t hücre reseptörleri ne demek?

T Hücre Reseptörleri (TCR)

T Hücre Reseptörleri (TCR'ler), T lenfositleri (T hücreleri) yüzeyinde bulunan ve bağışıklık sisteminin temel bileşenlerinden biri olan reseptörlerdir. TCR'ler, antijen sunan hücreler (APC'ler) üzerindeki MHC molekülleri tarafından sunulan antijenik peptitleri tanıyarak, T hücrelerinin aktive olmasını ve bağışıklık yanıtının başlatılmasını sağlarlar.

İçindekiler

  1. Giriş
  2. Yapı
  3. Genetik Çeşitlilik
  4. Çalışma Mekanizması
  5. TCR Sinyal İletimi
  6. TCR ve Hastalıklar
  7. TCR Tabanlı Terapiler
  8. Ayrıca Bakınız
  9. Kaynakça

1. Giriş <a name="giriş"></a>

TCR'ler, adaptif bağışıklık sisteminin kilit oyuncularıdır. Her bir T hücresi, benzersiz bir TCR'ye sahiptir ve bu sayede çok çeşitli antijenleri tanıyabilir. Antijen tanıma, T hücresinin aktive olmasına, çoğalmasına ve sitotoksik (öldürücü) veya yardımcı işlevler göstermesine yol açar. Bu süreç, enfeksiyonlara karşı korunmada, kanser hücrelerinin yok edilmesinde ve bağışıklık sisteminin düzenlenmesinde hayati öneme sahiptir.

2. Yapı <a name="yapı"></a>

Çoğu TCR, iki glikoprotein zincirinden oluşur: alfa (α) zinciri ve beta (β) zinciri. Daha az sıklıkla, gama (γ) zinciri ve delta (δ) zinciri içeren TCR'ler de bulunur (γδ T hücreleri).

Her zincir, iki ana bölgeden oluşur:

  • Değişken Bölge (V): Antijen bağlama bölgesidir ve TCR'nin özgüllüğünü belirler. V bölgesi, V (Değişken), D (Çeşitlilik) ve J (Birleşme) gen segmentlerinin yeniden düzenlenmesiyle oluşturulur. Özellikle β ve δ zincirlerinde D segmentleri bulunur.
  • Sabit Bölge (C): Zincirin geri kalanını oluşturur ve TCR'nin hücre zarına tutunmasını sağlar. Ayrıca, sinyal iletimi için gerekli proteinlerle etkileşime girer.

TCR'nin antijen bağlama bölgesi, MHC molekülü tarafından sunulan peptidin içine yerleşir. α ve β zincirlerinin değişken bölgeleri, peptidi ve MHC molekülünü tanır ve bağlanır.

3. Genetik Çeşitlilik <a name="genetik-çeşitlilik"></a>

TCR'lerin çeşitliliği, adaptif bağışıklık sisteminin geniş bir yelpazede antijenleri tanımasını sağlar. Bu çeşitlilik, aşağıdaki mekanizmalar aracılığıyla oluşturulur:

  • V(D)J Rekombinasyonu: Genetik materyalin rastgele birleşimiyle V, D ve J gen segmentleri bir araya gelir. Bu süreç, her bir zincir için milyonlarca farklı kombinasyon yaratır.
  • Birleşme Çeşitliliği: V, D ve J segmentlerinin birleşme noktalarında, bazların eklenmesi veya silinmesiyle ek çeşitlilik oluşur. Bu durum, çerçeve kaymasına ve daha da çeşitli TCR'lerin oluşmasına neden olabilir.
  • Somatik Hipermutasyon: B hücrelerinde görülen, antikor affinitesini arttıran bir mekanizma TCR'lerde görülmez.

Bu mekanizmaların kombinasyonu, her bir bireyin benzersiz bir TCR repertuvarına sahip olmasını sağlar.

4. Çalışma Mekanizması <a name="çalışma-mekanizması"></a>

TCR'ler, antijen sunan hücreler (APC'ler) tarafından sunulan antijenik peptitleri tanıyarak çalışır. APC'ler, vücuttaki potansiyel tehditleri (virüsler, bakteriler, kanser hücreleri vb.) yakalar, işler ve MHC molekülleri aracılığıyla T hücrelerine sunar.

TCR'nin antijenik peptit-MHC kompleksini tanıması, T hücresinin aktive olmasına yol açar. Bu aktivasyon, hücre içi sinyal iletim kaskadlarını tetikler ve T hücresinin çoğalmasına, farklılaşmasına ve efektör fonksiyonlar göstermesine neden olur.

