Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi (kısaca DTCF), Atatürk'ün adını koyduğu ve özel görev yüklediği bir bilim merkezidir.
Atatürk, fakültenin kurulmasını önerirken, çağdaş Türkiye'nin yapacağı atılımla hem ulusal bilincin gelişmesi hem de özgür düşünceli bireylerin doğru ve ülkesine yararlı yetişebilmesi için, Türk dilinin, Türk tarihinin ve Türk kültürünün derinliğine araştırılmasının en başta gelen koşul olduğuna inanıyordu. Türkiye'de sosyal bilimler alanında seçkin bir yeri bulunan bu fakültenin kuruluş yasası TBMM tarafından 14 Haziran 1935'te kabul edilmiş ve karar 22 Haziran 1935 tarih ve 3035 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanmıştır.
1935-1940 yılları arasında Evkaf Apartmanı'nda faaliyetini sürdüren fakültenin bugünkü binasının planı Alman mimar Bruno Taut tarafından çizilmiştir.
1936 yılında 195 öğrenci ile öğretime başlayan Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 13 Haziran 1946'ya kadar Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığına bağlı olarak faaliyet göstermiş, bu tarihten itibaren 4936 sayılı Üniversiteler Kanunu ile Ankara Üniversitesi'nin bünyesinde yer almıştır.
Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türk ve Türkiye tarihinin incelenmesine kaynaklık edecek olan Sümerce ve Hititçeden Latince ve Yunancaya, antik Doğu ve Batı dillerinin yanında modern diller ile coğrafya, felsefe, psikoloji, sosyoloji, antropoloji gibi çeşitli sosyal bilimlerin farklı alanlarında eğitim veren bir bilim kurumudur. Türkiye'de tiyatro eğitiminin konservatuvarlar dışında, bilimsel düzeyde verildiği ilk bölüm olan DTCF Tiyatro Bölümü'nü de bünyesinde barındıran fakültede hem temel kaynaklara inen hem de çağdaş dünyaya ayak uydurmayı hedefleyen 18 bölüm ve 71 anabilim dalı mevcuttur. Bunlardan 17 bölüm ve 65 anabilim dalında eğitim-öğretim yapılmaktadır.
1942'de yayına başlayan Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi günümüzde de yayına devam etmektedir.
1937 yılında Alman mimar Bruno Taut tarafından planı çizilen ve yapılan1 Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nin eğitim ve öğretim binasının projesi Ankara İmar Planı'nı gerçekleştiren Hermann Jansen tarafından eleştirilmiş ve karşı çıkılmışsa da Nevzat Tandoğan başkanlığındaki İmar İdare Heyeti gösterilen sakıncaları yerinde bulmayarak projeyi uygulamaya karar vermiştir.
Bodrum üzerine dört katlı olan yapı, ana caddeye paralel dikdörtgen prizmatik kütlesi ile bunun iki ucuna eklenmiş küçük bloklardan meydana gelir.Girişin yer aldığı ön cephenin orta bölümü öne ve yukarı doğru küçük çıkıntılar yapılarak vurgulanmıştır.
Yapının mimarı Mimar Sinan'a ve Osmanlı mimarisi hayranlığı nedeniyle giriş cephesinde taş ve tuğla birlikte kullanılmış, yan ve arka cepheler ise sıva ile kaplanmıştır.
Ön cephe alınlıkta yer alan Atatürk maskı Avusturyalı heykeltıraş Joseph Thorak'ın çalışmasıdır. Orta bloğun alınlığında Atatürk'ün Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir özdeyişi yer almaktadır.
Fakülte bahçesinde yer alan Mimar Sinan Anıtı ise Hüseyin Anka Özkan tarafından yapılmıştır.
Orijinal kaynak: ankara üniversitesi dil ve tarih-coğrafya fakültesi. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.