kyoto protokolü ne demek?

Kyoto Protokolü Hakkında

Kyoto Protokolü, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) kapsamında 1997'de Japonya'nın Kyoto kentinde imzalanan ve 2005'te yürürlüğe giren uluslararası bir anlaşmadır. Protokolün temel amacı, sanayileşmiş ülkelerin sera gazı emisyonlarını azaltarak küresel ısınma ile mücadele etmektir.

Temel Hedefler ve Mekanizmalar:

  • Bağlayıcı Emisyon Azaltım Hedefleri: Protokol, gelişmiş ülkelere belirli dönemler için yasal olarak bağlayıcı emisyon azaltım hedefleri belirlemiştir.
  • Ortak Amaç: Ülkeler, toplu olarak sera gazı emisyonlarını azaltma taahhüdünde bulunmuşlardır.
  • Esneklik Mekanizmaları: Protokol, ülkelerin emisyon azaltım hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmak için üç ana esneklik mekanizması sunmuştur:
    • Emisyon Ticareti (Emission Trading): Emisyon haklarını, hedeflerini aşan ülkelerden, hedeflerine ulaşmakta zorlanan ülkelere satmalarına olanak tanır.
    • Ortak Uygulama (Joint Implementation): Bir ülkenin başka bir gelişmiş ülkede emisyon azaltım projesi uygulayarak, bu projeden elde edilen emisyon azaltım kredilerini kendi hedeflerine saydırmasına imkan verir.
    • Temiz Kalkınma Mekanizması (Clean Development Mechanism - CDM): Gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ülkelerde emisyon azaltım projeleri finanse ederek, bu projelerden elde edilen emisyon azaltım kredilerini kendi hedeflerine saydırmasına olanak tanır.

Kapsamı ve Tarafları:

Protokol, BMİDÇS'ye taraf olan ülkeler tarafından imzalanmış ve onaylanmıştır. Ancak, Amerika Birleşik Devletleri gibi bazı önemli emisyon yayıcı ülkeler protokole taraf olmamış veya daha sonra çekilmiştir. Gelişmekte olan ülkelere emisyon azaltım hedefleri getirmemiştir, ancak CDM aracılığıyla bu ülkelerde emisyon azaltım projelerinin uygulanmasını teşvik etmiştir.

Dönemler ve Gelişmeler:

Kyoto Protokolü, iki taahhüt dönemi içermiştir:

  • Birinci Taahhüt Dönemi (2008-2012): Bu dönemde, katılımcı ülkeler emisyonlarını 1990 seviyelerine göre ortalama %5 azaltmayı hedeflemişlerdir.
  • İkinci Taahhüt Dönemi (2013-2020): Doha Değişikliği olarak da bilinen bu dönem, daha az sayıda ülke tarafından kabul edilmiştir ve daha az kapsamlı hedefler içermiştir.

Eleştiriler:

Kyoto Protokolü, bazı açılardan eleştirilmiştir. Bunlar arasında ABD gibi büyük emisyon yayıcı ülkelerin protokole katılmaması, gelişmekte olan ülkelere herhangi bir bağlayıcı hedef getirmemesi ve emisyon azaltım hedeflerinin yetersizliği sayılabilir.

Sonuç:

Kyoto Protokolü, küresel iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir kilometre taşı olmuştur. Sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yönelik uluslararası işbirliğinin önemini vurgulamış ve Paris Anlaşması gibi sonraki iklim anlaşmalarının temelini oluşturmuştur. Protokolün yarattığı mekanizmalar, emisyon ticareti ve temiz kalkınma projeleri gibi uygulamalar, iklim değişikliğiyle mücadelede ekonomik teşviklerin kullanımını teşvik etmiştir.