çemişgezek ne demek?

Çemişgezek, Tunceli ilinin bir ilçesidir.

Etimoloji

İlçenin adı Bizans İmparatoru Ermeni kökenli general I. İoannis Çimiskes'den gelmektedir.1 İmparatorun Tzimiskes (Çimiskes) lakabının Ermenice "Kırmızı çizme" anlamına gelen Chmushkik kelimesinden ya da Ermenice "Kısa boylu" anlamına gelen bir kelimeden türediği yönünde görüşler bulunmaktadır. Ermenice olarak (Չմշկածագ) Čmškacag olan ilçenin Osmanlıca'daki kullanımı ise (چمشکزک) idi. Edessalı Mateos, Çimiskes'i Sophene bölgesinden olduğunu belirtmektedir.

Tarihçe

Bilinen ve MÖ 4000 yıllarından başlatılan tarihi ile Çemişgezek’in sürekli olarak önemli bir yerleşim ve konaklama yeri olduğu düşünülmektedir. Hitit, Urartu, Roma, Bizans egemenliği görülen bölge 7. yüzyılda Araplar'ın denetimine geçmiş, ancak 10. yüzyılda yeniden Bizans hakimiyeti başlamıştır. 1071'de yaşanan Malazgirt Meydan Muharebesi sonra Bizans otoritesinin kaybolmasıyla bir süre Philaretos Brakhamzos adlı Ermeni beyinin hakimiyetinde olan Çemişgezek, onun 5-6 yıl sonra ölümüyle I. Melikşah tarafından Harput ve çevresi ikta olarak verilen Çubuk Bey tarafından ele geçirilmiştir. Çubukoğulları Beyliğinin 1113'te ortadan kalkmasıyla Çemişgezek Artuklulardan Belek Gazi tarafından ele geçirilmiştir. Artuklu-Mengüçekler arasındaki mücadelede kısa süreli el değiştirse de sonuçta yerleşim Artukular'ın hakimiyetinde kalmıştır. Anadolu Selçuklu Devleti 1224 yılında Harput'u alarak beyliğe son verince Çemişgezek'te Selçuklular'ın hakimiyetine girmiştir. Ancak kısa süre sonra Anadolu Selçuklularının otoritesinin zayıflamasından istifade eden Saltuklular'dan Nasreddin Muhammed'in oğlu Melikşah Çemişgezek'e hakim olmuş ve onun soyundan gelenler ileride Melkişiler olarak da adlandırılan Çemişgezek Beyliğini yönetmişlerdir. 13. yüzyılın ikinci yarısından 14. yüzyılın başına kadar Çemişgezek'inde içinde olduğu geniş coğrafyada hüküm süren İlhanlılar'ın dağılmasıyla Çemişgezek bölgesi Karakoyunlu-Akkoyunlu mücadelesi içerisinde kalmıştır. Çemişgezek Beyi Şeyh Hasan Karakoyunlular'ı desteklemiş ancak Kara Yusuf'un ölümünden sonra şehir Kara Yülük Osman Bey tarafından ele geçirilerek Akkoyunlular'a bağlanmıştır. Şeyh Hasan, Çemişgezek'i geri alması için Kara İskender tarafında yer alsa da Kara İskender'in ele geçirdiği Çemişgezek'i ona vermemesi üzerinde Akkoyunlulara destek vermeye başladı. Uzun Hasan döneminde Akkoyunlular'a bağlı olan Çemişgezek beylerinin egemenliğinde görülen yerleşim uzun süre bu konumunu sürdürmüştür. Hacı Rüstem Bey döneminde şehir çatışmasız olarak Şah İsmail'in beylerinden Nur Ali Halife tarafından ele geçirilmiştir. 1514 yılında gerçekleşen Çaldıran Muharebesi'nin akabinde, Safevîler'in yanında yer alan Çemişgezek beyi Hacı Rüstem Bey'in Yavuz Sultan Selim tarafından idam ettirilmesinden sonra oğlu Pir Hüseyin Bey beyliğin başına geçirilmiştir. Çaldıran Muharebesi sonrasında Çemişgezek bir süre daha Nur Ali Halife'nin idaresinde kalmış, 1515 yılı Haziran ayıda Pir Hüseyin Bey'in Nur Ali'yi yenilgiye uğratmasıyla da şehir onun denetimine geçmiştir.2

Osmanlı dönemi

Çemişgezek Osmanlı idaresine geçtiğinde 1518 yılında yapılan tahrire göre Diyarbekir Eyaletinin sancaklarından biri olarak görülmektedir. Pir Hüseyin Bey'de kayd-ı hayat şartı (ölümüne kadar) ile bu sancağın sancakbeyi olarak şehirde yönetim sürmüştür. Çemişgezek beyliği Kanuni Sultan Süleyman zamanına kadar mevcudiyetini sürdürürken, Pir Hüseyin'in 1534 yılı gibi ölmesiyle Çemişgezek sancağı merkezden atananlarca yönetilen klasik bir sancak olarak varlığını sürdürmüştür.3 16. yüzyıl Osmanlı kayıtlarına göre bu yüzyılda şehirdeki Ermeni ve Rumlardan oluşan Gayrimüslim nüfusu, Müslüman nüfusundan fazla görülmektedir. Hane bazlı tahminlere göre 1518 yılında Çemişgezek'te 1.480'i Gayrimüslim ve 355'i Müslüman olmak üzere toplam 1835 kişi yaşamaktaydı. 1566 yılında ise tahmini olarak; 2.333'ü Gayrimüslim ve 1.652'si Müslüman olmak üzere şehirde toplam 3.985 kişi yaşamaktaydı.

