Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu konudaki genel yaklaşımı, ölen kişinin kıyafetlerinin saklanması veya değerlendirilmesi konusunda kesin bir hüküm içermemekle birlikte, İslam ahlakı ve adabına uygun davranılması gerektiği yönündedir. Bu kapsamda dikkate alınması gereken bazı hususlar şunlardır:
Kıyafetlerin durumu: Eğer kıyafetler temiz ve kullanılabilir durumdaysa, ihtiyaç sahiplerine sadaka olarak verilmesi veya zekat kurumlarına bağışlanması uygun olabilir. Bu, ölen kişi adına sevap kazanılmasına vesile olabilir.
Manevi değer: Bazı kıyafetlerin ölen kişiyle özel bir bağı veya anısı olabilir. Bu durumda, aile büyükleri veya yakınları arasında hatıra olarak saklanması mümkündür. Ancak bu saklama eylemi, şirk ve batıl inançlara yol açmamalıdır. Yani, kıyafetlere olağanüstü anlamlar yüklenmemeli veya onlardan medet umulmamalıdır.
Hijyen ve sağlık: Eğer kıyafetler kullanılamayacak derecede kötü durumda veya hijyenik değilse, uygun şekilde imha edilmesi gerekir. Bu, hem çevre sağlığı hem de toplum sağlığı açısından önemlidir.
Varislerin hakkı: Ölen kişinin kıyafetleri de miras kapsamına girer. Bu nedenle, kıyafetlerin paylaşımı veya değerlendirilmesi konusunda varislerin rızası alınmalıdır. Miras paylaşımı konusunda İslam hukukuna uygun davranılması önemlidir.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page