Selim’in himayesi altına giren kardeşler, Cezayir ve Şerşel'i ele geçirdiler. Şerşel ve Cezayir sultanı ilan edilen Oruç Reis, Ténès ve Tlemsen'i ele geçirmiş ancak 1518’de Tlemsen'i geri almak isteyen İspanyollarla yaptığı savaşta hayatını kaybetti. Onun yerine geçen Hızır Reis Osmanlıların desteğini sağlamaya çalıştı ve 1519'da Yavuz Sultan Selim’den yardım istedi. Yavuz Sultan Selim “Hayreddin” lakabıyla andığı Hızır’ı Cezayir hakimi olarak tanıyarak ona askeri destek yolladı. Bu şekilde hutbenin padişah adına okunmaya başlandığı Cezayir, Osmanlı nüfuzu altına girdi.3

1534 yılında I. Süleyman'ın Barbaros Hayreddin'i İstanbul'a davet edip Cezayir beylerbeyi sıfatı ile onu Osmanlı donanmasının başına getirmesiyle Cezayir doğrudan doğruya bir Osmanlı beylerbeyliği haline geldi. Cezayir’deki Osmanlı egemenliği 1830 yılına kadar devam etmiştir. Bu dönemde Cezayir, Tunus ve Trablusgarp'la birlikte "Garp Ocakları" şeklinde adlandırılmış ve ayrı bir statü ile idare edilmiştir. Bu özel statü kapsamında Osmanlı hakimiyetinde olan Cezayir, idari bakımdan Beylerbeyler Devri (1518-1587), Paşalar Devri (1587-1659), Ağalar Devri (1659-1671) ve Dayılar Devri (1671-1830) olmak üzere dört farklı dönem yaşanmıştır.4

Fransa hâkimiyeti

5 Temmuz 1830'da Cezayir şehrinin ele geçirilmesiyle Fransızların Cezayir'deki sömürge dönemi başladı. Emir Abdülkadir idaresindeki isyan hareketi sonucunda Fransızlar Cezayir’in bütününü 1847’de ele geçirebildi. Osmanlı yönetimi, Fransız işgalini tanıyarak Cezayir üzerindeki haklarının sona erdiğini ilan etti. İlk sömürge birimleri Cezayir şehri çevresinde kuruldu. Avrupa’dan gelen göçmenlere yerli kabilelerin ellerinden alınan arazilerin verilmesiyle Cezayir' de Avrupalı nüfusu artış gösterdi. 1841-1850 yılları arasında 115.000 hektar arazi dışarıdan gelenlere dağıtıldı. 1847’de ülkedeki Avrupalıların sayısı 104.000 iken 1872’de 245.000'e, 1911 yılında da 752.000’e yükseldi. Bununla birlikte yabancıların sahibi olduğu arazinin miktarı 1860’ta 365.000 iken, 1930’da ise 2.345.000 hektardı. 1848 Fransız anayasasına göre Cezayir sömürgesi üç eyalete ayrılarak Paris’ten tayin edilen bir genel vali tarafından yönetilmeye başlandı. 1870’te sivil idareye geçirilen Cezayir Paris’teki İçişleri Bakanlığı’na bağlandı. Askerî idarenin kalkmasının ardından 1871 yılında Muhammed el-Mukrani’nin liderliğinde toplanan kabileler, ülkenin tamamına yakınında ayaklanma başlattı. 1881’de de Sîdî Şeyh liderliğindeki kabilelerinde katıldığı ayaklanmayı Fransız sömürge yönetimi kanlı şekilde 1884 yılında bastırabildi.5 Bu dönemde öldürülen direnişçilerden bazılarının kafatasları Fransa'ya götürüldü ve 24 tanesi Temmuz 2020'de Cezayir'e iade edilerek el Alia Şehitliği'ne defnedildi.6

II. Dünya Savaşı'ndan sonrasında Cezayirliler durumlarında ciddi iyileştirmelerin yapılmaması, ekonominin kötüleşmesi gibi sebeplerle 5 Mayıs 1945’te gerçekleştirilen ayaklanmada, Fransızların silahlı müdahalede bulunmasıyla binlerce Cezayirli öldürülmüş ve çok sayıda gösterici tutuklanmıştır. Bu olaylar Sétif ve Guelma Katliamı olarak anılmaktadır.

