Filistin-İsrail Sorunu
Filistin-İsrail sorunu, İsrail Devleti ile Filistinliler arasındaki, toprak, devletleşme, güvenlik ve mülteciler gibi çeşitli konularda devam eden bir anlaşmazlık ve çatışma sürecidir. Sorunun kökleri, 20. yüzyılın başlarına, Osmanlı İmparatorluğu'nun zayıflaması ve Siyonizm hareketinin yükselişiyle birlikte Filistin topraklarına yönelik Yahudi göçünün artmasına dayanmaktadır.
Tarihsel Arka Plan
- Osmanlı Dönemi: 19. yüzyılın sonlarına kadar Filistin, Osmanlı İmparatorluğu kontrolünde bir bölgeydi ve çoğunlukla Araplar tarafından meskun durumdaydı. Siyonizm'in ortaya çıkışı ve Yahudi göçü, bölgedeki demografik yapıyı değiştirmeye başladı.
- İngiliz Mandası: I. Dünya Savaşı'nın ardından Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılmasıyla Filistin, İngiliz Mandası altına girdi. Balfour Deklarasyonu ile İngiltere, Filistin'de bir Yahudi ulusal yurdu kurulmasını destekleyeceğini açıkladı. Bu durum, Araplar arasında büyük tepkilere neden oldu ve iki toplum arasında gerilimler arttı.
- 1948 Arap-İsrail Savaşı: II. Dünya Savaşı'nın ardından Birleşmiş Milletler, Filistin'i Araplar ve Yahudiler arasında bölüştüren bir plan (1947 BM Paylaşım Planı) kabul etti. Ancak bu plan, Araplar tarafından reddedildi. İngiliz Mandası'nın sona ermesiyle 1948'de İsrail Devleti kuruldu ve hemen ardından Arap-İsrail Savaşı patlak verdi. Savaşın sonucunda İsrail, BM planında kendisine ayrılan topraklardan daha fazlasını ele geçirdi. Yaklaşık 700.000 Filistinli evlerinden sürüldü ve mülteci durumuna düştü (Nakba).
- 1967 Altı Gün Savaşı: İsrail, Mısır, Ürdün ve Suriye ile 1967'de Altı Gün Savaşı'nı yaptı. Savaş sonucunda İsrail, Batı Şeria, Gazze Şeridi, Doğu Kudüs ve Golan Tepeleri'ni işgal etti.
- Oslo Süreci: 1990'ların başında İsrail ve Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) arasında Oslo Anlaşmaları imzalandı. Bu anlaşmalar, iki devletli bir çözüm öngörüyordu ve Filistin Yönetimi'nin kurulmasına yol açtı. Ancak Oslo Süreci, çeşitli nedenlerle tam olarak hayata geçirilemedi ve çatışmalar devam etti.
- İkinci İntifada: 2000 yılında başlayan İkinci İntifada, İsrail ve Filistinliler arasındaki şiddetin tırmanmasına neden oldu.
- Gazze Ablukası: 2007 yılında Hamas'ın Gazze Şeridi'nin kontrolünü ele geçirmesiyle İsrail, Gazze'ye abluka uygulamaya başladı. Bu durum, Gazze'deki insani durumu kötüleştirdi.
Temel Anlaşmazlık Noktaları
- Toprak: Filistinliler, Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Doğu Kudüs'ü başkenti Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin toprakları olarak görmektedir. İsrail ise Batı Şeria'da yerleşim birimleri inşa ederek ve Doğu Kudüs'ü ilhak ederek bu talebi reddetmektedir.
- Kudüs: Her iki taraf da Kudüs'ü başkent olarak görmektedir. İsrail, tüm Kudüs'ü birleşik başkenti olarak ilan etmiştir. Filistinliler ise Doğu Kudüs'ü gelecekteki Filistin devletinin başkenti olarak görmektedir.
- Mülteciler: 1948 Arap-İsrail Savaşı ve sonraki çatışmalar nedeniyle evlerinden sürülen Filistinli mültecilerin geri dönüş hakkı, önemli bir anlaşmazlık konusudur. Filistinliler, BM kararlarına dayanarak geri dönüş hakkını savunurken, İsrail bu hakkı demografik nedenlerle reddetmektedir.
- Güvenlik: İsrail, Filistin topraklarından kendisine yönelik terör saldırılarından endişe duymaktadır ve güvenliğini sağlamak için çeşitli önlemler almaktadır. Filistinliler ise İsrail'in güvenlik önlemlerinin yaşamlarını kısıtladığını ve insan haklarını ihlal ettiğini savunmaktadır.
- Yerleşim Birimleri: İsrail'in Batı Şeria'daki yerleşim birimleri, uluslararası hukuka göre yasa dışı kabul edilmektedir ve Filistinliler tarafından barış görüşmelerinin önünde bir engel olarak görülmektedir.
Çözüm Arayışları
Filistin-İsrail sorununun çözümü için çeşitli girişimler yapılmıştır. Bunlar arasında:
- İki Devletli Çözüm: İsrail ve Filistin'in yan yana, barış ve güvenlik içinde yaşadığı iki bağımsız devletin kurulmasını öngören çözümdür. Uluslararası toplum tarafından en çok desteklenen çözüm modelidir.
- Tek Devletli Çözüm: İsrail ve Filistin topraklarının tek bir devlet altında birleştirilmesini öngören çözümdür. Bu çözümün destekçileri, iki devletli çözümün artık mümkün olmadığını ve eşit haklara sahip vatandaşlar için tek bir devletin daha adil bir çözüm olacağını savunmaktadır.
- Bölgesel Çözüm: Bölgedeki diğer ülkelerin de dahil olduğu daha geniş kapsamlı bir çözüm arayışıdır.
Güncel Durum
Filistin-İsrail sorunu, günümüzde de devam etmektedir. Barış görüşmeleri uzun süredir askıda bulunmaktadır ve iki taraf arasındaki gerilimler zaman zaman şiddetli çatışmalara dönüşmektedir. Gazze'deki insani durum kötüleşmeye devam ederken, Batı Şeria'daki yerleşim birimleri genişlemeye devam etmektedir.
Uluslararası Toplumun Rolü
Uluslararası toplum, Filistin-İsrail sorununun çözümünde önemli bir role sahiptir. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, ABD ve diğer ülkeler, iki taraf arasında arabuluculuk yapmaya, barış görüşmelerini teşvik etmeye ve insani yardım sağlamaya çalışmaktadır. Ancak, sorunun karmaşıklığı ve taraflar arasındaki derin güvensizlik nedeniyle, kalıcı bir çözüme ulaşmak zorlu bir süreç olmaya devam etmektedir.
Bu bilgiler, Filistin-İsrail sorunu hakkında genel bir bakış sunmaktadır. Konu oldukça karmaşık ve çok boyutludur, bu nedenle daha derinlemesine araştırma yapmak ve farklı kaynaklardan bilgi edinmek önemlidir.