1568 yılında yapılan yeni bir düzenleme ile Çemişgezek sancağı Diyâr-ı Bekr Beylerbeyliğinden alınarak Erzurum Beylerbeyliğine bağlanır. Bu tarihlerde sancak merkezi Çemişgezek’e 9 nahiyenin bağlı olduğu anlaşılmaktadır ki bunlar şöyledir:

<table> <tr> <td valign=top>
  • Nefs-i Şehir
  • Nahiye-i Şehir
  • Nahiye-i Şeyh Osmanlı
  • Nahiye-i Sidaros
  • Nahiye-i Ovacık
<td valign=top>
  • Nahiye-i Lernik
  • Nahiye-i Sisne
  • Nahiye-i Çatalkale
  • Nahiye-i Keban
</tr> </td> </table>

Ancak Çemişgezek’in Erzurum Beylerbeyliğine bağlılığı fazla sürmez ve 1609 yılında tekrar Diyâr-ı Bekr Beylerbeyliğine bağlanır. Çemişgezek bu şekilde uzun yıllar Diyâr-ı Bekr Eyaletine bağlı bir sancak olarak idare edildikten sonra 1858 yılında kazaya dönüştürülerek Harput’a bağlanır.

Şehirdeki Gayrimüslim nüfus fazla olmakla birlikte, vergiden muaf olanlarla birlikte Müslüman nüfusun bir miktar daha fazla olabileceği düşünülmektedir. Bu yüzyılda yerleşim 11 mahalleden müteşekkil olup bazı isimler değişmekle birlikte mahalle sayısı uzun yıllar aynı kalmıştır. İlerleyen yıllarda şehirdeki Gayrimüslüm nüfusta azalma görülmektedir ki 1627 yılına ait bir kayıta yerleşimden Harput'a giderek yerleşen Gayrimüslimler olduğu belirtilmektedir.4 1835 yılı nüfus sayımında Gayrimüslümlerin yaşadığı 7 mahalle, Müslümanların yaşadığı 5 mahalle olmak üzere toplam 12 mahalle görülmektedir. Bu sayıma göre şehirde; 309 hane ve 902 erkek Müslüman,5 201 hane ve 656 erkek Gayrimüslim6 olmak üzere 510 hane bulunurken, tahmini olarak kadın ve erkek toplam 3.106 kişi yaşamaktaydı.

19. yüzyılda şehirde mal ve hizmet üretimi yapan çeşitli işyerleri bulunmakta olup bunlar içerisinde şehirdeki dut bahçelerinin varlığı sayesinde ipekçilik, küçükbaş hayvancılık nedeniyle yün üretimi ve bunlara bağlı olarak da boyahane yer almaktaydı. Şehirde 16. yüzyılda 1 cami ve 3 mescid bulunurken Müslüman nüfusun artışına bağlı olarak ilerleyen yıllardaki kayıtlarda 26 cami ve mescidin olduğu görülmektedir. 19. yüzyılın ikinci yarısında ise şehirde Gayrimüslimlere hizmet veren 4 adet kilise bulunmaktaydı.7

1880 tarihine gelindiğinde ise Çemişgezek’in Keban’a bağlı bir nahiye olduğunu görmekteyiz. 1881 tarihinde ise Dersim vilayeti teşkil edilir. Çemişgezek'te kaza haline getirilerek vilayet merkezi olan Hozat’a bağlanır. 1887 (H.1304) yılında Dersim vilayeti lağvedilerek sancak haline gelmiş ise de Çemişgezek yine Dersim'e bağlı kalmıştır.

Cumhuriyet dönemi

1925 yılında Dersim Sancağı da kaldırılınca Çemişgezek de diğer kazalar gibi Elazığ’a bağlanmıştır. 25 Aralık 1935 tarih ve 2885 sayılı kanun ile Erzincan vilayetinin Pülümür, Elazığ vilayetinin Hozat, Nazımiye, Mazgirt, Ovacık, Pertek ve Çemişgezek ilçelerinin bağlandığı Tunceli vilayeti teşkil edildi. Ancak Tunceli vilayeti özel kanuna göre 1 Ocak 1947 tarihine kadar geçici merkezinin bulunduğu Elazığ’dan idare edilmiş, 30 Aralık 1946 tarih ve 4993 sayılı kararla il merkezi Kalan kasabasına nakledilmiştir.

Çemişgezek o tarihten bugüne kadar Tunceli vilayetinden idare edilmektedir. İlçenin Belediye teşkilatı 1881’de kurulmuştur. Keban Barajı’nın su tutmasından önce toplam 51 köy muhtarlığı varken, bu köylerden 14’ü tamamen 12’si ise kısmen su altında kalmıştır. Zamanla göçlerin de tesiri ile bir kısım köyler de tüzel kişiliğini kaybetmiştir. 2020 yılı itibarıyla Çemişgezek ilçe merkezi 7 mahalleden oluşurken, merkeze bağlı da 34 köy bulunmaktadır.

Nüfus

Ekonomi

Bölgenin önemli geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. En önemli tarım ürünü duttur. Her ne kadar sanayi olarak gelişmese de bölgede dut pekmezi meşhurdur. Ayrıca süt ve süt ürünleri sanayisi olmamak kaydıyla gelişmiştir.

Kültür ve sanat

Folklor bölgenin önemli kültür etkinliklerindendir. Ayrıca saz ve üflemeli çalgılar bölge insanı tarafından benimsenip uygulanmıştır. Aynı zamanda Elazığ Ağır Halayı da Çemişgezek'te önemli bir yer tutar.

Dış bağlantılar

Kaynakça

Orijinal kaynak: çemişgezek. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Footnotes

Kategoriler