Cezayir'de 1 Kasım 1954 tarihinde silahlı mücadele başlatıldı. Ülkeyi bağımsızlığa götürmesi amacıyla başlatılan silahlı mücadele kısa zamanda Cezayir geneline yayılması üzerine, Sömürge yönetimi 28 Ağustos 1955'te olağanüstü hal ilan etti. 19 Eylül 1958’de Kahire’de toplanan Cezayirlilerin ileri gelenleri bağımsız Cezayir Cumhuriyetini ilan ederek Ferhad Abbas’ın başkanlığında bir geçici hükûmet kurdular. 18 Mart 1962’de Evian Antlaşması ile savaşın sona ermesiyle ateşkes ilan edildi. Antlaşma şartlarına göre 1 Temmuz 1962 tarihinde yapılan referandumda Cezayirlilerin %91’i bağımsızlık lehinde oy kullanmasıyla Cezayir bağımsız bir devlet oldu.7

Bağımsızlık ve sonrası

Cezayir'in bağımsızlığından sonra 20 Eylül'de toplanan kurucu meclis ilk Cezayir hükûmetinin başkanlığına Ahmed bin Bella'yı getirdi. Millî Kurtuluş Cephesi, Kasım 1962’de bütün siyasi partileri kapattığı gibi her türlü örgütü de kendisine bağlanmıştır. 13 Ekim 1963 tarihinde yapılan referandumla yeni anayasa kabul edilirken Ahmed bin Bella'da beş yıl için devlet başkanlığına seçildi. Bağımsızlık savaşında ülkede görülen yıkım ve ülkede yaşayan Avrupalıların da göçüyle ülkede yaşanan ekonomik çöküş sonucunda Ahmed bin Bella, Savunma Bakanı Huari Bumedyen tarafından 19 Haziran 1965 askeri bir darbe ile görevden uzaklaştırıldı. Bumedyen, 10 Temmuz'da 1963 anayasasını yürürlükten kaldırarak meclisin çalışmalarını askıya aldı. 1963 ile 1979 arası başbakanlık görevi askıya alınmıştır. 1980’lerin başından itibaren hızlanan İslamcı akımlar Cezayir'de önemli yer tutmaya başladı. Ekim 1988’de ülkenin büyük şehirlerinde yaşanan halk ayaklanmaları sırasında çıkan çatışmalarda yüzlerce kişi hayatını kaybetti.8

İç savaş

Şadli Bencedid muhalefetin baskılarına dayanamayarak büyük reformlar yapmak zorunda kaldı. Yürürlükte olan tek parti rejimine ve sosyalist ekonomiye son verdi. 2 Temmuz 1989’da da çok partililiğe izin veren yeni siyasi örgütlenme kanunu ile seçim kanunu kabul edildi. 12 Haziran 1990 gerçekleştirilen ve bazı partilerin katılmadığı seçimlerde İslami Selamet Cephesi (FIS) kullanılan oyların %56'sını alarak birinci çıktı. 27 Haziran 1991 yılında gerçekleşmesi beklenen genel seçimlerden önce ülkede meydana gelen büyük karışıklık döneminde ordu yönetime el koydu ve İslami Selamet Cephesi liderlerini tutukladı. Ancak yönetim 26 Aralık 1991’de, ülke tarihinde ilk defa çok sayıda siyasi partinin katılımıyla genel seçimlerin birinci turunun yapılması kararını aldı. Genel seçimlerin birinci turunda İslami Selamet Cephesi büyük bir başarı göstererek oyların çoğunu aldı. 16 Ocak 1992’de yapılacak ikinci tur seçimler öncesinde Cumhurbaşkanı Şadli Bencedid'in istifa etmesiyle yetkilerini yeni oluşturulan yüksek devlet komitesi üstlendi. Yüksek Devlet Komitesi başına Muhammed Budiaf getirildi. Budiaf’ın başkanlığındaki yüksek devlet komitesi olağanüstü hal ilan ederek seçimleri iptal etti ve İslami Selamet Cephesi taraftarlarını tutuklatmaya başladı. Aynı komite 1992 yılı Mart ayında İslami Selamet Cephesi’ni Mart 1992’de kapattı. Budiaf’ın 29 Haziran 1992 tarihinde koruma subaylarından biri tarafından öldürülmesiyle ülkede siyasi istikrarsızlık baş göstermeye başladı. Budiaf’ın yerine, yüksek devlet komitesi üyesi Ali Kafi başkanlığa getirildi.9

1999'dan 2019'a dek cumhurbaşkanlığı görevini Abdülaziz Buteflika yürüttü. İslamcı gruplarla Cezayir hükûmeti arasında yaşanan iç savaş 2002 yılında hükûmet güçlerinin Cezayir’e hakim olmasıyla bitirildi. Buteflika 2004, 2009 ve 2014 yıllarında da gerçekleştirilen devlet başkanlığı seçimlerinden de birinci olarak ayrıldı. Ancak Şubat 2019'da yaptığı açıklamada Nisan 2019 için planlanan devlet başkanlığı seçimlerinde beşinci dönemi için yeniden aday olacağını ifade etmesinin ardından ülke genelinde protesto gösterileri gerçekleştirildi.10 Bu gösterilerin ardından seçimlere katılmaktan vazgeçtiğini ifade etti11 ve 1 Nisan 2019 tarihinde yaptığı açıklamada görevi en geç 28 Nisan 2019 tarihinde devredeceğini açıkladı, bu açıklamadan bir gün sonra da devlet başkanlığı görevinden istifa ettiğini bildirdi.

