avrasyacılık ne demek?

Avrasyacılık

Avrasyacılık, 20. yüzyılın başlarında Rusya'da ortaya çıkan ve Rus kültürünün ve medeniyetinin ne Avrupa ne de Asya'ya tam olarak ait olduğunu, bunun yerine "Avrasya" adı verilen kendine özgü bir coğrafi ve kültürel alana ait olduğunu savunan jeopolitik ve ideolojik bir akımdır. Bu akım, Rusya'nın Batı Avrupa'dan farklı bir medeniyet yolu izlemesi gerektiğini ve Doğu ile (özellikle Türk ve Moğol dünyasıyla) yakın ilişkiler kurması gerektiğini savunur.

Tarihçe

Avrasyacılık düşüncesi, 1917 Rus Devrimi'nin ardından, sürgüne giden Rus entelektüelleri arasında şekillenmeye başlamıştır. Bu entelektüeller, devrimin nedenlerini ve Rusya'nın geleceği için alternatif bir yol arayışına girmişlerdir. İlk Avrasyacılar arasında Nikolay Trubetskoy, Pyotr Savitskiy ve Nikolay Alekseyev gibi isimler bulunmaktadır.

  • 1920'ler ve 1930'lar: Avrasyacılık, özellikle Avrupa'daki Rus göçmen topluluklarında yaygın bir fikir akımı haline geldi. Bu dönemde Avrasyacılar, Rusya'nın kendine özgü kültürel ve coğrafi kimliğini vurgulayan bir dizi eser yayınladılar. Ayrıca, Sovyetler Birliği'ne karşı bir alternatif olarak Avrasya Birliği fikrini savundular.
  • Sovyet Dönemi: Sovyet rejiminin baskısı altında, Avrasyacılık düşüncesi büyük ölçüde bastırıldı. Ancak, bazı akademisyenler ve entelektüeller, bu fikirleri gizlice yaşatmaya devam ettiler.
  • 1990'lar ve Sonrası: Sovyetler Birliği'nin çöküşüyle birlikte, Avrasyacılık düşüncesi yeniden canlandı. Bu dönemde, Aleksandr Dugin gibi figürler, Avrasyacılığı Rus dış politikasının temel bir ideolojisi olarak savunmaya başladılar.

Temel İlkeler

Avrasyacılık düşüncesinin temel ilkeleri şunlardır:

  • Medeniyetler Çatışması Eleştirisi: Avrasyacılar, Samuel Huntington'ın "Medeniyetler Çatışması" tezini eleştirirler. Onlara göre, dünya farklı medeniyetler arasında sürekli bir çatışma halinde değildir. Bunun yerine, medeniyetler arasında diyalog ve işbirliği mümkündür.
  • Rusya'nın Özel Konumu: Avrasyacılar, Rusya'nın ne Avrupa'ya ne de Asya'ya tam olarak ait olmadığını, kendine özgü bir "Avrasya" medeniyetine ait olduğunu savunurlar. Bu medeniyet, hem Batı hem de Doğu kültürlerinden etkilenmiş, ancak kendine özgü bir sentez oluşturmuştur.
  • Doğu ile İşbirliği: Avrasyacılar, Rusya'nın Doğu ile, özellikle de Türk ve Moğol dünyasıyla yakın ilişkiler kurması gerektiğini savunurlar. Onlara göre, bu işbirliği, Rusya'nın ekonomik ve siyasi gücünü artıracaktır.
  • Batı Karşıtlığı: Avrasyacılar, genellikle Batı'nın kültürel ve siyasi etkisine karşıdırlar. Onlara göre, Batı'nın değerleri, Rusya'nın geleneksel değerleriyle çatışmaktadır.
  • Güçlü Devlet: Avrasyacılar, güçlü bir merkezi devletin gerekliliğine inanırlar. Onlara göre, güçlü bir devlet, Rusya'nın egemenliğini koruyabilir ve toplumsal düzeni sağlayabilir.
  • Avrasya Birliği: Avrasyacılar, eski Sovyet coğrafyasında, Rusya'nın liderliğinde bir Avrasya Birliği kurulmasını savunurlar. Bu birliğin, ekonomik, siyasi ve askeri işbirliğini artırması hedeflenmektedir.

Farklı Avrasyacılık Yaklaşımları

Avrasyacılık, kendi içinde farklı yaklaşımlara ve yorumlara sahip bir ideolojidir. Bazı önemli yaklaşımlar şunlardır:

  • Neo-Avrasyacılık: Aleksandr Dugin tarafından geliştirilen bu yaklaşım, geleneksel Avrasyacılık fikirlerini, 4. Politik Teori gibi yeni düşüncelerle birleştirir.
  • Liberal Avrasyacılık: Bu yaklaşım, Avrasyacılık düşüncesini liberal değerlerle uyumlu hale getirmeye çalışır. Demokratik kurumların ve insan haklarının önemini vurgular.
  • Muhafazakar Avrasyacılık: Bu yaklaşım, geleneksel değerlere ve kültürel mirasa vurgu yapar. Batı'nın kültürel etkisine karşı daha sert bir tutum sergiler.
  • Türk Avrasyacılığı: Özellikle Türkiye'de, Türk dünyası ile Rusya arasında işbirliğini savunan bir Avrasyacılık yorumu bulunmaktadır. Bu yaklaşım, ortak tarihi ve kültürel bağlara vurgu yapar.

Eleştiriler

Avrasyacılık, çeşitli açılardan eleştirilmiştir:

  • Batı Düşmanlığı: Eleştirmenler, Avrasyacılığın Batı'ya karşı düşmanca bir tutum sergilediğini ve bunun uluslararası ilişkilerde gerginliğe yol açabileceğini savunurlar.
  • Otoriter Eğilimler: Avrasyacılığın güçlü devlet vurgusu, otoriter rejimlere zemin hazırlayabileceği endişesi yaratmaktadır.
  • İmparatorluk Nostaljisi: Eleştirmenler, Avrasyacılığın eski Sovyet İmparatorluğu'nu yeniden kurma arayışında olduğunu ve bunun diğer ülkelerin egemenliğine tehdit oluşturabileceğini iddia ederler.
  • İdeolojik Belirsizlik: Avrasyacılık, farklı yorumlara açık bir ideoloji olduğu için, net bir siyasi programa sahip olmadığı ve bu nedenle uygulamada sorunlar yaratabileceği eleştirisi yapılmaktadır.

Günümüzdeki Etkileri

Avrasyacılık, günümüzde özellikle Rusya'da ve eski Sovyet coğrafyasında önemli bir etkiye sahiptir. Rus dış politikasının belirlenmesinde, kültürel kimliğin tanımlanmasında ve bölgesel entegrasyon projelerinde etkili olmaktadır. Avrasya Ekonomik Birliği gibi projeler, Avrasyacılık düşüncesinin somut örnekleri olarak görülebilir.

Sonuç

Avrasyacılık, Rusya'nın ve çevresindeki coğrafyanın geleceği için önemli bir ideolojik çerçeve sunmaktadır. Farklı yaklaşımlara ve eleştirilere rağmen, bu düşünce akımı, Rusya'nın kendi kimliğini ve rolünü tanımlamasında etkili olmaya devam edecektir.

Kendi sorunu sor