yabancılaşma ve dışlanma ne demek?

Yabancılaşma ve Dışlanma

Yabancılaşma, bireyin kendisiyle, diğer insanlarla, doğayla veya ürettiği ürünlerle olan bağının kopması, anlamını yitirmesi ve kendini bunlara ait hissetmemesi durumudur. Bu durum, bireyin özünden uzaklaşmasına, potansiyelini gerçekleştirememesine ve yaşamdan tatmin duymamasına yol açabilir. Yabancılaşma kavramı genellikle Karl Marx'ın çalışmalarıyla özdeşleştirilir ve işçi sınıfının kapitalist üretim sürecindeki durumunu açıklamak için kullanılmıştır. Ancak, yabancılaşma modern toplumda farklı boyutlarda ve farklı kesimlerde de görülebilir. Örneğin, teknolojinin yaygınlaşmasıyla birlikte insanların birbirleriyle olan yüz yüze etkileşiminin azalması ve sanal dünyaya bağımlı hale gelmesi de bir yabancılaşma biçimi olarak değerlendirilebilir.

Daha fazla bilgi için: Yabancılaşma Ne Demek?

Dışlanma, bireyin veya grubun sosyal, ekonomik, politik ve kültürel hayata katılımının engellenmesi, toplumun normlarından ve kaynaklarından uzak tutulmasıdır. Dışlanma, ayrımcılık, önyargı, yoksulluk, eğitim eksikliği, sağlık hizmetlerine erişimdeki zorluklar gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir. Dışlanma, bireyin kimlik arayışını olumsuz etkileyebilir, özgüvenini zedeleyebilir ve sosyal izolasyona yol açabilir. Dışlanma yaşayan bireyler, toplumun diğer üyelerine göre daha fazla psikolojik sorun yaşama riski taşırlar. Dışlanma, sadece bireysel bir sorun değil, aynı zamanda toplumsal bir sorundur ve toplumun refahını olumsuz etkiler.

Daha fazla bilgi için: Dışlanma Ne Demek?