Coğrafya

Cezayir, 2.381.741 km²'lik alanıyla Akdeniz'in ve Afrika kıtasının en büyük ülkesidir. Güney kesiminde, Sahra çölünün önemli bir kısmını toprakları içine alır.

Cezayir'in kıyıları genelde dağlara çok yakın ve sarptır, fazla doğal liman yoktur. Cezayir'in sahil şeridi 1200 km uzunluğundadır.

Kıyının hemen gerisinde Atlas Dağları, Fas'tan başlayarak doğuya doğru iki şerit halinde Tunus'a kadar 2400 km boyunca uzanır. Kuzeydeki dağ sırasına Tell Atlasları, güneydekine ise Sahra Atlasları denir. İki dağ silsilesi arasında büyük ovalar ve yaylalar yer alır. Bu iki sıra doğuda Tunus sınırına doğru birbirine yakınlaşır. Atlas sıradağlarının Cezayir'deki kısmının en yüksek noktası yaklaşık 2.900 m irtifadadır.

Ancak Cezayir'in en yüksek noktası, Sahra'nın ortasındaki Hoggar kitlesinde 3.003 metre yükseklikteki Tahat zirvesidir.

İklim

Ülkenin kuzey bölgesinde Akdeniz iklimi, güneyinde ise çöl iklimi hakimdir. Deniz kıyısındaki yerleşimlerde kış ortalama sıcaklığı 8 ila 15 °C iken Mayısta 25 °C'ye yükselir ve Temmuz-Ağustos aylarında 28 ila 30 °C ortalamaya ulaşır. (Skikda'da 28 °C, başkent Cezayir'de 29,5 °C)

Ortadaki Kabile dağlarında ve yaylalarda kışın ortalama sıcaklık 8 °C civarındadır ve -7 °C'ye kadar düşer. Kışın bu bölgeye kar yağar. Yazın ise sıcaklık 30 ila 38 °C'ye kadar yükselir. (Konstantin'de 36 °C)

Güneydeki Sahra bölgesinde kış sıcaklığı 15 ila 28 °C iken yazın 40 ila 45 °C'a yükselir.

Siyaset ve yönetim

Ülkenin başında 5 yılda bir seçilen cumhurbaşkanı bulunur. Cumhurbaşkanı ayrıca Bakanlar Meclisi ve Yüksek Güvenlik Konseyi'nin de başıdır. Cumhurbaşkanı ayrıca bakanları ve başbakanı da atar. Yasama, 1996 yılından bu yana çift meclisli sistem ile oluşuyor: "Millet Konseyi" ve "Ulusal Halk Meclisi". 144 üyeden ibaret Millet Konseyi'nin Başkanı gerektiğinde Cumhurbaşkanına vekalet etmekte. "Ulusal Halk Meclisi'nde ise, 48 seçim bölgesinden gelen 462 milletvekili yer alıyor.

İdarî bölgeler

Cezayir 48 vilayete ayrılmıştır:

Demografi

Din

Ülke nüfusunun %99'dan fazlasını Müslüman kökenliler oluşturur ve İslam baskın dindir. Hristiyanların oranı %0,1 kadardır. 1960'ta sayıları 160.000'i bulan Seferad Yahudilerinden sadece ~200 kadarı kalmıştır. Cezayir anayasası, tüm vatandaşlara din özgürlüğü tanır. İmamlar, papazlar ve hahamlar Diyanet İşleri Bakanlığı'na bağlıdır ve devlet memurudur. Vaaz vermek veya dini faaliyetlerde bulunmak devletin iznine tabidir.

Devlet, din eğitimine ve camilere maddi katkıda bulunmakta, imamların maaşlarını ödemektedir. 2005'ten beri şeriat hukuku orta dereceli okullarda zorunlu ders haline getirilmiştir.

Ekonomi

Cezayir, Afrika kıtasının en zengin ülkelerinden biridir. Yıllık 113,6 milyar dolarlık Gayri safi millî hasıla ile kıtanın en büyük beşinci iktisadına sahiptir. Para birimi Cezayir Dinarı'dır.