  • CD4+ T Yardımcı Hücreleri: MHC Sınıf II molekülleri tarafından sunulan antijenleri tanır ve diğer bağışıklık hücrelerini (B hücreleri, sitotoksik T hücreleri, makrofajlar vb.) aktive eden sitokinler salgılarlar.
  • CD8+ Sitotoksik T Hücreleri: MHC Sınıf I molekülleri tarafından sunulan antijenleri tanır ve enfekte olmuş veya kanserleşmiş hücreleri doğrudan öldürürler.

5. TCR Sinyal İletimi <a name="tcr-sinyal-iletimi"></a>

TCR'nin antijen tanıma sonucu aktive olması, karmaşık bir sinyal iletim kaskadını başlatır. Bu kaskad, hücre içi protein kinazların, adaptör proteinlerinin ve transkripsiyon faktörlerinin etkileşimini içerir.

TCR, yüzeyde tek başına sinyal iletme yeteneğine sahip değildir. Bu nedenle, CD3 kompleksi olarak bilinen bir dizi yardımcı molekülle ilişkilidir. CD3 kompleksi, TCR'nin sitoplazmik kuyruklarında bulunan ITAM'lar (İmmünotirozin aktivasyon motifleri) içerir. Antijen bağlanması üzerine, ITAM'lar fosforillenir ve sinyal iletim proteinlerinin bağlanma bölgeleri haline gelir.

Başlıca sinyal iletim yolları şunları içerir:

  • MAPK Yolu: Hücre çoğalması, farklılaşması ve apoptoz gibi süreçleri düzenler.
  • NF-κB Yolu: Bağışıklık ve inflamasyonla ilgili genlerin transkripsiyonunu aktive eder.
  • Kalsiyum Yolu: Sitokin üretimini ve hücre aktivasyonunu tetikler.

Bu sinyal iletim yollarının aktivasyonu, T hücresinin gen ifadesini değiştirir ve efektör fonksiyonlar göstermesini sağlar.

6. TCR ve Hastalıklar <a name="tcr-ve-hastalıklar"></a>

TCR'ler, bağışıklık sisteminin düzgün çalışması için hayati öneme sahiptir. TCR fonksiyonundaki bozukluklar, çeşitli hastalıklara yol açabilir:

  • Otoimmün Hastalıklar: TCR'lerin kendi dokularına karşı reaktif hale gelmesi, otoimmün hastalıklara (örneğin, Romatoid Artrit, Multipl Skleroz) neden olabilir.
  • Bağışıklık Yetmezlikleri: TCR gelişiminde veya fonksiyonunda genetik defektler, ciddi bağışıklık yetmezliklerine (örneğin, Ciddi Kombine İmmün Yetmezlik - SCID) yol açabilir.
  • Kanser: Kanser hücreleri, bağışıklık sisteminden kaçmak için TCR aktivasyonunu baskılayabilir. Bazı kanser türleri, TCR'leri aktive eden spesifik antijenler sunabilir ve bu da bağışıklık yanıtının tümör hücrelerini hedef almasına neden olabilir.

7. TCR Tabanlı Terapiler <a name="tcr-tabanlı-terapiler"></a>

TCR'lerin önemi, çeşitli terapötik yaklaşımların geliştirilmesine yol açmıştır:

  • TCR Gen Terapisi: Hastanın T hücreleri, tümör antijenlerini tanıyan özel TCR'ler ile genetik olarak modifiye edilir ve ardından hastaya geri verilir. CAR-T hücre terapisi de benzer bir mantıkla çalışır, ancak TCR yerine yapay bir reseptör (Kimerik Antijen Reseptörü - CAR) kullanılır.
  • TCR Tabanlı Aşılar: Spesifik antijenlere karşı T hücresi yanıtlarını uyarmak için tasarlanmış aşılardır.
  • İmmün Kontrol Noktası İnhibitörleri: T hücrelerinin aktivasyonunu baskılayan molekülleri (örneğin, PD-1, CTLA-4) bloke ederek T hücresi yanıtlarını güçlendiren ilaçlardır.

Bu terapiler, kanser, otoimmün hastalıklar ve enfeksiyonlar gibi çeşitli hastalıkların tedavisinde umut vadetmektedir.

8. Ayrıca Bakınız <a name="ayrıca-bakınız"></a>

9. Kaynakça <a name="kaynakça"></a>

(Bu bölüm, güvenilir bilimsel kaynaklar ve referanslarla güncellenecektir)

Kendi sorunu sor