Bid'at (Arapça: بدعة), İslam dininde, dinin temel kaynakları olan Kur'an ve Sünnet'te açıkça belirtilmemiş, sonradan ortaya çıkmış ve dinî bir gereklilik gibi algılanan uygulamalar, inançlar veya ibadetlerdir. Genellikle "dine sonradan sokulmuş yenilik" olarak tanımlanır ve İslam dünyasında tartışmalı bir konudur.
Bid'at, kelime anlamı olarak "yeni, benzersiz, daha önce örneği olmayan şey" anlamına gelir. Dini terminolojide ise, Peygamber Muhammed döneminde ve ilk Müslümanlar (Sahabe) tarafından uygulanmayan, daha sonra ortaya çıkan ve dinin bir parçası gibi algılanan her türlü uygulama, inanç veya söz olarak kabul edilir.
Bid'at kavramı, İslam alimleri arasında farklı şekillerde yorumlanmıştır. Bazı alimler, dinin özüne aykırı olmayan ve faydalı yenilikleri (bid'at-ı hasene) kabul edilebilir görürken, bazıları ise tüm bid'atlerin (bid'at-ı seyyie) reddedilmesi gerektiğini savunur.
Bid'at kavramı, İslam'ın ilk dönemlerinden itibaren tartışılmaya başlanmıştır. Özellikle Emevi ve Abbasi dönemlerinde, siyasi ve sosyal değişikliklerle birlikte ortaya çıkan yeni uygulamalar, bid'at tartışmalarını alevlendirmiştir. Bu dönemlerde, farklı mezheplerin ve düşünce akımlarının ortaya çıkması da bid'at kavramının farklı şekillerde yorumlanmasına yol açmıştır.
İslam alimleri, bid'atları farklı kriterlere göre sınıflandırmışlardır:
İslam alimlerinin çoğunluğu, bid'at-ı seyyienin haram olduğu konusunda hemfikirdir. Ancak, bid'at-ı hasene konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Bazı alimler, dinin özüne aykırı olmayan ve faydalı yeniliklerin caiz olduğunu savunurken, bazıları ise tüm bid'atlerin reddedilmesi gerektiğini belirtir.
Bid'atlerin ortaya çıkmasında çeşitli faktörler etkili olabilir:
Bid'at ile mücadele, İslam alimlerinin ve toplumun sorumluluğundadır. Bu mücadele, bilgiyle, bilinçlendirme çalışmalarıyla ve doğru örneklerle yapılmalıdır.
Günümüzde de bid'at tartışmaları devam etmektedir. Özellikle teknolojinin gelişmesiyle birlikte ortaya çıkan yeni uygulamalar, dini çevrelerde farklı yorumlara yol açmaktadır. Örneğin, internet üzerinden yapılan dini sohbetler, sosyal medya aracılığıyla yapılan dini paylaşımlar, bazı alimler tarafından bid'at olarak değerlendirilirken, bazıları ise bu uygulamaların faydalı ve caiz olduğunu savunmaktadır.
Bid'at, İslam dünyasında önemli ve tartışmalı bir konudur. Dinin özünü korumak ve yanlış uygulamaların yayılmasını engellemek için, bid'at kavramını doğru anlamak ve bid'at ile mücadele etmek gerekmektedir. Bu mücadele, bilgiyle, bilinçlendirme çalışmalarıyla ve doğru örneklerle yapılmalıdır. Unutulmamalıdır ki, İslam'ın temel kaynakları olan Kur'an ve Sünnet'e uygun bir yaşam tarzı, bid'atlerden korunmanın en etkili yoludur.