Cezayir, önemli bir doğal gaz (üretimde dünya 5.si, ihracatta 4.sü gelir) ve petrol (üretimde 13., ihracatta 9.) üreticisi ve ihracatçısıdır. Ülkenin güney batısında demir, güney ucunda ise uranyum ve çinko yatakları bulunur. Bir kamu şirketi olan Sonatrach tarafından çıkarılan petrol ve doğal gaz, ülkenin başlıca gelir kaynağıdır. Cezayir, tarım reformu ve ağır sanayinin modernizasyonu yoluyla iktisadını canlandırmayı denemiştir, ancak petrol ve doğal gaz kökenli ürünler hâlâ ihracatın neredeyse tamamını oluşturur.

Denize yakın kesimde tarıma elverişli alanlarda başta zeytin gibi Akdeniz iklimi bitkileri yetişir. Cezayir, bakla tarımında dünya 1.si, incirde 5.si, hurmada 6.sı, kayısıda 9.su, bademde 10.su gelir, buna karşın tarım ürünlerinin büyük kısmını ihraç edemez.

Cezayir'in dış borçları 2005 yılında 17,5 milyar dolar iken Aralık 2006'da 4,7 milyar dolara düşmüştü. Ülke, dış borçlarını yavaş yavaş kapatmakta, bunda artan petrol fiyatlarından yararlanmaktadır. Bir OPEC ülkesi olan Cezayir, sağlam bir iktisada sahiptir. Petrol ve doğalgaz gelirleri dış borçları azaltmakta kullanıldığı gibi önemli altyapı projelerinin gerçekleşmesini de sağlamaktadır.12

Kültür

Modern Cezayir edebiyatı Arapça ve Fransızca arasında bölünmüş durumda olup ülkenin yakın geçmişinden etkilenmiştir. 20. yüzyıl Cezayir romancıları arasında en önemlileri Muhammed Dib, Albert Camus ve Katib Yasin'dir. 1980'lerin önemli romancıları daha sonra Uluslararası Af Örgütü'nün başkan yardımcısı olacak Raşid Mimuni ve laik görüşleri nedeniyle şeriatçi bir grup tarafından öldürülen Tahar Djaout'tur.

Ünlü modacı Yves Saint Laurent, Vahran kentinde doğan bir Cezayirlidir.

Fransız kökenli ünlü Cezayirliler arasında filozof Jacques Derrida da bulunur. Melek Bennabi ve Frantz Fannon sömürgecilik karşıtı görüşleriyle tanınmıştır. 1905-1973 yılları arasında yaşamış olan Malik bin Nebi Cezayir halkının sosyolojik dönüşümünde oldukça emeği geçmiş ve bu konularda önemli eserler vermiştir. Hristiyan düşünür Aziz Augustinus Annâbe yakınlarında, Tagaste'de doğmuştur. Tunus'lu olan İbni Haldun, ünlü eseri Mukaddime'yi Cezayir'de yazmıştır.

Müzik

Cezayir müziğinin ülke dışında en çok bilinen türü rai'dir. Rai, çobanların folklorik müziğiyle popun bir karışımıdır. Cheb Khaled ve Cheb Mami gibi uluslararası yıldızlar bu tarz müzikle ün kazanmıştır. Cezayir içinde ise sözel ağırlıklı eski şaabi türü müzik halk tarafından tercih edilmektedir. Kabile müziği de kıvrak tonlarıyla beğeni toplamaktadır. Kıyı kentlerinde Endülüs göçmenlerinin getirdiği Endülüsi müzik, klasik bir tarz olarak günümüzde de dinlenmektedir.

Mutfak

Cezayir yemekleri Akdeniz mutfağının özelliklerini gösterir. Bazı yemekler ülke genelinde pişirilse de çoğu yereldir ve kültürel çeşitliliğe delalet eder. Bu durum, yerel coğrafya, iklim ve tarihin bir sonucu olarak zamanla ortaya çıkmıştır. Buğdaydan yapılan, et veya sebzeyle servis edilen kuskus, merguez (mergez), el açması kurutulmuş inçe hamurun üzerine et sosu dökülerek yapılan ve Msila, Batna, Setif, Konstantin ve Biskra yöresinde daha çok bilinen şakşuka tipik yemeklerdir.

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

Notlar

Kaynakça

Orijinal kaynak: cezayir. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Footnotes

  1. 7 Buteflika adaylıktan vazgeçtiğini açıkladı

  2. 1 Fransızca Vikipedi, 30 Nisan 2007, 19:28

Kategoriler